Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, yanlar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak açılmış olup, sözleşme nedeniyle BK'nın 97. maddesine göre ifaya izin verilmesi ve sözleşmeden kaynaklanan cezai şartların ve uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14/07/2015 gününde verilen dilekçe ile TMK'nın 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tazminat isteminin kabulüne dair verilen 07/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK’nın 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil olmaz ise tazminat istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı miras bırakanı olan ...'ın 26.08.1978 tarihinde noterde yaptığı vasiyetname ile tüm malvarlığını "... ve ... Vakfı" adı altında kurdukları vakfa vasiyet ettiğini, vakfın amacının ... Köyü Tüzel Kişiliğinin köy ihtiyaçlarının ve köyün hayır işlerinin yapılması olarak belirtildiğini, yapılan vasiyetname ile miras bırakanın evlatlığı ve tek yasal mirasçısı olarak saklı payının ihlal edildiğini belirterek" vakfa intikal ettirilen taşınmazların aynen taksimine, mümkün olmazsa hesaplanacak tenkis miktarının faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        Hakim bu talep üzerine konusunda uzman bilirkişi yardımı ile keşif yaparak eksik bırakılan ve ayıplı yapılmış olan iş kalemlerini ve bunların tamamlanması ile giderilmesi masraflarını, imalatın metraj, yöntem ve takribi bedellerini, diğer kurumlara olan borçları ve iskan masraflarını tahminen saptayarak izin kararını verir. İzin kararının hüküm fıkrasında da eksik ve ayıplı iş kalemleri ve diğer borç ve masrafların her birinin tahmini masrafları tek tek gösterilir. Genel nitelikli yetki ve izin verilemez. Bu durumda mahkemece; infazda tereddüde yol açmamak için nama ifasına izin ve yetki verilen iş ve işlemleri hüküm fıkrasında tek tek belirtilip gösterilmek suretiyle, infazı mümkün hüküm kurulması ve nama ifa için belirlenen giderlerin ne suretle karşılanacağının gösterilmesi gerekirken, HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olarak, infazda tereddüde yer verecek şekilde genel ifadelerle satışı izin verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

          nun davalı olarak gösterilmediğini, arsa sahibi müvekkilleri tarafından davalı yüklenici hakkında eksik ve ayıplı iş bedeli ve ifaya izin talepli dava açıldığını, kararın Yargıtay'dan geçerek kesinleştiğini, davacının ifaya izin veren mahkeme kararını engellemek için yersiz olan bu davayı açtığını, yüklenicinin inşaatı projeye aykırı olarak yaptığını, davacının projede sığınak olan yeri terk etmeyerek, binanın projeye uygun yapılmasını engellediğini, kullanma izni alınamadığından müvekilleri ve kat maliklerinin zarar gördüğünü savunarak, davanın reddini istemiştir....

            Nama ifaya izin verilebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş, yani yürürlükte olması, borçlunun edimin ifasında temerrüte düşmesi ve borcun "yapma borcuna" dair bulunması gerekir. Hakim bu talep üzerine konusunda uzman bilirkişi yardımı ile keşif yaparak eksik bırakılan ve ayıplı yapılmış olan iş kalemlerini ve bunların tamamlanması ile giderilmesi masraflarını, imalâtın metraj, yöntem ve takribi bedellerini, diğer kurumlara olan borçları ve iskân masraflarını tahminen saptayarak izin kararı verir. İzin kararının hüküm fıkrasında da, eksik ve ayıplı iş kalemleri ve diğer borç ve masrafların her birinin tahmini masrafları tek tek gösterilir. Genel nitelikli yetki ve izin verilemez....

              Ne var ki; bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve krokide çekişme konusu yapılan (A) harfli 165 m2'den ibaret taşınmaz bölümünün uygulama imar planında yola terkin edildiği sabittir. Bu haliyle sözleşmenin ifası son-radan ortaya çıkan imkansızlık nedeniyle olanaklı değildir. Borçlar Kanunu'nun 117. maddesi hükmünce de karşılıklı taahhütleri içeren sözleşmelerde borçluya yüklenemeyen nedenler dolayısıyla borcun ifası mümkün olmazsa borç ortadan kalkar. Somut uyuşmazlıkta, kira sözleşmesine konu ve davalı kooperatifin ileride kiracı adına bedelsiz tescili için gerekli teşebbüste bulunmayı taahhüt ettiği taşınmaz bölümü yol olarak terk edilmek suretiyle kamu malı haline geldiğinden, borcun ifasında imkansızlık vardır. Davanın reddi açıklanan bu nedenle doğrudur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davacının bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun hükmün (ONANMASINA), 18.02.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Bu durumda mahkemece öncelikle davalı yüklenicinin yapı kullanma izin belgesi alma yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, getirmemiş ise yapı kullanma izin belgesi masrafları ve SGK prim borçlarını ödeyip ödemediği ile ödenmemiş ise miktarlarının ilgili belediye ve SGK’dan sorulup tespit edildikten sonra hükme esas raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan ek raporun düzenleneceği tarih itibariyle davacının nama ifaya izin isteyebileceği, eksik ve kusurlu işlerin nelerden ibaret olduğu ve bunların avans niteliğindeki giderim bedeli ve satışa yetki verilmesi gereken bağımsız bölümün de aynı ek rapor tarihi itibariyle piyasa rayiçleriyle değeri konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp, bilirkişi raporuna atıfta bulunulmaksızın hangi eksik ve kusurların nama ifasına izin verildiği ve bunların avans niteliğindeki giderim masrafları ve bozmadan sonra yapılacak araştırma sonucuna göre alınıp ödenmemiş ise yapı kullanma izin belgesi alınma masrafları ve SGK prim borç miktarı ile...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 26.06.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.01.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, tapulu taşınmazın haricen satın alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise 10.000 TL tazminat alacağının davalıdan tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı satış aktinin biçim koşuluna uyularak yapılmadığını, kaldı ki hakkın zamanaşımına uğradığını, davanın reddini savunmuştur....

                    Sözleşmesin feshinde kusurlu olan taraf ne Borçlar Kanununun 97.maddesine dayanarak nama ifaya izin ne de kar yoksunluğu zararı isteyeceğinden davanın reddi doğrudur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacının bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, 900,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 24.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu