Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davalının ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğunun anlaşılması karşısında davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmaların karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, davacının boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatleri kapsamında davacı lehine maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdir edilmesinde, düzenli işi ve geliri bulunmayan bu anlamda boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacı kadın için yoksulluk nafakası takdir edilmesinde, takdir edilen yoksulluk nafakası miktarında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi yaşı itibariyle anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu anlaşılan müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesinde, velayeti anneye verilen müşterek çocuk için iştirak nafakası takdir edilmesinde takdir edilen iştirak...
Davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası (TMK md.175) talebinin koşulları oluşmadığından reddine” yazılmak suretiyle düzeltilmesine, hüküm bölümünün 5. bendinin hükümden çıkartılmasına ve yerine 5. bent olarak "Davalı-karşı davacı kocanın maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne 5.000 TL maddi tazminat (TMK m. 174/1) ve 5.000 TL manevi tazminatın (TMK m. 174/2) davacı-karşı davalı kadından alınarak, davalı-karşı davacı erkeğe verilmesine" yazılmak suretiyle düzeltilmesine şeklinde olarak “Davalı-karşı davacı kocanın maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 5.000 TL maddi tazminat (TMK m.174/1) ve 5.000 TL manevi tazminatın (TMK m.174/2) davacı-karşı davalı kadından alınarak, davalı-karşı davacı erkeğe verilmesine” yazılmak suretiyle düzeltilmesine” şeklinde karar verilmiş olmakla, eda hükmü oluşturacak şekilde yeniden esas hakkında karar verilmemesi doğru görülmemiştir....
Bu durumda, boşanma kararı için ayrıca kusur araştırması boşanmanın eki olan yoksulluk nafakası (TMK m. 175) ile maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1,2) talep edilmesi halinde gereklidir. Somut olayda, Milas 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2009/539 Esas, 2012/596 Karar sayılı ilamının 10.07.2013 tarihinde kesinleştiği, erkeğin TMK 166. maddesi uyarınca açtığı ilk davanın tamamen kusurlu olduğu gerekçesiyle reddedilmesinden sonra tarafların biraraya gelmedikleri sabittir. O halde, erkeğin TMK 166/son maddesine dayanarak açtığı davasının kabulünde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, ilk derece mahkemesince erkeğe kusur olarak yüklenen sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği maddi vakıası sabittir....
Davalı kadın vekilinin; kadının reddedilen tedbir nafakası talebine yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Tedbir nafakasının miktarı belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir. O halde, mahkemece; Türk Medeni Kanunu'nun 185/3 ve 186/3 maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına karar verilmesi gerekirken, kadının tedbir nafakası talebinin reddine hükmedilmesi hatalı olmuştur....
Belirlenen kusur durumu karşısında boşanmaya neden olan olaylarda erkek tam kusurlu olmakla TMK 175.madde ve TMK 174.madde yasal şartları lehine oluşamayacağından yoksulluk nafakası ve tazminata karar verilemez. Yine her ne kadar boşanma davası açılmakla tarafların ayrı yaşama hakkı mevcut ise de tarafların dosyaya yansıyan ekonomik, sosyal durumları ve hakkaniyet karşısında TMK 169.madde gereğince erkek lehine tedbir nafakası şartları oluşmayacaktır. Davalı karşı davacı erkeğin tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talebine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, davalı karşı davacı erkeğin tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Boşanma davası açılmakla davalı kadının ayrı yaşama hakkı olduğu, yine kadın tarafından açılan önlem nafakası davasında verilen önlem nafakası da dikkate alınarak kadın lehine TMK 169.madde gereğince tedbir nafakası verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gibi miktarı da tarafların ekonomik, sosyal durumu ve hakkaniyete uygundur. Bu haliyle davacı erkeğin kadına tedbir nafakası verilmesi ve miktarına, kadının tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kanaat getirilen kusur durumu karşısında aylık düzenli geliri ve mal varlığı bulunmayan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından TMK 175.madde gereğince kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi ve TMK 166/5.maddesi gereğince artış oranına karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Ancak tarafların ekonomik, sosyal durumu ve hakkaniyet dikkate alındığında yoksulluk nafakası azdır....
Davalı-karşı davacı kadın vekilinin; kadının karar verilmesine yer olmadığına hükmedilen tedbir nafakası talebine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Tedbir nafakasına, mahkemece re'sen hükmedilebileceği gibi yargılama aşamasında da her zaman talep edilebilir. Davalı-karşı davacı kadının tedbir nafakası isteği, iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında değerlendirilemeyeceği gibi karşı tarafın muvafakatını da gerektirmez....
. 2- )Davacı kadının yoksulluk nafakası ile ilgili karara ilişkin istinaf başvurusunda; Mahkemece davacı kadının yoksulluk nafakası talebi sigortalı kaydı gerekçe gösterilerek reddedilmiş ise de;toplanan deliller,dinlenen tanık beyanları,SGK raporu,kolluk araştırmasına göre iş buldukça yevmiyeli olarak bağlarda çalıştığı,son SGK.lı çalışmasının 2018 yılı Mayıs ayına ait olduğu,kendisini yoksulluktan kurtaracak nitelik ve derecede sürekli ve düzenli geliri bulunmadığı,lehine TMK 175 nci maddesindeki yoksulluk nafakası isteme koşullarının gerçekleştiği,tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları,paranın alım gücü,ihtiyaç ve gelirler,SGK.raporları,tanık beyanları,uyap aracılığı ile alınan raporlar,TMK 4 ncü maddesine göre boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren aylık 500 TL.yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin uygun olacağı,bu husustaki istinaf sebebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. 3- )Açıklanan hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden oluşan kanaat doğrultusunda aşağıdaki...
Mahkemece, iştirak nafakası takdir edilirken; müşterek çocukların yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur.( TMK. nun 330/1. maddesi ). İştirak nafakası (TMK 182/2.maddesi) miktarının belirlenmesinde ana babanın özelliklerine ilişkin ilkelerden bir diğeri sonuncusu ana babadan geliri olmayan iştirak nafakası vermemelidir ilkesidir. Ekonomik sosyal durumu yetersiz ise katılmak zorunda da değillerdir. Örneğin velayet kendisinde bulunmayan taraf yoksulluk nafakası alıyorsa iştirak nafakası vermek başka bir anlatımla çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılmak zorunda değildir. Kendi geçimini sağlamaktan yoksun olanın katkısının beklenemeyeceği doğaldır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, zinaya dayalı davasının reddi, manevî tazminat miktarı ile yoksulluk nafakası talebi hakkında tesis edilen hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın, dava dilekçesinde zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuksal sebeplerine dayalı boşanma talep etmiş, ön inceleme duruşmasında davasını kademeli(terditli) hale getirerek; öncelikle zina (TMK m. 161) hukuksal sebebine, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuksal sebebine dayalı boşanma talep etmiştir....