Hukuk Dairesi'nin 25.05.2017 gün ve 2016/4213-2017/1567 sayılı ilamı aleyhinde asıl ve birleşen dosya davalısı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen davalar, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava gecikme tazminatı, birleşen 2010/511 Esas sayılı dava gecikme tazminatı, eksik işlerin yapılması ve yapı kullanma izin belgesinin alınması için nama ifaya izin ve satışa yetki verilmesi, yükleniciye özgülenen bağımsız bölümlerin adına tescili, birleşen 2011/5 Esas sayılı dosyadaki dava, yüklenici tarafından açılmış olup tapu iptâli ve tescil, birleşen 2012/55 Esas sayılı dosyadaki dava ise 11.12.2010 tarihinden bu davanın açıldığı 31.01.2012 tarihine kadar gecikme tazminatı alacağının tahsili istemine ilişkindir....
- KARAR - Davacılar vekili, davacılar ile davalı yüklenici arasında taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşme tarihinden itibaren 420 gün içinde inşaatın bitirileceğinin kararlaştırıldığını, bitmediği takdirde günlük 200,00 TL cezai şartın kararlaştırıldığını, sözleşme tarihinden 1148 gün ve teslim süresinden de 728 gün geçmesine rağmen inşaatın tamamlanamadığını, ayrıca müvekkillerine verileceği kararlaştırılan dükkanın 105 m² olacağı belirtildiği halde, 83 m² olarak inşa edildiğini ileri sürerek, eksik işin düzeltilmesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin tespiti ile tahsilini, bir takım eksikliklerin düzeltilmesi için nama ifaya izin verilmesini, 150.000,00 TL cezai şartın tahsilini, tapu iptal ve tescilini talep ve dava etmiştir....
Diğer taraftan yüklenici, arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi Borçlar Kanununun 81. maddesinden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Burada yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının neler olduğuna ilişkin bazı açıklamaların yapılması gerekmektedir. Genel olarak, eser sözleşmelerinde yüklenici, belli bir sonucu meydana çıkararak onu iş sahibine teslim etmeyi taahhüt eder. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin "eseri meydana getirme borcu" dayanağını Borçlar Kanununun 355. maddesinden alır. Anılan hükme göre; "İstisna bir akittir ki onunla bir taraf (müteahhit), diğer tarafın (iş sahibinin) vermeyi taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizam eder." Yasada "şey" olarak ifade edilen "eser"dir....
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı ... davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde taraflar arasında düzenlenen 12/06/2012 tarihli eser sözleşmesine göre davalının kadastral çalışmalar yapacağını ancak kendisine 12.600 TL ödeme yapılmasına rağmen davalının sözleşme gereklerini yerine getirmediğini, sözleşmenin feshedildiğini bu nedenle ödenen bedelin iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kira sözleşmesinden kaynaklanan tahliye davası olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, davacılar vekili tarafından eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olarak açılmıştır. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olarak açıldığına göre uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme tarafların sıfatına göre Asliye Ticaret Mahkemesidir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece davanın Dairemizin bozma ilamına uyularak kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı davasında davalı ile aralarında 13.07.2010 tarihinde 9.... Üs. Komutanlığı Rapier 2....
Temlike ve temlik sonucu borçlunun temellük eden üçüncü kişiye karşı ileri sürebileceği haklarına ilişkin bu genel açıklamadan sonra davalı arsa sahiplerinin yüklenici aleyhine açtığı Antalya 5.Asliye Hukuk Mahkemesini 2002/1081 sayılı esasında kayıtlı davanın eldeki davaya etkisine gelince; Anılan dava dosyasının incelenmesinde de; arsa sahiplerinin yüklenici aleyhine 2.3.2000 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak yapıdaki eksik işler, kira kaybı alacağı ve iskan giderlerinden kaynaklanan alacakları için dava açtığı, bu isteklerin hüküm altına alındığı görülmektedir. Arsa sahiplerinin özellikle yükleniciden eksik işler bedeli ile iskan giderlerini istemesi nama ifaya izin anlamına gelir. Gerçekten, B.K.nun 97.maddesinin 1.fıkrası hükmüne göre bir borcun borçlu tarafından yerine getirilmemesi ve temerrüde düşmesi halinde alacaklı masrafı borçluya ait olmak üzere borcun kendisi tarafından ifasına izin verilmesini mahkemeden isteyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nama ifaya izin, alacak ve tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 10.01.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde işin ruhsat tarihinden itibaren 24 ay içerisinde bitirileceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalı yüklenicinin işi halen teslim etmediğini ve iskân ruhsatını almadığını, binada eksik işler bulunduğunu, gecikme nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, iskâna ilişkin eksiğin davalı namına ifasına izin verilmesini, kira kaybının ve eksik işlerden kaynaklanan müspet zararın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/233 sayılı kararı ile arsa sahipleri tarafından açılan nama ifaya izin davasında verilen Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/97 Karar sayılı ilamı ve Ankara 17. İcra Müdürlüğünün 2012/1143 sayılı dosyaları ile sabit bulunduğu, haciz tatbik edilen 4 nolu bağımsız bölümün kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılmasından sonra imar durumu sebebiyle ortaya çıkan fazla kat nedeniyle ekstradan imal edilen 3 daireden sözleşme ve yasalar gereği paylaşım oranına göre arsa sahiplerine düşen daire olduğu, yüklenici ile ilgisinin bulunmadığı, Ankara 25....
İFAYA EKLİ CEZAMENFİ TESPİT 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 72 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 158 ] 818 S....
Diğer taraftan yüklenici, arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi Borçlar Kanununun 81. maddesinden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Burada yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının neler olduğuna ilişkin bazı açıklamaların yapılması gerekmektedir. Genel olarak, eser sözleşmelerinde yüklenici, belli bir sonucu meydana çıkararak onu iş sahibine teslim etmeyi taahhüt eder. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin "eseri meydana getirme borcu" dayanağını Borçlar Kanununun 355. maddesinden alır. Anılan hükme göre; "İstisna bir akittir ki onunla bir taraf (müteahhit), diğer tarafın (iş sahibinin) vermeyi taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizam eder." Yasada "şey" olarak ifade edilen "eser"dir....