Dosyanın incelenmesinde; tarafların boşanması sonucunda velayeti davacıya verilen 2008 doğumlu Nur Sena, 2010 doğumlu Elif Seher, 2015 doğumlu Zeynep Su için 200'er TL iştirak nafakasına, davacı kadın için aylık 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, davacı tarafından çocukların nafakasının aylık 300'er TL artırılarak 500'er TL'ye yükseltilmesi, kendisi için yoksulluk nafakasının aylık 750 TL artırım ile 1.000 TL'ye yükseltilmesi için dava açıldığı, mahkemece talebin kısmen kabulü ile iştirak nafakalarının aylık 40'ar TL artırımı ile aylık 240'ar TL'ye yükseltilmesine, davacı için yoksulluk nafakasının aylık 30 TL artırım ile 280 TL'ye yükseltilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. 1- Davacının iştirak nafakasının artırılması talebinin kısmen reddi yönünden istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; 6763 sayılı yasanın 41.maddesi ile değişik HMK'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
Aile Mahkemesi'nin 31.03.2022 tarih, 2021/330 esas ve 2022/234 karar sayılı kararının hüküm kısmındaki 1 ve 2 no'lu bentlerin KALDIRILMASINA, diğer bentler muhafaza edilerek kaldırılan bentler yerine geçmek üzere Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm tesisine, 1 no'lu bent; Davacı T1'ın yoksulluk nafakasının artırılması davasının KISMEN KABULÜ ile; Antalya 8....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/11/2014 NUMARASI : 2014/189-2014/733 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması/azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile davacı ve ortak çocuk için ödenen nafakaların yeterli olmadığını ileri sürerek aylık 500.00 TL olan iştirak nafakasının ve aylık 400.00'TL olan yoksulluk nafakasının 2.000.00'er TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile davanın reddini istemiştir....
Somut olayda, davacının 06/04/2010 tarihinde açtığı yoksulluk nafakasının artırılması davasında 12/10/2010 tarihinde verilen karar ile nafakanın aylık 70.00.- TL den 120.00.- TL'ye yükseltildiği, anılan bu kararın 13/05/2011 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 21/05/2014 tarihinde açıldığı, davacının bir şirkette asgari ücret ile çalıştığı, ailesi ile kaldığı, kira ödemediği, davalının ise öğretmenevinde sözleşmeli personel olarak çalıştığı, 300.00.- TL kira ödediği, eşi ve çocuğu ile kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve en son takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme, yasal olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş olup, bu konu bozmayı gerektirmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı-k.davalı, dava dilekçesi ile 2007 yılında davalı lehine hükmedilen 500,00 TL yoksulluk nafakasını ekonomik şartların değişmesi nedeniyle ödeyemeyeceğini beyanla yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı-k.davacı ise birleşen dava dilekçesi ile, kendisi için 2007 yılında hükmedilen 500 TL yoksulluk nafakasının 1.000TL 'ye çıkartılmasını ve müşterek çocuk için de aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, davacı-k.davalının anlaşmalı boşanmadan sonra durumunda aleyhinde olağanüstü bir değişikliğin meydana gelmediğinden yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davalı-k.davacının ise yoksulluk nafakası ödenmeye başladıktan sonra babadan dolayı yetim aylığı almaya başladığından yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine...
; Davacı - davalı dava dilekçesinde iştirak nafakasının miktarının artırılması yanında çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılmasını da talep etmiş ve tek dava için harç yatırmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması ve artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde ekonomik zorluk yaşadığını belirterek 250.00.-TL yoksulluk nafakası ile 150.00.-TL iştirak nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Birleşen davada da davacı vekili dava dilekçesinde 250.00.-TL yoksulluk nafakasının yetmediğini belirterek 600.00.-TL ye yükseltilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde, müşterek çocuk .... için iştirak nafakasının aylık 150 TL’den 400 TL’ye artırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, miktarın fazla olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile iştirak nafakasının aylık 150 TL’den 400 TL’ye artırılmasına karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Taraflar arasında görülen boşanma davası sonucunda müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verildiği, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 150 TL iştirak nafakasının davalı babadan alınarak velayeten anneye verilmesine karar verildiği ve hükmün 09.05.2012 tarihinde kesinleştiği, bu davanın ise 11.06.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davada, TMK.nun 330.maddesi gereğince iştirak nafakasının artırılması talep edilmektedir. TMK'nun 330.maddesinde "Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir” hükmü getirilmiştir....
Ancak, mahkemece oluşturulan hükümde; iştirak nafakasının artırılmaya başlanacağı tarih belirtilmemiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, iştirak nafakasının artırılmasına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; artışın hangi tarihten itibaren başlayacağının belirtilmemiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....
Dava, yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK'nun 175.maddesi gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında nafaka isteyebilir. Yoksulluk nafakası boşanma davası içerisinde istenebileceği gibi, o dava devam ederken ya da sonuçlandıktan sonra ayrı bir dava ile de istenilebilir. TMK 176/4.maddesinde de “tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.” Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında gözönünde tutulacak husus; geçen süreçte tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin önceki kurulan dengeyi bozup bozmadığıdır....