Davalı taraf inşaatı uzun bir süredir bitirmediği ve bu tarihten sonra da bitirmeyeceği için inşaatı bitirmek için nama ifaya izin verilmesi talep edilmiştir. Sayın Mahkemece nama ifaya izin verilmesi durumunda müvekkil şirketin, harcamaları kendine ait olmak üzere inşaatı tamamladıktan sonra yaptığı bu masrafları tahsil etmek veya inşaatı tamamlamak için ileride avans olarak kullanılacak olması sebebiyle davalı şirkete ait olan taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulması gerekmektedir. Ancak sayın Mahkeme nama ifaya izin talebimizi göz önünde bulundurmadan talebimizi reddedilmiştir. Her ne kadar Sayın Mahkeme gerekçesinde davalının taşınmazlarının dava konusu olmadığı gerekçesi ile talebimizi reddetse de bu gerekçenin nama ifaya izin talebi tam olarak anlaşılmadan ve irdelenmeden verildiği açıktır.Esasen Mahkemenin gerekçesinde belirttiği davalı taşınmazlarının dava konusu olmadığı kabul edilemez. Çünkü davadaki taleplerimizden bir tanesi de nama ifaya izin verilmesidir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, iş sahibi tarafından nama ifaya izin verilmesi ve bu amaçla yüklenici tarafından avans ödenmesine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulü ile, eksik işlerin tamamlatılması için davacıya izin verilmesine ve 125.000,00 TL avansın davalıdan tahsiline ve bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına ilişkin verilen hüküm, davalı vekilince temyiz olunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, eser sözleşmelerinde zamanaşımının başlangıç tarihinin kural olarak eserin teslimiyle başlamakta olup, davacıya ait idare binasının teslimine dair herhangi bir delil sunulamadığının ve zamanaşımının...
Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, Borçlar Yasası’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan nama ifaya izin istemine ilişkindir....
Nama ifa, sözleşmenin aynen ifası kapsamında olduğundan, nama ifaya izin davası açılmış olsa dahi sözleşme feshedilmediği ve sözleşmeden dönülmediği için arsa sahibi nama ifa ya da nama ifaya izin talebiyle birlikte mülga BK’nın 106/2. maddesinde öngörülen gecikme tazminatı ile şayet sözleşmede kararlaştırılmış ise, ifaya ekli cezaî şartı da kararın kesinleşmesinden itibaren nama ifanın yapılabileceği makul sürenin sonuna kadar isteyebilecektir. 23....
Nama ifaya izin ve giderim bedellerini karşılamak için satışa izin ve yetki verilmesi davalarında, nama ifa giderlerini karşılamak üzere satışına izin verilecek bağımsız bölüm, bölümler, parsel ya da arsa payının aleyhine nama ifa talep edilen yüklenici adına kayıtlı ya da kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince yükleniciye devredileceği kararlaştırılan ve hakettiği bağımsız bölüm-bölümler, parsel ya da arsa payı olmalıdır. Davacı arsa sahipleri ile dava dışı arsa sahipleri... ve ..., ... ile davalılardan yüklenici ...Tur Turizm İnş. İç ve Dış Tic. San. Ltd. Şti. arasında Sincan 1. Noterliği’nin 25.11.2005 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde yükleniciye düşecek olan bağımsız bölümlerin nama ifa için satışı istenen 1, 2, 5, 7 ve 13 olduğu anlaşılmıştır....
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı nama ifaya izin ve gecikme tazminatı istemine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri ani edimli sözleşmelerdir. Yüklenici edimlerini yerine getirdiği takdirde arsa sahibinden tapu kaydı talebinde bulunabilir. Sözleşmede belirlenen tarihlerde eser meydana getirilmiş ise kararlaştırılan kademeli devire göre arsa sahiplerinin de edimini yerine getirmesi gerekir. İnşaatın gecikmesi halinde yüklenicinin temerrüdü gündeme geleceğinden inşaatın geldiği seviyeye göre sözleşmedeki kademeli devri gerekçe göstererek hakettiği bağımsız bölümleri talep etmesi de mümkün olmayacaktır. ...... Somut olayda yüklenicinin edimini dava tarihine kadar 33 ay 28 gün geciktirdiği, imalatta halen eksiklerin bulunduğu anlaşıldığından arsa sahiplerinin temürrüdünden bahsedilemez....
Yukarıda söz edildiği üzere davacılar, nama ifa suretiyle tamamlanması istenen sözleşmenin tarafı olmadıklarından alacaklı sıfatının varlığını öne sürerek nama ifaya izin verilmesini isteyemez. Çünkü nama ifaya izin, ancak taraflar arasındaki ifa ile bitmeyen sözleşmeye dayanılarak talep edilebilir ve esasen ifaya izin talebi hükme bağlanırken mutlaka bu sözleşme hükümlerinin gözetilmesi gerekir. Eldeki uyuşmazlıkta, yüklenici ile temlik işlemi bulunan davacılar Borçlar Kanununun 96.maddesine dayanarak sözleşmenin ihlalinden veya ...-i ifasından kaynaklanan zararlarını ancak akidi olan yükleniciden isteyebileceğinden nama ifaya izne ilişkin istemlerinin reddi yerine davacıların arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin tarafı imiş gibi istekleri yazılı olduğu şekilde hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali, tescil, alacak ve nama ifaya izin verilmesi isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.07.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan nama ifaya izin talebine ilişkin olup ilk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi tarafından verilen karara karşı davacı tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur....
Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında nama ifaya izin verilirken giderilmesi gereken eksikler, ayıpların nelerden ibaret olduğu ve bunların avans niteliğindeki giderim bedellerinin hüküm fıkrasında infazı mümkün olacak şekilde gösterilmesi gerektiği kabul edilmektedir. Yapılacak işler ve giderim bedeli ile ilgili bilirkişi raporuna atıfta bulunarak nama ifaya izin kararı verilmesi mümkün değildir. Bu durumda mahkemece nama ifa suretiyle davacı arsa sahipleri tarafından yapılmasına izin verilen eksik ve ayıplı işlerin nelerden ibaret olduğu ve giderim bedellerinin hüküm fıkrasında açık ve infazı mümkün olacak şekilde gösterilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak infazda tereddüt yaratacak şekilde bilirkişi raporuna yollama yapılarak nama ifaya izin kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun görülmüştür....