Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; tarafların ... 1....

    gerektiğini belirterek; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bu talebin kabul edilmemesi halinde aylık 100,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "1- Davanın KISMEN KABULÜ İLE davacı tarafın yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, 2- Ankara Batı 1.Aile Mahkemesi'nin 2018/289 Esas-2018/404 Karar sayılı ilamı ile davalı lehihe hükmedilen aylık 500,00 TL.yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 150,00 TL.indirilerek aylık 350,00 TL.olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı taktirde indirilmesi talebine ilişkindir....

      edilememesi nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi davasının reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

      Nafaka alacaklısının, evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluk nafakasının kaldırılması sebebidir (TMK m.176/2). Bu düzenlemeye göre, yoksulluk nafakasının kaldırılması için, aynen evlilik gibi ortak bir hayat kurularak, fiilen birlikte yaşamak gerektiği açıkça belirtilmiştir. Somut olayda ise, dosyadaki tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde, davalının davacıdan boşandıktan sonra başka bir şahıs ile "Evlenme olmaksızın fiilen birlikte yaşadığına" dair somut, inandırıcı delil bulunmadığı, yoksulluk nafakasının indirilmesi için yasanın aradığı koşulların da oluşmadığı anlaşıldığından, davanın reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kabulü yönünden hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

        Yargılama konusu yoksulluk nafakasının kaldırılması; olmadığı takdirde 100,00 TL'ye indirilmesi istemini içerir dava ise yoksulluk nafakası kararının kesinleştiği tarihten 38 gün sonra (30.12.2011) de açılmıştır; sözkonusu tarihler arasında tarafların sosyo ekonomik koşullarında 4721 sayılı TMK md. 176 da sayılan nafakanın kaldırılması ve ya azaltılmasını gerektirir düzeyde bir değişiklik olmamıştır . Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2021 NUMARASI : 2020/662 E 2021/13 K DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, Yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi talebine ilişkindir. Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; tarafların Mersin 1....

          aylık 500,00TL indirilmesi ve bahsi geçen protokol maddesinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek ve “çoğun içinde az da bulunur ” kuralı gereğince, nafakanın tamamen kaldırılması yerine, davacının da ekonomik durumunu gözetilerek yoksulluk nafakasının indirilmesi şeklinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde, davacının nafaka bedellerini ödediğini, davalının boşanmadan sonra 4- B kapsamında çalışmaya başladığını, babasına ait otelde sigortalı aktif çalışan olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, yine iştirak nafakası miktarının hakkaniyete uygun olmadığını belirterek kaldırılmasına, aksi takdirde indirilmesine karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kadın vekili istinafa cevap dilekçesinde, istinaf talebinin reddine, mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde iştirak nafakasının indirilmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, sadece davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu