Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 2009/65 esas ve 2011/26 karar sayılı ilamıyla hükmolunan TMK'nun 197. maddesinden kaynaklanan tedbir nafakasının kaldırılmasını ya da azaltılmasını da dava etmiş, mahkemece tarafların boşanmalarına, kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına ve tedbir nafakasının azaltılması yönünden de davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, işbu hüküm davalı kadının temyizi üzerine, Dairemizin 19.01.2016 gün ve 2015/9493 esas, 2016/951 karar sayılı ilamı ile, hüküm velayet ve tazminat miktarları yönünden onanmış ancak erkeğin tedbir nafakasının kaldırılması ya da azaltılması talebi hakkında nispi harç yatırılmadığından ve harç yatırılmadan işin esasına girilemeyeceğinden bahisle sadece bu yönden bozulmuştur....
Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalı-karşı davacının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken asıl davanın tümden kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 1.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 19.09.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BURDUR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/12/2014 NUMARASI : 2014/411-2014/592 Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması- iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 15.06.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
Tüm dosya kapsamından tarafların Konya 4.Aile Mahkemesinin 2012/267 Esas- 2014/179 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, 300,00 TL yoksulluk nafakasının boşanma ilamı ile belirlendiği, Konya 4.Aile Mahkemesinin 2015/1499 Esas 2016/823 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 320,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, dava tarihi itibariyle yoksulluk nafakasının 1.332,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. TMK176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
“Çoğun içinde az da vardır” ilkesine göre nafakanın kaldırılması talebi azaltılması talebini de kapsadığından yapılacak ekonomik – sosyal durum araştırmalarının sonucuna göre nafakanın kaldırılması yanında azaltılması da düşünülebileceğinden ayrıntılı araştırma yapılmaksızın yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05/11/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış iştirak nafakasının azaltılması istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı erkeğin tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2014 NUMARASI : 2013/915-2014/257 Taraflar arasındaki iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının, anlaşmalı boşanma davası sırasında, aylık 2.250.00.- TL iştirak nafakası ödemeyi kabul etmek durumunda kaldığını,yeniden evlendiğini,halen aylık 2.475.00.- TL iştirak nafakası ödediğini,beş yaşındaki çocuğun bu kadar gideri olmadığını,kira ve kredi borcu ödediğini belirterek; iştirak nafakasının aylık 1.000.00.- TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksuluk nafakasının kaldırılması-azaltılması,iştirakın azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 34.15.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı...
Mahkemece, 3 yıldan sonra davalının işe girmesi halinde yoksulluk nafakasının kesilmesi veya azaltılması şeklinde anlaşma yapıldığı, tarafların sosyal ve ekonomik durum tahkikatı, tanıklar beyanı, davalı ile ilgili SGK cevabı, anlaşmalı boşanma hükümleri itibari ile değerlendirildiğinde davacı yanca açılan ve sübuta ermeyen davanın reddi karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.md.176/3 hükmü uyarınca: tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, nafakanın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Hukukumuzda sözleşmeye uyulması asıldır....