Aile Mahkemesinin 2010/153 esas 2011/587 karar sayılı boşanma ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen 200,00 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk Aleyna için hükmedilen 400,00 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, davacının işsiz olduğunu, geçimini sağlayamadığını, çocuğun liseye başladığını, okul masrafları ve ihtiyaçlarının arttığını belirterek yoksulluk nafakasının aylık 800,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 1.200,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; nafakaların düzenli olarak ödendiğini, boşanma tarihinden sonra gerek işyerine gerek aracına ait vergi borçlarının bulunduğunu, davacının çalışabilecek durumda olup sağlık problemlerinin bulunmadığını, davacının ailesi ile yaşadığını, kira ödemediğini, annenin katkı payı düşünüldüğünde çocuk lehine hükmedilen nafakanın yeterli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Sayılı kararı ile davacı için takdir edilen ve şuanda ödemekte olduğu 759,00TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına aksi halde aylık 100TL'ye indirilmesine müşterek çocuk başak için ödemekte olduğu 506TL iştirak nafakasının aylık 200TL'ye indirilmesine karar verilmesini ve bu dava tarihinden sonraki yıllar için ödenecek nafakalar için artışla TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında yıllık artış oranında artırım yapılmasını talep etmiştir....
tarafların ekonomik ve sosyal durumları, nafakaya hükmedildiği tarih ile işbu dava tarihi arasında aradan geçen süre gözetildiğinde dengenin korunması amacı ile tüm dosya kapsamı nazara alınarak yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının ÜFE oranında artırılmasının hakkaniyete uygun olacağı, ancak İlk derece Mahkemesi tarafından ÜFE oranının üzerinden artış yapılmasının hatalı olduğu gözetilerek davacı kadın için aylık 850TL olan yoksulluk nafakasının aylık 1.100TL'ye, Kübra için aylık 750TL olan iştirak nafakasının aylık 960TL ye yükseltilmesine karar verilmiş olup, davalı-davacı erkek vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması- :İştirak Nafakasının Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının velayetinin değiştirilmesi talebinin reddine dair hükme yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı dava dilekçesinde; davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması ve müşterek çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının azaltılması taleplerinde de bulunmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, katılma yoluyla her iki boşanma davası ve ferileri yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının iştirak nafakasının ve tazminatların miktarına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesinin iştirak nafakası ve tazminatlara ilişkin ilk hükmü davalı-davacı kadın tarafından istinaf edilmeyerek miktar yönünden kesinleşmiştir....
ın velayetinin davalı anneye verildiğini, müşterek çocuk ... için 250.000 TL.iştirak nafakasına hükmolunduğunu, en son olarak iştirak nafakasının 300 TL.ye yükseldiğini, ancak, dava dışı çocuğun reşit olduğunu, bu nedenle iştirak nafakasının sona erdiğini ileri sürerek 300 TL.olan iştirak nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, dava dışı müşterek çocuğun 31.1.1991 doğumlu olduğu, dava tarihi olan 17.02.2009 gününden önce 18 yaşını bitirerek reşit olduğu, bu tarih itibariyle davalı anne ...'ün velayet yetkisinin kalktığı, reşit olması nedeniyle iştirak nafakasının sona erdiği gerekçesiyle, müşterek çocuğun reşit olduğu 30.1.2009 tarihinden itibaren iştirak nafakasının iptaline (kaldırılmasına) karar verilmiş, hüküm davalı (anne) tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Dava dilekçesinde davacı-k.davalı iştirak nafakasının azaltılmasını, davalı-k.davacı iştirak nafakasının arttırılmasını istenilmiştir. Mahkemece azaltılma davasının reddine; arttırma davasının kısmen kabulüne; iştirak nafakası 600 TL takdiri cihetine gidilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı-k.davalı vekili dilekçesinde; 500 TL olan iştirak nafakasının 200 TL'ye indirilmesini talep etmiştir.Davalı-k.davacı vekili dilekçesinde; davanın reddini ve k.davalarının kabulü ile aylık ödenen 500 TL iştirak nafakasının 750 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacı-k.davalının nafakanın indirilmesi talebinin reddine, davalı-k.davacının davasının kısmen kabulüne; iştirak nafakasının 600 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir....
Davacı, daha önce davalı kadın lehine hükmedilen 200-TL.yoksulluk nafakasının, boşanma kararından sonra davalının işe girmesi nedeniyle kaldırılması veya 50-TL.ye indirilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davalının aylık düzenli geliri bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 200-TL.yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 176/3.maddesinde yoksulluğun kalkması halinde yoksulluk nafakasının kaldırılacağı hükme bağlanmıştır. Davalının Teknosa’da asgari ücretle çalışmaya başladığı, 1.12.2008-17.10.2009 arası çalışıp, 17.10.2009 tarihinde işten ayrıldığı, ilişiğinin kesildiği anlaşılmaktadır. Davalının asgari ücretle çalışıyor olması onu yoksulluktan kurtarmaz. Ayrıca HGK.yerleşik kararlarında “asgari ücretle çalışmakta bulunulmasının insanca yaşayıp geçinme olanağı sağlamayacağı” özelikle vurgulanmıştır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, 2001 yılında 15,00 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının 150,00 TL olarak belirlenmesi istenilmiş, birleşen dava dilekçesinde ise yoksulluk nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiştir.Mahkemece, asıl davanın reddine; birleşen davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı (birleşen davalı) tarafından temyiz edilmiştir.Toplanan delillerden davacıya miras yolu ile bir kısım taşınmazların paylı olarak intikal ettiği anlaşılmaktadır....
Oysa dava “Velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması" isteğine ilişkin olup, asıl davanın velayetin değiştirilmesine ilişkin olduğu, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise asıl davaya bağlı fer’i bir istek niteliğinde bulunduğu gözetildiğinde, çekişmesiz yargıya dahildir (HMK m. 382/2-b-13). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir (HMK m.384). Bu kurala göre, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde dava açabilir. Dava, davacının oturduğu yerde açılmış, davalı da bunun aksini iddia etmemiştir. Öyleyse yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması davasının esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştur....