Davacı dava dilekçesinde; nafaka artırım davası sonucu hükmedilen 150 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek iki çocuk için ayrı ayrı hükmedilen 125'er TL iştirak nafakasının, kendisinin çalışmadığını, müşterek çocuklarında geçen sürede ihtiyaçlarının arttığını belirterek, yükseltilmesini talep etmiştir. Mahkemece, nafaka artırım dosyasının 28.09.2011 tarihi itibari ile kesinleştiği, geçen zaman içerisinde davalının ve davacının sosyal ekonomik durumunda bir değişiklik olduğunun ispat edilemediği, nafaka artırım talebinin kesinleşmiş mahkeme ilamından bir yıl sonra öne sürülmesinin haklı ve geçerli bir nedeninin bulunmadığı gerekçesi ile reddedilmiş. hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden; taraflar arasında görülen nafaka artırım davasının 02.03.2011 tarihinde açıldığı, iş bu davanın ise 25.09.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk Alperen için aylık 175,00 TL olarak ödenmekte olan iştirak nafakasının 50,00 TL artırılarak aylık 225,00 TL'ye, müşterek çocuk A.. A.. için ödenen 150.00 TL iştirak nafakasının 50,00 TL artırılarak aylık 200,00 TL'ye, davacı H.. D.. için ödenen 200,00 TL yoksulluk nafakasının 50,00 TL artırılarak aylık 250,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından, takdir edilen nafaka artırım miktarlarının az olduğu gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yoksulluk nafakasının artırım oranına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir....
Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, karşı davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı asıl davada; taraflar arasında görülen . Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2007/108 esas 2009/59 karar sayılı artırım ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen 250,00 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk. için hükmedilen 150,00 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, işsiz olduğunu, çocuğun okul masrafları ve ihtiyaçlarının arttığını belirterek yoksulluk nafakasının aylık 900,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; davacı ile davalının boşandıklarını, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının son artırım kararıyla birlikte aylık 350,00 TL'ye çıkarıldığını, ancak bu nafaka miktarının günümüz koşullarında çok az kaldığını ve davacının ihtiyacını karşılamadığını, yaşı ve yaşadığı sağlık problemleri gereği çalışacak durumda olmadığını, davalının ise Almanya ve Türkiye'den emekli maaşı aldığını, taşınmazları ve kira gelirleri bulunduğunu belirterek, 350,00 TL nafakanın artırılarak 1.250,00...
“Boşanma kararı ile davacı yararına hükmolunan 150,00 TL yoksulluk nafakasının 350,00 TL’ye, velayeti anneye bırakılan ortak çocuk 2003 doğumlu Aybüke yararına 100,00 TL olarak belirlenen iştirak nafakasının ise 250,00 TL’ye dava tarihinden geçerli olmak üzere artırılmasına ve nafakalara her yıl TÜFE oranında artış yapılmasına” karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Davada; aylık 200,00 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının aylık 150,00 TL artırımla 350,00 TL olarak tespitine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece; boşanma kararının kesinleşme tarihi ile nafaka artırım davasının açılma tarihi arasında davalının ekonomik durumunda artış olmadığı, davalının halen aynı işi yaptığı gerekçesi ile davanın reddi cihetine gidilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/... maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırım davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınmış olan iştirak nafakasının yetersiz kaldığını ileri sürerek; nafakanın ....750 TL den ....250 TL ye artırılmasını talep etmiştir....
GEREKÇE : Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, bu itibarla kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının artırılmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiş, ancak tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakaların niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadın ve müşterek çocuğun ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, davacı kadın ve müşterek çocuk yararına hükmedilen artırım miktarlarının çok olduğu kanaatine varılarak davalının miktara ilişkin istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek sonuç ve kanaatine varılmıştır....
.- 2002/519 K.sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verildiğini ve nafakaya hükmedildiğini, açılan nafaka artırım davası ile müşterek çocuk için en son 150 TL nafakaya hükmedildiğini, küçüğün ilköğretim 7.sınıf öğrencisi olduğunu, masraflarının arttığını, nafakanın yetersiz kaldığını belirterek, iştirak nafakasının aylık 700 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, nafaka artırım davası üzerinden henüz 2 yıl geçtiğini, şu an aldığı maaşının 1.931 TL olduğunu, başka geliri olmadığını, kirada oturduğunu, talep edilen nafaka miktarının fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aylık 150 TL olan iştirak nafakasının 500 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katkıda bulunması gerekir....
Davacı dava dilekçesinde; davalı ile boşandıklarını, en son nafaka artırım davası ile davacı lehine 175 TL yoksulluk, müşterek iki çocuk için ayrı ayrı 150'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen zamanda nafakaların yetersiz kaldığını belirterek yoksulluk nafakasının 300 TL'ye, iştirak nafakalarının her bir çocuk için 300'er TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; annesinin vefat etmesi nedeniyle davacıya taşınmazlar kaldığını, davacıya babasından kalan maaşın arttığını, ikinci evliliğinden olan çocuklarının da okula gittiklerini, talep edilen nafakaların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacıya babasının ölmesinden dolayı aylık bağlanması, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, müşterek çocuklar için ise 150'şer TL olan iştirak nafakasının 200'er TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....