WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz. Zira, herkes alacak ve tazminat talepleri, ile ilgili açtığı davalarda alacak veya tazminatın kesinleşmesini, borçlu (davalının)acze düşmesi nedeniyle aciz vesikası alınması gibi alacağın takibini zorlaştıran koşulları gerçekleştirmeden bu yolla amacına ulaşabilir. Bunun sonucu olarakta İİK nun 277 ve devamı maddelerinde ki düzenlemenin, yasa koyucu tarafından uygulanmamak üzere düzenlendiğini kabul etmemiz gerekir ki bu durum, yargının görevinin yasaları uygulamak olduğuna ilişkin prensibe uygun düşmez. 2-Diğer yandan (alacak veya tazminatın kesinleşmediği, aciz belgesinin alınmadığı, diğer bir deyişle İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulların oluşmadığı haller nazara alındığında davacının dava açmakta hukuki yararı da bulunmamaktadır. Halbuki hukuki yarar davanın açıldığı anda var olmalıdır....

    Bu anlamda dairemizin sayın çoğunlunun görüş ve düşüncesine göre açılan, İİK’ nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulları taşımamasına rağmen sadece B.K nun muvazaayı düzenleyen 18. maddesine göre kabul edilen, borçlu olduğu iddia edilen kişi ile 3. kişi arasındaki mal kaçırmaya ilişkin hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarında davaların yasal dayanağı, davacının dava açmakta hukuki yararı ve verilen kararın uygulanma (infaz) kabiliyeti yoktur Şöyleki, 1- İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulları taşımayan hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali davalarında dairemizin sayın çoğunluğunun yasal dayanak olarak kabul ettiği B.K nun 18. maddesi, tüm muvazaalı işlemlerde uygulanan genel ve işlemlerin yorumlanması ile ilgili bir madde olup, tek başına bu davaların yasal dayanağını oluşturmaz. Yargıtay 4....

      Ayrıca, hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali ile ilgili taleplerde İİK nun 277-282. maddelerinde düzenlenen ön koşullar açılan davalarda aranmazken İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramak kanaatimizce çelişkidir. Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz. Zira, herkes alacak ve tazminat talepleri, ile ilgili açtığı davalarda alacak veya tazminatın kesinleşmesini, borçlu (davalının)acze düşmesi nedeniyle aciz vesikası alınması gibi alacağın takibini zorlaştıran koşulları gerçekleştirmeden bu yolla amacına ulaşabilir....

        Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz. Zira, herkes alacak ve tazminat talepleri, ile ilgili açtığı davalarda alacak veya tazminatın kesinleşmesini, borçlu (davalının)acze düşmesi nedeniyle aciz vesikası alınması gibi alacağın takibini zorlaştıran koşulları gerçekleştirmeden bu yolla amacına ulaşabilir. Bunun sonucu olarakta İİK nun 277 ve devamı maddelerinde ki düzenlemenin, yasa koyucu tarafından uygulanmamak üzere düzenlendiğini kabul etmemiz gerekir ki bu durum, yargının görevinin yasaları uygulamak olduğuna ilişkin prensibe uygun düşmez. 2- Diğer yandan (alacak veya tazminatın kesinleşmediği, aciz belgesinin alınmadığı, diğer bir deyişle İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulların oluşmadığı haller nazara alındığında davacının dava açmakta hukuki yararı da bulunmamaktadır. Halbuki hukuki yarar davanın açıldığı anda var olmalıdır....

          Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz. Zira, herkes alacak ve tazminat talepleri, ile ilgili açtığı davalarda alacak veya tazminatın kesinleşmesini, borçlu (davalının)acze düşmesi nedeniyle aciz vesikası alınması gibi alacağın takibini zorlaştıran koşulları gerçekleştirmeden bu yolla amacına ulaşabilir. Bunun sonucu olarakta İİK nun 277 ve devamı maddelerinde ki düzenlemenin, yasa koyucu tarafından uygulanmamak üzere düzenlendiğini kabul etmemiz gerekir ki bu durum, yargının görevinin yasaları uygulamak olduğuna ilişkin prensibe uygun düşmez. 2- Diğer yandan (alacak veya tazminatın kesinleşmediği, aciz belgesinin alınmadığı, diğer bir deyişle İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulların oluşmadığı haller nazara alındığında davacının dava açmakta hukuki yararı da bulunmamaktadır. Halbuki hukuki yarar davanın açıldığı anda var olmalıdır....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/351 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi ara kararına karşı davalı T5 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

            masrafları da gözetilerek nakden tazminine, fazlaya dair ve faizle karşılanamayan munzam zarar talep etmek haklarının saklı tutulmasını talep etmiştir....

            Dava, İİK 277. vd.maddeleri uyarınca mümkün olmadığı takdirde Borçlar Kanunu madde 19 gereğince muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Davacı şirket, davalı borçlu T3 dava konusu taşınmazı diğer davalı yakın arkadaşı T5 alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak devredildiğini belirterek dava konusu taşınmazın davalılar arasındaki devrine dair tasarrufun iptalini ve dava konusu taşınmaz elden çıkarıldığında icra dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen nakden tazmin talep etmiştir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

            8905 ada 1 parsel de kayıtlı gayrimenkulü üzerine haciz koyup satışına geçme haklarına sahip olmalarına rağmen tüm bu işlemler yapılmayıp, icra takibinin açılmasının üzerinden 8 yıl geçtikten sonra söz konusu gayrimenkul alacağına mahsuben davalılardan T2 tarafından satın alındığını, burada müvekkili T2’nun İİK 280 madde gereğince kötü niyetli olduğunun söylenemeyeceğini, icra takibinin açılmasından itibaren aradan 8 yıllık bir zaman geçmiş ve müvekkilinin alacağına karşılık gayrimenkulü T3’ndan satın aldığını, zaman aşımı süresinin geçtiğini, Yapı Kredi bankasının alacağını 3. şahıs veya kuruma devir ve temlik etmesinin İİK 277- 280 maddelerinin uygulama şeklini,zaman aşımını değiştirmeyeceğini, davalılardan T2'nun söz konusu gayrimenkulü diğer davalı T3’ndan satın almış 2020 yılında da dava dışı Hüseyin Eroğlu'na sattığını, İİK 277 ve devamı maddelerinin aradığı dava şartı oluşmadığı gibi gerek İİK gerekse BK açısından zaman aşımı da geçmiş olduğundan ve müvekkillerimin kötü niyeti...

            İcra Müdürlüğünün 2014/2056 sayılı dosyasındaki davacının asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere İİK.283/1. maddesince cebri icra yolu ile satış, takip ve haciz yetkisi verilmesine, ancak dava konusu taşınmaz olan ... ili ... ilçesi ... köyü Köyiçi 11376 parsel sayılı taşınmazın daha sonra 4. kişilere satıldığı anlaşıldığından dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından elden çıkartıldığı tarihteki inşaat bilirkişinin 24.04.2017 tarihli ek raporundaki 39.370,00 TL nisbetinde davacının mezkur icra dosyasındaki asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere İİK. 283/2. maddesince nakden tazmin ile sorumlu tutularak bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının yasal faizine yönelik isteminin Yargıtay'ın müstekar uygulamaları nazara alınarak reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

              UYAP Entegrasyonu