Temyiz Sebepleri Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının evi terk ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, sürekli şifrelerini değiştirdiğini, çocukla kişisel ilişki zamanlarının yetersiz olduğunu, kadının çalıştığını belirterek davanın reddi, kusur belirlemesi, kişisel ilişki düzenlemesi ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; davacı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasında; kusur belirlemesinin ve davanın reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ıncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 3....
Kişisel ilişki süresi açısından; Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....
Aynı şehirde yaşayan davacı-davalı baba ile velayeti anneye anneye verilen müşterek çocuk 14.06.2012 doğumlu Mustafa arasında 4 yaşına kadar her hafta Cumartesi günleri ve dini bayramların 2. günlerinde 10.00-17.00 saatleri arasında kurulan kişisel ilişki yetersiz olup, çocukla baba arasında sevgi ve güven duygularının gelişmesine Engel olacak niteliktedir. O halde davacı-davalı baba ile küçük arasında daha uygun süreli ve kademeli olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Ancak bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir (HUMK. md. 438/7). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının, kişisel ilişki ile ilgili 3....
(anne)'ye bırakılan 2006 ve 2012 doğumlu müşterek çocuklar için tayin edilen iştirak nafakası azdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişki Tesisi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Yerel mahkeme tarafından davacı annenin geçimini fuhuş ile sağladığı gerekçesi çocuğu ile kişisel ilişki kurulmasına yönelik istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Kişisel ilişki kurmak hakkı ana, babanın “kişilik haklarına” dahil olduğu gibi çocukla kişisel ilişki kurulması velâyet hakkından değil “soybağı ilişkisinden” doğmaktadır. Bütün bunlara karşın koşulları varsa niteliği gereği kişisel ilişki (TMK. m. 182 f. I, 323) kaldırılabilir, sınırlandırılabilir. Kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2023 NUMARASI : 2022/1450 ESAS 2023/352 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı ile Konya 5....
Aile Mahkemesi TARİHİ :12.06.2013 NUMARASI :Esas no:2012/939 Karar no:2013/476 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, kişisel ilişki süresi ve iştirak nafakası yönünden; davalı (kadın) tarafından ise tazminatlar ve iştirak nafakası miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayeti anneye verilen ortak çocukla kişisel ilişkinin çocuğun yaşına göre bu aşamada yeterli olmasına ve çocuğun yaşının ilerlemesi ve değişen koşullar göz önüne alınarak daha sonraki dönemlerde yeniden düzenlenmesini istemenin mümkün bulunmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere...
Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak; anneanne, dede, büyükanne ve büyükbabalarla torun arasındaki kişisel ilişki torunun bunlarla "aile bağlarını" güçlendirmek ve geliştirmek, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Bir çocuk ile ana ve babası düzenli şekilde kişisel ilişkiyi elde etme ve sürdürme hakkına sahiptir. Bu tür kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir ve engel olunabilir. Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından birisiyle kişisel ilişkinin sürdürülmesi, onun yüksek yararına değilse, ana veya babasıyla gözetim altında ya da diğer şekillerde kişisel ilişki kurma imkanı da öngörülebilir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas alınır. Çocuk 22.10.2007 doğumludur....
Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....