AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2014 NUMARASI : 2013/646-2014/484 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının indirilmesi ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda davacı-karşı davalının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi ile iştirak nafakasının indirilmesi talebinin kabulüne, davalı-karşı davacının davasının reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-k.davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı vekili, dava dilekçesinde, davalının boşanma davasından sonra, SSK'lı işe başladığını, gelir elde ettiğini, kendisinin ise işten çıktığını hiç bir gelirinin olmadığını belirterek, aylık 500 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, aylık 250 TL olan iştirak nafakasının düşürülmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması veya Azaltılması-İstirdat/Yoksulluk Nafakasının Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kaldırılmasına karar verilen yoksulluk nafakasının yıllık toplam miktarı 4.800 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir. Açıklanan nedenle davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Özışık tarafından, davalılar Artı Yayın Dağıtım Matbaacılık Elektronik ve Bilgisayar San. Tic. Ltd. Şti. vdl aleyhine 25/08/2009 gününde verilen dilekçe ile yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 15/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/05/2014 NUMARASI : 2013/87-2014/491 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik davanın kabulüne; iştirak nafakasının artırılmasına ilişkin karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı (karşı davacı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı vekili tarafından, 02/01/2012 tarihinde açılmış olan katkı payı ve mal paylaşımı davasının yargılaması sırasında; davacı vekili tarafından, 17/01/2012 tarihinde aylık 300.00.- TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi ile karşı dava açılmış ve mahkemece, 23/01/2013 tarihinde yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının ayrılarak, ayrı esasa kaydedilmesine karar verilmiştir....
DAVA TÜRÜ : Tazminat-Yoksulluk Nafakasının Arttırılması-Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından manevi tazminat, yoksulluk nafakasının kaldırılması davasında vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı-davalı kadın boşanma davasından sonra maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasının artırılmasını talep etmiş; davalı-davacı erkek ise birleşen dava ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından kadın lehine maddi ve manevi tazminata ve yoksulluk nafakasının arttırılmasına karar verilmiştir....
Mahkemece davanın kabulüne, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Mahkemece oluşturulan hükümde yoksulluk nafakasının hangi tarihten itibaren kaldırılacağı belirtilmemiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; yoksulluk nafakasının kaldırıldığı tarihin belirtilmemiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....
Konutları A Blok Zemin artı 1. Kat Daire No:... nolu bağımsız dairenin 3.kişilere devrinin önlenmesi konusunda tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, dava konusu eser sözleşmesinde iş bedeli olarak kararlaştırılan ... İli ... ilçesi ... Mah.Pafta ... Ada No :... de ... Konutları A Blok Zemin artı 1. Kat Daire No :... nolu bağımsız dairenin davalı/davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde dava tarihindeki rayiç değerinden fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 250 TL nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 1 ve 2 nolu talepleri kabul edilmemesi halinde , müvekkil davacının davalılara ait ... İli ... İlçesi ... Mah.Pafta ... Ada No :... üzerinde yaptıkları ... Konutları A Blok Zemin artı 1....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, dava konusu başvuru ile müvekkili markalarının görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzer olduklarını ve bu benzerliğin karıştırılma ihtimaline yol açacağını, tanınmışlık iddialarının değerlendirme dışı bırakılmasının hatalı olduğunu, davalı Şirketin faaliyetleri ve YİDK kararının gerekçesinde "..." işaretinin ayırt edici gücünün zayıf olduğunun kabul edildiği göz önüne alındığında, dava konusu "artı ..." işaretinin 6769 sayılı yasanın 5-1/a-b-c hükümleri kapsamında marka olabilecek bir işaret olarak kabul edilmemesi gerektiğini, dava konusu başvurunun müvekkilinin "..." markası gibi kullanım sonucu ayırt edicilik de kazanmadığını, hal böyle iken "artı ..." işaretinin marka olarak tesciline izin verilmiş olmasının da hatalı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir....
nin; ticari artı para(TKMH); Davacı Bankanın takip 14.09.2020 tarihi itibariyle ... iban numaralı Ticari Artı Para Kredi(TKMH) hesabından; 9.138,82 TL Asıl Alacak, 259,89 TI İşlemiş Faiz, 12.99 TL BSMV, 9.411,70 TL Toplam alacaklı olduğu ve kefilin ise takipteki talep nedeniyle, Ticari Kredili Mevduat (Artı Para) Hesaplarından sorumlu olduğu, kredi kartı hesabı; Davacı Bankanın takip 14.09.2020 tarihi itibariyle 4256 69** **** 2453 numaralı ......
Parsel adresinde bulunan gayrimenkuller ve eklentilerinde anahtar teslimi konut ve ticari alanlarının eksiksiz ve kusursuz bir şekilde yapılmasına ilişkin 22/01/2018 tarihinde ana müteahhitlik sözleşmesi imzalandığını, ilk sözleşmeden 38 gün sonra 01/03/2018 tarihinde imzalanan revize sözleşmede de konu ve içeriğin aynı olmasıyla birlikte iki maddede değişiklik yapıldığını, iki sözleşmede de konu kısmı maliyet artı kar olarak düzenlenmiş olmasına karşılık, ödeme konusunda ilk sözleşmede müteahhite ödenecek tutar hesaplanırken maliyet (KDV hariç) artı %7 kar şeklinde bir hesaplama yapılırken revize sözleşme ile birlikte KDV de bir maliyet olarak gösterilerek müteahhite ödenecek tutar hesaplanırken maliyet (KDV dahil) artı %7 kar şeklinde revize edildiğini, konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde KDV uygulamasına ilişkin açıklamalara 49, 66 ve 106 seri no'lu KDV Genel Tebliğlerinde yer verildiğini, bu düzenlemelere göre konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt...