Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı yüklenici, davalı arsa sahibine karşı kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde nama ifaya izin verilmesi ve maddi zarar tahsiline, bunlarla birlikte 5 adet bağımsız bölüme ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....

Davaya konu somut olayda anahtar teslimi iş yapılması üstlenilmiş olup raporda yüklenici tarafından işin %75 oranında tamamlandığı anlaşıldığından sözleşmeye göre kalan %25'lik kısım ile ilgili yetki ve izin verilmesi gerekirken, sözleşmede kararlaştırılan yapı kullanım izin belgesi (iskan) yerine geçmesi yasal olarak da mümkün olmayan yapı kayıt belgesi bedelinin belirlenerek nama ifaya izin gideri içerisinde gösterilmesi doğru olmamıştır. 4....

    -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müvekkiline teslimi gereken dairelerin 01.....2009 tarihi itibariyle iskân ruhsatı alınmış olarak anahtar teslim şekliyle teslimi gerekirken halen iskân ruhsatının alınmadığını, ortak alanlarda eksik işler bulunduğunu, bu eksikliklerin ihtara rağmen giderilmediğini ileri sürerek, dairelerin sözleşmeye uygun tesliminde gecikme nedeniyle şimdilik ....000,00 TL'nin davalıdan tahsilini, davalı namına eksik işlerin giderilmesi ve iskân ruhsatı alınması açısından şimdilik ....000,00 TL'nin davalıya düşen ... nolu dükkanın satışından karşılanması açısından nama ifaya izin verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında nama ifaya yönelik talep miktarını 68,850,00 TL'ye yükseltmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi HÜKÜM/KARAR : Asıl ve Karşı Davanın Kısmen Kabulüne Taraflar arasındaki asıl davada nama ifaya izin ve kira gelir kaybı, karşı davada sözleşmenin feshi, manevi tazminat ve ilave imalat bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı asıl davada davacılar-karşı davada davalılar vekilince duruşmasız, asıl davada davalı-karşı davada davalı vekilince duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.02.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.. Belli edilen günde davalı- karşı davacı vekili Avukat ... ... ile davacı- karşı davalılar vekili Avukat ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nama ifaya izin, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı yüklenicinin inşaatı süresinde teslim etmediğini ve eksik bıraktığını ileri sürerek, nama ifaya izin verilmesini ve kira alacağının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, inşaatın tamamlandığını sadece iskân izninin kaldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, inşaatın eksik bırakıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/351 Esas sayılı dosyada açılan dava ile talep edildiği, ayrıca bu dosya ile birleşen davada cins tashihi, iskân izninin davalı namına alınması için ifaya izin talepli dava açıldığı, mahkemece Dairemizin bozma ilâmına da uyularak kira kaybı talebi ve ifaya izin taleplerinin kabul edildiği kararın 14.04.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Eldeki davada ise ilk davanın açıldığı tarih ile eldeki dava tarihi olan 31.05.2006 arası kira kaybı istenilmiş olup talebe konu olan dönem ifaya izin talepli davada verilen kararın kesinleşme tarihinden önceki dönemi kapsadığından mahkemece kira kaybına hükmedilmiş olması yerindedir. Ancak dava fazlaya ilişkin talepler saklı tutularak 10.000,00 TL üzerinden açılmış, yargılama sırasında ıslah da yapılmamıştır. Buna rağmen mahkemece HMK'nın 26. maddesine aykırı olarak talep aşılarak 23.117,00 TL üzerinden davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.05.2007 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen davada ise davacı vekili tarafından davalı aleyhine 30.05.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, inşaata izin ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, 01.03.2995 ve 30.06.2005 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

              ve ileri sürdüğü beyanları dikkate almayarak davalı yönünden Aynen İfaya hükmettiğini, davalı tarafın istinaf dilekçesi incelendiğinde dahi, edimi ifa niyetinde olmadıklarının açıkça anlaşıldığını, Anayasanın 141/son maddesi “ davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevidir” hükmünü amir olup, yerel mahkemenin infazı mümkün olmayan bir karar vermek suretiyle hem giderlerin çoğalmasına, hem zamanın/sürenin uzamasına ve hem de adaletin tecellisinin gecikmesine neden olarak hak ihlaline de yol açtığını, aynen ifaya ilişkin kararın, müvekkilinin hakkını elde etmesini imkansız hale getirdiğini, davalı tarafın açık beyan ve ikrarına rağmen aynen ifaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu, yerel mahkemenin, aynen ifa talebi ile birlikte fazla ödenen tutarın iadesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile bu taleplerini reddettiğini, reddedilen kısım yönünden davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmettiğini, bunun da hatalı olduğunu, dava dilekçesindeki talepleri ve yargılama...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı birleştirilen davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.09.2006 gününde, birleştirilen davalarda davalılar aleyhine 14.04.2007 ve 30.10.2007 gününde verilen dilekçe ile yüklenicinin temlikine dayalı ... iptali ve tescil mümkün olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen ... 6. Tüketici Mahkemesinin 2007/768 Esas sayılı davanın kabulüne, birleştirilen 2007/323 sayılı davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen 16.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı ... iptali ve tescil mümkün olmazsa tazminat istemine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı şirket adına tasfiye memuru ... tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesine dayalı aynen ifa ya da bedelin tahsili ile davalı edimine karşılık ödenen bedelden 10.000,00 TL’nin tahsiline ilişkin olup, mahkemece davanın kabulü ile aynen ifaya, bu mümkün olmazsa 34.603,72 TL'nin davalıdan tahsiline dair verilen karar davalı yüklenici tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu