aylık 500 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 1.100 TL'ye yükseltilmesine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, bu konuda yeniden düzenleme yapmak gerektiğinden (HMK 353/1- b-2 maddesi), davanın kısmen kabulüne, Adana 5....
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 100,00 TL olan iştirak nafakasının 800,00 TL'ye çıkartılmasına, her yıl tefe, tüfe ortalamasında artırılmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....
Görüldüğü üzere; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflarca her zaman nafaka artırımı davası açılabilir. (HGK. 15.07.2009 gün ve 3-352 E./348 K.) Somut olayda; davalı tarafından hali hazırda 340 TL iştirak nafakası ödendiği tarafların kabulünde olmakla birlikte, Cide Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2011/377 Esas ve 2012/116 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk için 290 TL iştirak nafakasına hükmolunduğu, çocuğun yaşının büyümesi, eğitiminin devam etmesi, ihtiyaçlarının artması dikkate alınarak, babayı ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde, TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre annenin katkısı da düşünülerek dengeyi sağlayacak bir miktar iştirak nafakası artışına karar verilmesi gerekir iken yasal bağlayıcılığı olmayan davalı tarafından ödenen 340 TL nafaka üzerinden yanılgılı değerlendirme ile iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BURDUR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2014 NUMARASI : 2014/335-2014/513 Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; müşterek çocuk Büşra için ödenen aylık 225.00 TL iştirak nafakasının yetersiz olduğunu ileri sürerek; 450.00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, ortak çocuk B.....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/3843 esas sayılı icra takip dosyası ile boşanma ilamına ilişkin maddi - manevi tazminat, iştirak nafakası - yoksulluk nafakası, yargılama gideri, işlemiş faiz ve devam eden yoksulluk - iştirak nafakalarına ilişkin takip talebinde bulunduğu, davacı kadının icra takip dosyasına vermiş olduğu 24/04/2017 tarihli dilekçe ile bu dosyaya ilişkin tüm alacağını haricen tahsil ettiğini, dosya harcının ödenerek dosyanın infazını talep ettiği, ayrıca kendine ait olan nafakadan feragat ettiğini, çocuğunun nafakasının ise banka hesabına yatırılacağını belirttiği, davacı kadının söz konusu dilekçe ile kendisi için verilen yoksulluk nafakası alacağından ileriye yönelik olarak feragat ettiği anlaşıldığından yoksulluk nafakası artırım talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının doğru ve yerinde olduğundan davacı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2017/526 Esas 2018/463 Karar sayılı kararı ile belirlenen 500 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 15/12/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000 TL artırılarak aylık 1.500 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, müşterek çocuklar Rumeysa Aslan, Büşra Nur Aslan ve Reyhan Aslan için nafaka artırım talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı tarafın istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı ve reddedilen iştirak nafakası artırım talebi yönünden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı adına hükmedilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk adına hükmedilen iştirak nafakasının artırılması istemiyle açılmıştır....
Sayısı ile açılmış olan davada, dava görüldüğü esnada 10/03/2015 tarihinde 200'er TL olarak belirlenen tedbir nafakası kesinleşen dava sonucunda da (2018/18E.) 200'er TL iştirak nafakası olarak hüküm altına alındığı, davacılardan Betül AKÇALI Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler öğrencisi olduğu, diğer davalılardan Yusuf AKÇALI ise Hacı İsmail Dereköy Anadolu Lisesi öğrencisi olduğu, davacılar lehine hükmedilen iştirak nafakası 22/04/2014 tarihli ara kararda verilen tedbir nafakasının devamı niteliğinde olduğu ve aradan çok uzun bir zaman geçtiği, 6.5 sene gibi bir sürede davacıların ihtiyaçlarının arttığı, üniversite ve lise öğrenimlerine başladıklarını, 200'er lira olan iştirak nafakalarının davacıların ihtiyaçlarını gidermeye yeterli olmadığını, bu sebeplerle davacılar lehine hükmedilen iştirak nafakasının yükseltilmesi istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/279 Esas 2016/361 Karar sayılı ilamı ile aylık 300,00 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının 250,00 TL artırılarak aylık 550,00 TL yoksulluk nafakasının, müşterek çocuk Nisa Gül Tırtır lehine 400 TL olarak hükmedilen iştirak nafakasının 300 TL arttırılarak aylık 700 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, bu nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği görülmüştür....
Mahkemece asıl davada; davacı – karşı davalının ekonomik durumunun kötü olduğunu ispatlayamadığı, doktor olmasına rağmen çalışmadığı, davalı – karşı davacının 750' şer TL iştirak nafakası ile müşterek çocukların ihtiyaçlarını karşılayamacağı, davalı – karşı davacının, yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar için ihtiyacı olduğu, yoksulluk nafakasının kaldırılma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, karşı davada ise; davacı – karşı davalının müşterek çocukların eğitim masraflarına katkıda bulunduğu ve ayrıca harçlık verdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı – karşı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Asıl dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması; karşı dava ise, iştirak nafakasının artırımına ilişkindir....
Açıklanan gerekçe ile, davacı tarafın iştirak nafakasına yönelen istinaf isteminin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmının 1 no'lu maddesinin, iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkin 3. ve 4. paragraflarının kaldırılmasına ve HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca, müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakasının arttırılarak, dava tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 450,00'şer TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A) 1- Davacının yoksulluk nafakası yönünden istinaf kanun yolu başvurusunun, kararın kesin nitelikli olması nedeniyle REDDİNE, 2- Davacının iştirak nafakasına yönelen istinaf isteminin, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜNE, KIRIKKALE 1....