Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın yerleşik içtihatlarına göre iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren artırılmasına karar verilmesi gerektiği; nafakanın da davacıdan alınıp davalıya verilmesine ilişkin kararda maddi hatadan kaynaklanan yanılgı bulunduğu anlaşılmaktadır. ....

    Davada; 2003 yılında hükmedilen aylık 50 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının 1000 TL'ye, aylık 50 TL ödenenin iştirak nafakasının 100 TL'ye çıkartılması talep edilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile aylık 50 TL olan yoksulluk nafakasının 100 TL'ye aylık 50 TL olan iştirak nafakasının 100 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. TMK.nun 182/... maddesi gereğince; "Çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf kudretine göre onun infak ve terbiye masraflarına iştirak ile mükelleftir" hükmü getirilmiştir. İştirak nafakasının miktarı takdir edilirken tarafların mali ve sosyal durumları ile çocuğun giderlerinin dikkate alınması gerekir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, iştirak nafakasının niteliğine, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücüne göre, mahkemece saptanan nafaka miktarı az olup, TMK.nun ....maddesinde vurgulanan "hakkaniyet" ilkesine uygun değildir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından boşanma davasının reddi ve tedbir nafakasının kaldırılması talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı erkeğin, tedbir nafakasının kaldırılması talebine yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298.maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....

        Mahkemece, hüküm altına alınması istenilen iştirak nafakasının "karar tarihinden itibaren aylık 200 TL tedbir, karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının iştirak nafakası olarak devamına " şeklindeki hükmü anılan İBK'na ve Yerleşik Yargıtay Kararlarına aykırıdır. Ancak, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci paragrafındaki "...karar tarihinden itibaren aylık 200 TL tedbir, karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının iştirak nafakası olarak devamına..." ifadeleri çıkartılarak yerine "dava tarihinden itibaren aylık 200 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ifadeleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA 17.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davacı erkeğin karar düzeltme talebinin bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması veya azaltılması davasına yönelik olarak kabulüne ve hükmün münhasıran bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması veya azaltılması davası yönünden BOZULMASINA, davacı erkeğin diğer karar düzeltme isteklerinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 30.11.2017...

            Davada, boşanma davasından sonra davalının 730 TL yetim aylığı almaya başlaması nedeniyle, davalı lehine hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması ile müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının ise indirilmesi talep ve dava edilmiştir. Mmahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulüne, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise reddine karar verilmiş hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür. Yine, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır....

              Aile Mahkemesinin 18/07/2011 tarih ve 2010/1066 Esas, 2011/1078 Karar sayılı ilamı ile ... lehine verilen 220 TL yoksulluk nafakasının davanın açıldığı tarih olan 27/02/2015 den geçerli olmak üzere kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, evlenme sebebine dayanılarak yoksulluk nafakasının kaldırılması halinde, yoksulluk nafakasının evlenme tarihinden itibaren kaldırılması gerekir....

                Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ...'nın çalışmaya başladığını, davalı ...'nın ise ... yaşını doldurduğunu belirterek, 50 TL yoksulluk nafakası ile 160 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını, mümkün değil ise indirilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap – karşı dava dilekçesinde; davanın reddine; küçük ..... için 130 TL olan iştirak nafakasının 200 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                  Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; yoksulluk nafakasının kaldırılma şartlarının oluşmadığını, iştirak nafakalarında yapılan artışın az olduğunu, asıl ve karşı davada verilen kararın kaldırılmasına, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması taleplerinin kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                  Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi ve :İştirak Nafakasının Arttırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin, iştirak nafakasının arttırılan miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; İştirak nafakasının yıllık arttırılan miktarı 2.400,00 TL olup, karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından ve HMK'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin kararlar kesin nitelikte olduğundan, davalı erkeğin iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle...

                    UYAP Entegrasyonu