Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için yoksulluk nafakasının, müşterek çocuk için iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 300,00'er TL'ye artırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak, dava tarihinden itibaren 450,00 TL olan yoksulluk nafakasının ÜFE endeksi oranında artırılarak aylık 615,00TL'ye çıkarılmasına, davacı tarafça yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda % 15 oranında artırılması talep edilmiş ise de, nafakanın yıllık artış oranına ilişkin yerleşmiş Yargıtay uygulamalarına göre TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında artışa karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla belirlenen yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesini takip eden her yıl % 15 den fazla olmamak üzere TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Hâkim, istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen iştirak nafakasının gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödenebileceğini karara bağlayabilir (TMK. m 182/3, 330/3). Somut olay bakımından, hükmedilen iştirak nafakasının ve ÜFE oranında artışın hangi tarihten başlayacağına yer verilmemiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Ayrıca; Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre takdir edilen nafaka miktarının gelecek yıllarda artırılması konusunda artış tarihi olarak da kararın kesinleştiği tarih benimsenmektedir. Mahkemece, takdir edilen nafaka miktarının her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına denilerek, hükümde çelişki ve karmaşa oluşturulmuştur. Bu sebeple, mahkemenin bu konudaki uygulaması isabetli bulunmamıştır....
Mahkemece, asıl davanın kabulü ile aylık 250 TL yoksulluk nafakasını kaldırılmasına, karşı davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Karşı Dava (Yoksulluk Nafakasının Artırılması Talebi) Bakımından; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının REDDİNE, 2- Asıl dava (Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Talebi) bakımından; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Ancak, davada; yoksulluk nafakasının artırılması talep edilmiştir. Mahkemece kurulan hükümde yardım nafakası olarak ifade edilmiş olması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesindeki "aylık 100.000 TL yardım nafakasının" ifadesinin çıkartılarak yerine "aylık 100.00 TL yoksulluk nafakasının" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 23.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen asıl davada yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının indirilmesi, karşı davada iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.20.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere...
O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekilinin, müşterek çocuk Nuran lehine hükmedilen iştirak nafakasının kısmen artırılması, müşterek çocuk Nisanur lehine hükmedilen iştirak nafakasının kısmen kabulü kararlarına dair istinaf başvurusu yönünden; İlk derece mahkemesince verilen kararda istinafa başvuran taraf davalı taraf olup, müşterek çocuk Nuran ve Nisanur lehine kısmen kabul edilen kısımlar yönünden 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin niteliktedir. İlk derece mahkemesince müşterek çocuk Nuran lehine kısmen kabul edilen iştirak nafakasının artış miktarı aylık 600,00- TL. olup, kısmen kabul edilen tutarın bir yıllık miktarı (600x12=7.200,00- TL.) 7.200,00- TL.dir. Müşterek çocuk Nisanur lehine kısmen kabul edilen iştirak nafakasının miktarı aylık 800,00- TL olup, kısmen kabul edilen tutarın bir yıllık miktarı (800x12=9.600,00- TL.) 9.600,00- TL.dir....
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KULA ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 13/05/2015 NUMARASI : 2014/250-2015/143 Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında velayeti müvekkiline verilmiş olan müşterek çocuk için hüküm altına alınmış olan iştirak nafakasının, çocuğun masraflarının artması nedeniyle yetersiz kaldığını ileri sürerek, iştirak nafakasının 150 TL’den 500 TL’ye çıkartılmasını talep etmiştir....
Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- TMK'nun 175.maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. 176/4.maddesinde ise; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." denilmektedir....