Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı yüklenicinin binayı eksik bıraktığını ve süresinde teslim etmediğini ileri sürerek, üç adet daire için kira zararının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının, nama ifaya izin için açtığı davadan önce binayı fiilen teslim aldığını, fiilen teslim aldığı döneme kadar oluşan kira bedelinin de yine önceki davada hüküm altına alındığını bu nedenlerle artık tazminat talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

    Dosya içeriği, toplanan deliller, kararda yazılı gerektirici nedenler, istinaf talep dilekçesi içeriği değerlendirilerek yapılan inceleme sonucu; davacının diğer arsa sahiplerinden ayrı olarak tek başına açtığı nama ifaya izin olmazsa terditli olarak ileri etkili fesih isteminde, dava konusunu teşkil etmeyecek nitelikteki tedbir isteminin reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir husus bulunmadığı sonucuna varılmakla davacının istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1. Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/982 Esas sayılı ve 30/11/2022 tarihli kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığından, davacının istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2. Harçlar Kanununa göre alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına 3....

    e ait daireleri muvazaalı olarak devralması nedeniyle masraflaradan yükleenici ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulmaları gerektiğini ileri sürerek, davalı yükleniciden kira tazminatının tahsilini ve nama ifaya izin verilmesini talep ve dava etmiş, 26.03.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile 111.997,90 TL'nin davalı ... 'tan tahsilini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir. Davalılar ... ve ..., iskan alınması için gerekli masraflar için kendilerine ait 6 no'lu daireyi vermeye hazır olduklarını belirtip, asıl sorumluğun diğer davalıya ait olduğunu savunmuşlardır. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporlaru ve tüm dosya kapsamına göre; davalılar ... ve ... hakkında açılan davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... hakkında açılan davanın kabulü ile 111.997,20 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan ifaya izin, tazminat isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (23 ) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu yasa hükmüne göre, alacaklının masrafı borçluya ait olmak üzere, borcun kendisi tarafından ifasına, yani nama ifaya izin verilmesi isteminin mahkemece kabul edilebilmesi için şu koşulların birlikte gerçekleşmesi zorunludur: a-Öncelikle yanlar arasındaki sözleşmenin yürürlükte olması gerekir. b-Yüklenici, ediminin ifasında borçlu temerrüdüne düşmüş olmalıdır (BK'nın md. 101/107) c-Nama ifaya izin, yanlar arasındaki sözleşmeye dayanılarak istenebileceğinden, borçlunun “yapma borcu” için nama ifa talep edilebilir. Yapma borcu olmayan işler için nama ifa istenemez. Nama ifaya izin istemi değerlendirilip hükümle sonuçlandırılırken mutlaka sözleşme hükümleri gözetilmeli ve karşı yanın da hakları korunmalıdır. Mahkemece, açıklanan bu yasal koşulların gerçekleşmiş olduğu saptanır ve nama ifaya izin talebi kabul edilirse; kurulacak hükümde, iznin hangi eksiklikler için verildiği ve bunların avans niteliğindeki tahmini tamamlama giderlerinin ne olduğu, tek tek açıklanıp gösterilmelidir....

          davada davacı arsa sahibinin taleplerinden biri de eksik işlerin giderilmesi amacı ile nama ifaya izin ve satışa yetki verilmesidir....

            , kira kaybı tazminatı alacağını ise, 28.520,00 TL'ye arttırmış, kat irtifakına geçilmesi ve iskan ruhsatı işlemlerinin yapılabilmesi için nama ifaya izin verilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ifaya izin davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ifaya izin davasının konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 29.9.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Yapma borcunun aynen ifası ve cebri icrası hukuki gelişmenin bir sonucu olarak kanunlarda bugünkü şeklini almıştır. Kimse bir eyleme ve tutuma zorlanamaz genel ilkesi kanunlarda yer bulmuştur. Nitekim HMK madde 105'de eda davasının konusu içine yapma borcunun da girdiği belirtilmiştir. Yapma borçlarının hepsi de aynen ifanın kapsamında değildir. Şahsa bağlı olan yapma borçlarında İİK madde 343'de ki hapsen tazyik dolaylı imkanı dışında aynen ifası mümkün değildir. Sadece tazminat istenebilir. Şahsa bağlı olmayan yapma borçları ise ikiye ayrılarak edim fiiline yönelik yapma borçları sürekliliği ve imkansızlığı içinde barındırması sebebiyle aynen ifaya zorlama imkanı yoktur. Sadece tazminat istenilebilir. Edim sonucuna yönelik yapma borçlarında ise hukuki sonuç ve tatmin esas alındığından, borçlunun şahsı dışında diğer kişilerce yerine getirilebileceğinden aynen ifası istenilebilir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nama ifaya izin ve tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davalı, kararı süresi içerisinde temyiz etmiş ise de, daha sonra temyiz isteminden feragat ettiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davalının temyiz isteminin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalının temyiz isteminin feragat nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu