WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kusur belirlemesi, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.18.10.2012 (Prş.)...

    Boşanma Hukukunun temel ilkelerinden birinin tarafların kusur belirlemesine ilişkin olduğu, 4721 sayılı Kanunu'nun 161 inci ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına dayanan iş bu karşılıklı boşanma davasında, İlk Derece Mahkemesinin kararı davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası yönünden kanun yolu başvurularına konu edilmekle; boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulanan tazminatlar, yoksulluk nafakası ve velâyet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda; davacının boşanma talebi yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, kadının tazminat taleplerinin reddine, çocukların velayetinin anneye verilmesine, kişisel ilişki tesisine, çocuklar için aylık 450 TL'şer tedbir nafakasına, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanıkların dinlenmemesini, kusuru, tedbir-yoksulluk-iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmemesini, çocuklar için verilen tedbir nafakası miktarını istinaf etmiştir. Erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, çocuklar için tedbir nafakası verilmesini, birleşen davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerini istinaf etmiştir....

    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacı-karşı davalı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesiyle tam kusurlu kabul edilerek, kadının boşanma davasının ve tazminat ve nafaka taleplerinin reddine, erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkek lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen hükme karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri ile erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      Davada, ayrı yaşamada haklılık iddiasına dayalı tedbir nafakası istenilmektedir. Aleyhine boşanma davası açılan eşin, dava süresince ayrı yaşamda haklı olduğu açıktır. Ancak, davanın reddinden sonra ayrı yaşamın sona erdirilmesi ve birliğin tekrar kurulması gereklidir. Burada birliği tekrar kurma görevi boşanma davası reddedilen tarafa aittir. Somut olayda davalının açtığı boşanma davasının feragat nedeniyle reddedildiği anlaşılmaktadır. Boşanma davasının reddinden sonra yanların bir araya gelmedikleri birliğin tekrar kurulması için herhangi bir girişimde de bulunmadıkları dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Oysa ki boşanma davası açan ve ayrı yaşamı başlatan davalı kocadır. Ayrı yaşamı sona erdiren ve birliği yeniden tesis etme görevi de ona aittir. Bu yönde herhangi bir barış girişiminde bulunmayan davalının birlikte yaşamdan kaçındığı kabul edilmelidir. Bu durumda, diğer eşin tedbir nafakası isteyebileceği TMK'nun 197/3. maddesinde açıklanmıştır....

        Boşanma sebebiyle menfaatleri haleldar olan ve kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı-karşı davalı kadın lehine uygun miktarda maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) takdir edilmemesi doğru bulunmamıştır. 3-Davalı-karşı davacı erkeğin maddi tazminat isteği bulunmadığı halde talep aşılarak (HMK m.26) bu isteğin reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde talep ettiği 400 TL yoksulluk nafakası isteğini 12/11/2014 tarihli dilekçesi ile 350 TL'ye indirdiği halde, talep aşılarak davacı-karşı davalı kadın lehine 400 TL yoksulluk nafakası takdiri doğru bulunmamıştır. 5-Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlı olup, ondan başkasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m.26).Ortak çocuk lehine 300 TL iştirak nafakası talep edildiği halde talep aşılarak 400 TL iştirak nafakası takdiri bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozma kısmen onanmasına dair Dairemizin 30.09.2021 gün ve 2021/7055 - 2021/6728 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 1-Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazları yersizdir. 2-Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece boşanma davasının erkeğin tam kusurlu kusurlu olduğu gerekçesi ile kabulü ile tarafların boşanmalarına,kadın lehine maddî ve manevî tazminata, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiş, hükmün davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairemizce erkeğin ekonomik durumu araştırılmadan yoksulluk nafakası ve tazminatlara hükmedildiğinden bahisle yoksulluk nafakası...

            Davacı, davalıdan 2010 yılının Kasım ayında boşandığını, boşanma davasında yoksulluk nafakası istediği halde talebi ile ilgili karar verilmediğini, temyiz süresi geçtikten sonra durumu fark ettiğini beyan ederek, aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasının hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı halde duruşmalara gelmemiş, açılan davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davacı kadının boşanma davasında yoksulluk nafakası hakkında olumlu karar verilmediği halde hükmü temyiz etmeyerek kesinleştirdiğini, bu şekilde yoksulluk nafakası talebinden zımnen feragat ettiği gerekçesiyle davanın feragat nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacının davalı aleyhine boşanma davası açtığı bu davada eşinden aylık 600 TL yoksulluk nafakası da istediği, mahkemece tarafların boşanmalarına, boşanmada davalı kocanın kusurlu olduğu anlaşıldığından 8.000 TL maddi 4.000 TL manevi tazminatın davacı kocadan alınarak davacıya verilmesine...

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-birleşen davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kusur tespiti, reddedilen boşanma davası, reddedilen maddi ve manevi tazminat,yoksulluk nafakası talepleri, aleyhine hükmedilen tedbir, iştirak ,yoksulluk nafakası,maddi ve manevi tazminatlar yönünden istinaf ettiği görülmüştür. Davalı-birleşen davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını maddi ve manevi tazminatlar, yoksulluk-iştirak nafakası miktarları, kişisel ilişki yönünden istinaf ettiği görülmüştür....

              Aile Mahkemesinin 2015/377 esas sayılı dava dosyası ile TMK'nun 197 maddesi uyarınca tedbir nafakası talep edildiği, boşanma davasında ileri sürülen vakıaların tedbir nafakası davasında da ileri sürdüğü, mahkemece yapılan yargılama neticesinde 16/10/2015 tarihinde verilen, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 18/04/2016 tarih 2016/2434- 5929 E.K. sayılı ilamı ile onanan karar ile, davacı kadının tedbir nafakası davasının ayrı yaşamakta haklı olduğunu ispat edemediği gerekçesi ile reddine karar verildiği, tarafların tedbir nafakası davasından önce ayrı yaşamaya başladıkları, reddine karar verilen ve kesinleşen tedbir nafakası davasından sonra tarafların bir araya gelip birlikte yaşamadıkları, davacı kadın tarafından boşanma davasında ileri sürülen vakıaların reddine karar verilen ve kesinleşen tedbir nafakası davasından önceki vakıalara ilişkin olduğu, davacı kadın tarafından davalı erkeğin boşanmaya karar verilmesini gerektirir; Yargıtay 3....

              UYAP Entegrasyonu