WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesinde, müşterek çocuk için 2004 yılında 80 TL 'ye çıkartılan iştirak nafakasının yetmediğinden aylık 330 TL 'ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının 75 TL artırım ile aylık 155 TL 'ye çıkartılmasına karar verilmiş, verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacının temyiz talebi, HUMK 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı yasa ile değişik 427.maddesi uyarınca temyize konu artırılan nafaka miktarının yılık 1.545 TL 'yi geçmediğinden bahisle mahkemece reddedilmiş, temyiz talebinin reddine ilişkin mahkeme kararı da davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    Dosya içeriğinden somut olayda; tarafların 09.11.2006 tarihli ilam ile boşandıkları; davacı yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, hükmün 15.05.2008 tarihinde Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, eldeki artırım davasının 23.03.2010 tarihinde açıldığı, davacının ev hanımı olduğu, üzerine kayıtlı bir dairesinin bulunduğu; davalının zirai ilaç satışı yaptığı ve aylık gelirinin 3.000,00 TL olduğu, geçen sürede tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca mahkemece, yoksulluk nafakasına karar verilen 2006 yılından artırım davasının açıldığı 2010 yılına kadar geçen süre ve yoksulluk nafakasının niteliği gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek oranda nafaka artışına karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; 2007 yılında açılan artırım davası ile hüküm altına alınan aylık 130 TL yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığını ileri sürerek 500 TL ye artırılmasını ve ileriki yıllar için artış oranının belirlenmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 300 TL ye yükseltilmesine ve takdir edilen nafakanın takip eden yıllarda .... oranında artırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

        Aile Mahkemesi'nin 2018/79- 164 E.K sayılı 22/05/2018 tarihinde kesinleşen ilamı ile takdir edilen aylık 200,00.TL iştirak nafakası miktarının aylık 1.000,00'erTL'ye çıkarılmasına ilişkin yoksuluk ve iştirak nafakası artırım davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile, dava tarihi olan 03/03/2020 tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın için ödenmekte olan aylık 275,00.TL yoksulluk nafakasının, müşterek çocuk için ödenmekte olan aylık 200,00.TL iştirak nafakasının, kadın yönünden aylık 125,00.TL, müşterek çocuk Enes yönünden ise aylık 150,00.TL artırılarak, davacı kadın için aylık 400,00.TL yoksulluk, müşterek çocuk Enes için aylık 350,00.TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine, davacının miktar yönünden fazlaya ilişkin artış talebinin takdiren reddine, takdir edilen nafakalara ülkenin ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak karar tarihinden itibaren gelecek yer yıl için TUİK tarafından açıklanacak TEFE oranında artırım yapılmasına, oy birliği ile karar vermek...

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, aylık 300,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 2.000,00 TL'ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir.Mahkemece; davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda iştirak nafakasına hükmedilen tarih ile nafaka artırım dava tarihi arasında geçen süre zarfında tarafların sosyal ekonomik durumu, davalının belirlenen gelir durumu, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarında ciddi bir değişiklik olmamıştır. Bu nedenle mahkemenin artırım talebinin reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak ilerki zamanlarda tarafların sosyal ekonomik durumu, çocuğun eğitim durumu ve değişen ihtiyaçlarına göra nafaka artırımına ihtiyaç duyulduğu takdirde her zaman yeniden nafaka artırım davası açılabilir....

          GEREKÇE : Davanın konusu, iştirak nafakasının artırılmasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Her ne kadar davalı istinafa cevap dilekçesinde, nafaka artırım miktarı ile yargılama giderlerine itiraz etmiş ise de, usulünce harcı verilerek yapılmış bir istinaf başvurusu bulunmadığından bu talebi konusunda bir değerlendirme yapılmamıştır....

            Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı nafaka artırım miktarının yetersiz olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, davacı kadının yoksulluk nafakasının 150 TL'den 300 TL'ye, çocuğun iştirak nafakasının 200 TL'den 450 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş ise de; yerel mahkemece tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, nafaka bağlandığı tarihten itibaren aradan geçen süre, çocuğun yaşının büyümesi, ihtiyaçlarının artması, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında hükmedilen nafaka artırım miktarlarının düşük olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve bu konuda yeniden hüküm kurularak davacı kadın ve müşterek çocuk lehine hakkaniyete uygun miktarda nafaka artırımı yapılması yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle...

            Dosya kapsamından; tarafların 31.01.2011 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 200 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, artırım davası neticesi yoksulluk nafakasının aylık 250 TL’ye yükseltildiği, ilk açılan artırım davasından bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık üç yıllık süre geçtiği anlaşılmaktadır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

              olduğunun belirlendiği, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davacı-K.davalı kadının yoksulluk nafakası artırım davasının reddine, davalı K.davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması davasını kabulü ile, Mersin 5....

              SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple, bölge adliye mahkemesinin tedbir nafakasının başlangıç tarihine ilişkin esastan red kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının hüküm sonucu fıkrasının 4. bendinde yer alan "Davacı için 15. celsede verilen 500,00TL tedbir nafakasının dava kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar, dava kesin hükümle sonuçlandıktan sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, bu miktarların tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın gelecek yıllar için TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırım yapılmasına" sözcüklerinin hükümden çıkarılmasına, yerine 4. bent olarak “30/10/2020 tarihli ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde; dava tarihi olan 26/12/2017 tarihinden itibaren geçerli olmak ve her ay ödenmek üzere aylık 500TL nafakanın boşanma hükmü kesinleşinceye kadar tedbir, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra da yoksulluk nafakası olarak...

                UYAP Entegrasyonu