Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin aylık 400,00- TL olan yoksulluk nafakasının aylık 2.000,00 TL'ye, müşterek çocuk Meryem Sude'nin 350,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 2.000,00 TL'ye, müşterek çocuk Amine'nin 300,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 2.000,00 TL’ye yükseltilmesini ve bu nafakaların her yıl TÜİK'in belirlemiş olduğu ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin davasının REDDİNE, Davacının iştirak nafakalarının artırılmasına ilişkin davasının KISMEN KABULÜ İLE, Konya 2....

aldığını, çeşitli bankalarda birikmiş mevduatının bulunduğunu, yoksulluk nafakasının iptaline, boşanma tarihinden itibaren geriye dönük olarak davalının kendisinden aldığı nafakanın ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Somut olayımızda, davacının davada, iştirak nafakasının kaldırılmasını ve dava tarihine kadar davalı tarafa ödenmiş olan toplam 22.149,00 TL iştirak nafakalarının iadesini talep ettiği hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Ancak mahkemece hüküm kısmında iştirak nafakasının hangi tarihten itibaren kaldırıldığı belirtilmediği gibi davacının iade talebini karşılar şekilde olumlu veya olumsuz bir hüküm de tesis edilmemiştir....

    nafakasının 1.000,00 TL arttırılarak 1.550,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması veya Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi ile yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin kısmen kabulü yönünden; davalı kadın tarafından ise azaltılan yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, Samsun 1....

      ödenmesinin çekilemez hal aldığını ileri sürerek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının makul bir seviyeye indirilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Mahkemece; davacının en son olarak çalıştığı firmadan aylık 965.95 TL'lik gelir elde elde ettiği belirtilmiş ise de; davacı bu şirkette (Ross ilaç şirketinde) yurt dışı satış ve pazarlama elamanı olduğunu, davacının yaptığı bu iş ile ilgili olarak İstanbul Ticaret Odasının yazı cevabına göre emsal işlerde görev yapan bir elamanın aylık brüt 5000 TL alabileceğinin bildirildiğini, davalı kadının babasından 500 TL aylık gelir eldde ettiğini bu gelirin yoksulluktan kurtarmayacağını, hali hazırda yoksulluk nafakasının önceki anlaşmalı boşanma ilamı gereği 1623,85 TL'ye ulaştığını, iştirak nafakasının da 941 TL'ye ulaştığını, davacının protokol hükümlerine mevcut nafakaları ödemesi gerektiğini, boşanma ilamında berlirtilen yıllık 200 TL artışın ise hakkaniyete uygun olmadığını, yıllık ÜFE artış oranının devam...

        Aile Mahkemesinin 13.11.2012 tarihli ve 2012/220 Esas 2012/903 Karar sayılı ilamı ile davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının 375,00 TL'ye yükseltildiği, yoksulluk nafakasının artırımı talepli bir sonraki davada ise ... 6. Aile Mahkemesinin 03.03.2016 tarihli ve 2015/975 Esas 2016/178 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakası artırım talebinin reddine dair kararın Dairemizin 2016/10343 E., 2017/703 K.sayılı ilamı ile onandığı anlaşılmaktadır. Somut olayda; mahkemece, davacı kadının yoksulluk nafakasının aylık 275,00 TL olduğu gözetilerek hüküm kurulduğu, davanın açıldığı tarihte davacı kadının aldığı yoksulluk nafakasının aylık 375,00 TL olduğu halde, bu hususun taraflarca ileri sürülmediğinden mahkemece yargılama sırasında değerlendirilemediği anlaşılmaktadır....

          Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı, ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

            yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye, iştirak nafakalarının 150,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              İlk derece mahkemesince; davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacı erkeğin yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile davalı kadın yararına hükmedilen aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 700,00 TL'ye indirilmesine hükmedilmiştir. Davalı kadın vekili; yoksulluk nafakasının azaltılmasının ve erkeğin reddedilen talebi yönünden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı erkek vekili; kadının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde indirilmesi istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1....

              UYAP Entegrasyonu