Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanan nama ifaya izin talebine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda yüklenicinin süresi içinde işin tamamlanmaması ya da ayıplı olarak yapması halinde eksik ve kusurlu işlerin yüklenici namına arsa sahibince infazına izin verilmesi mümkündür. Yapma borcu, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı, (arsa sahibi) masrafı borçluya ait olmak üzere edimin kendisi veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir. Nama ifaya izin verilebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş, yani yürürlükte olması, borçlunun edimin ifasında temerrüde düşmesi ve borcun "yapma borcuna" dair bulunması gerekir. Mahkemece, nama ifaya izin verilmesi halinde nama ifa için belirlenen giderlerin ne suretle karşılanacağının da gösterilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali, tescil, alacak ve nama ifaya izin verilmesi isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.07.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
.-2019/3516 K. sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup, gecikme nedeniyle ceza-i şart, kira tazminatı ve eksik işlerin giderimi ile nama ifaya izin ve davalı yükleniciye düşen bağımsız bölümün satışına yetki verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulu ile gecikme tazminatının tahsili ve nama ifaya izin, satışa yetki verilmesine dair kararın, taraf vekillerince temyizi üzerine hükmün onanmasına dair Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nce verilen 11.09.2019 gün 2016/5239 Esas, 2019/3516 Karar sayılı onama ilamına karşı davalı vekilince yasal süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur....
Eldeki davada, arsa sahipleri yüklenici ile arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi, yapı denetim şirketiyle de yapı denetimi hizmet sözleşmesi imzalamıştır. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinde, yapı denetim hizmet bedelinden yüklenicinin sorumlu olacağı kararlaştırılmışsa da, yapı denetimi hizmet sözleşmesi arsa sahipleri ile yapı denetim şirketi arasında imzalanmış ve arsa sahipleri bu sözleşme gereğince, yapı denetimi hizmet bedelini yapı denetim şirketine ödemeyi taahhüt etmişlerdir. Esasen, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinde yapı denetim hizmet bedelinin yüklenici tarafından üstlenilmesine rağmen ödenmemesi halinde, binanın sözleşme ve ekleri ile mevzuata uygun bir şekilde tamamlanması için gereken bir masraftan söz edilemeyeceğinden, yüklenici namına yapı denetimi hizmet bedelinin arsa sahiplerince ödenmesi durumu yüklenici namına ifa olarak kabul edilemez....
Mahkemece “nama ifaya izin verilmesi talebinin kabulü ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile davalının yükleniminde olan noksan işlerin yapılması için davacıya yetki verilmesine ve 2.150,00 TL kira alacağının davalıdan alınmasına” karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı ve dava dışı arsa sahibi Mehmet Yiğit ile davalı yüklenici şirket arasında Ankara 7. Noterliği'nce doğrudan düzenlenen 05.12.2001 tarih ve 18183 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmıştır....
Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında nama ifaya izin verilirken giderilmesi gereken eksikler, ayıpların nelerden ibaret olduğu ve bunların avans niteliğindeki giderim bedellerinin hüküm fıkrasında infazı mümkün olacak şekilde gösterilmesi gerektiği kabul edilmektedir. Yapılacak işler ve giderim bedeli ile ilgili bilirkişi raporuna atıfta bulunarak nama ifaya izin kararı verilmesi mümkün değildir. Bu durumda mahkemece nama ifa suretiyle davacı arsa sahipleri tarafından yapılmasına izin verilen eksik ve ayıplı işlerin nelerden ibaret olduğu ve giderim bedellerinin hüküm fıkrasında açık ve infazı mümkün olacak şekilde gösterilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak infazda tereddüt yaratacak şekilde bilirkişi raporuna yollama yapılarak nama ifaya izin kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun görülmüştür....
Davacıların, sözleşme kapsamında kalan eksik işlerin tamamlanması, yapı ruhsatı alınması için yapılacak giderlerin ödenmesi, yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden dolayı Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlarının ödenmesi ve yapı denetim şirketine bedel ödenmesine yönelik taleplerin tamamı, sözleşmenin aynen ifası kapsamında kalan, tasfiyeye yönelik taleplerdir. TBK nın 113/1. fıkrasındaki "yapma borcu" ibaresi, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde sadece eksik inşaatın yapılması şeklinde değil; sözleşme gereğince yüklenici tarafından inşaatla ilgili yapılması gereken tüm işlemlerin yapılması şeklinde anlaşılması gerekir. Bu yorum tarzına göre, yüklenici tarafından yapılması gereken ancak yerine getirilmeyen tüm işlemlerin, masrafı yükleniciye ait olmak üzere arsa sahibi tarafından yapılmasına karar verilebilir....
Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı nama ifaya izin ve tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında 09.12.1994 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, davacı yüklenici tarafından 26.6.1995 tarihinde inşaat ruhsatı alındığı bu aşamadan sonra herhangi bir işlem yapmadığı 27.10.2005-05.10.2011 tarihli ihtarlar çektiği anlaşılmaktadır. Arsa sahiplerinin ruhsatın alındığı 1995 senesinden ihtarın çekildiği 2005 senesine kadar herhangi bir işlem yapmayan yüklenici ile yapmış oldukları sözleşmeye bağlı kalmaları beklenemez. Bu nedenle dava konusu taşınmazda .... tarafından yapılan inşaata rıza göstermelerinde arsa sahiplerine herhangi bir kusur yüklenmesi mümkün değildir. Bu inşaata rıza göstermeleri arsa sahiplerinin sözleşmeyi fesih iradesini taşır. Davacı da eldeki bu dava ile müspet ../.. S.2....
Hukuk Dairesi’nin 21.01.2016 tarih, 2014/7718 E., 2016/271 Karar sayılı ilamıyla, kira gelirlerinin tahsiline ilişkin davacılar talebi bakımından olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği belirtilerek bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, 16.850,00 TL’lik eksik ve ayıplı işler tutarı için 14 no.lu bağımsız bölümün 150.000,00 TL’den aşağı olmamak kaydıyla satışına izin verilmesine, kira tazminatı talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı ... mirasçıları vekili ile davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı nama ifa kapsamında satışa izin talebine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda yüklenicinin süresi içinde işin tamamlanmaması ya da ayıplı olarak yapması halinde eksik ve kusurlu işlerin yüklenici namına arsa sahibince infazına izin verilmesi mümkündür....
- K A R A R - Davacı vekili, arsa sahibi olan müvekkili ile davalı yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği ifanın eksik ve ayıplı olduğunu ileri sürerek nama ifaya izin verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamından, davanın tüketici mahkemesinin görevinde kaldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği, nama ifaya izin verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece HMK'nın .... maddesi gereği mahkemenin görevli olmadığı Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiş ise de, arsa sahibi ve yüklenici arasındaki bu tür davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir....