Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, tarafların müşterek çocuğunun doktor olduğunu annesine destek olabilecek konumda olduğunu, müvekkilinin yeni bir evlilik yaptığını, bu evlilikten bir çocuğunun bulunduğunu, nafakanın devamı halinde müvekkilinin yoksulluğa düşeceğini, süresiz nafakanın insan haklarına aykırı olduğunu belirterek davacı karşı davalı kadının kötü niyetli ve mesnetsiz olarak yapmış olduğu nafakanın artırılması yönündeki talebinin reddi ile nafakanın kaldırılması yönünde açılan davasının kabulüne, taleplerinin kabul olmaması halinde davacı kadın lehine süreli olarak nafakaya hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davalılar istinaf dilekçesinde özetle; davalılardan Oğuz'un eğitim hayatının devam ettiğini, davacı babanın ekonomik durumunun iyi olduğunu, nafakanın devam etmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasına, davanın reddine, devam edecek nafakanın 1500,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Davacı, dava dilekçesinde boşanma kararının verildiği 2015/170- 180 EK.sayılı ilam ile davalılardan Oğuz'a aylık 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, bu nafakanın daha sonra Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/4- 230 EK.sayılı ilamı ile aylık 550,00 TL 'ye çıkarıldığını ileri sürerek, ödediği bu nafakanın kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, davalılardan Oğuz'un dava tarihinde ergin olması nedeni ile nafakanın kaldırılmasına karar verilmiştir....

Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; ıslah dilekçeleri ile yıllık artış da talep ettiklerini bu konuda karar verilmediğini, nafakanın az olduğunu belirterek kararın düzeltilerek aylık 2.000,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınmasına, nafakanın sonraki yıllarda ÜFE-TÜFE oranına göre artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap ve istinaf dilekçesi ile; davacının istinaf talebinin reddine, ıslah ile sonraki yıllar için artış talep edilemeyeceğini, yine nafakanın fazla olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine, aksi halde nafaka miktarının azaltılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, eğitimi devam eden ergin çocuk tarafından açılan TMK 328 ve TMK 364.maddelere dayalı yardım nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, basit yargılama usulüne tabidir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafakanın İndirilmesi-Boşanma Taraflar arasındaki "nafakanın indirilmesi" davası ile aynı davacı tarafından açılan "boşanma" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı (kadın) tarafından; nafakanın indirilmesi davasıyla ilgili verilen hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından nafakanın temyizi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesi ile ...Mahkemesi'nin 20.12.2012 tarih ve C/01/251974 FA RK 12/4620 esas sayılı kararı ile verilen boşanma ve ortak çocuk lehine hükmedilen nafakanın tanıma ve tenfizini talep etmiştir. Mahkeme tarafından boşanma yönünden yabancı mahkeme kararının tanınmasına hükmedilmiş ise de nafakanın tenfizi konusunda olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

      Nafakanın azaltılmasına ilişkin önceki dava tarihi olan 11/09/2017 tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında yaklaşık 1 yıldan fazla süre geçmiştir. Tarafların yapılan ekonomik sosyal durum araştırmasına göre; davacının çalışmadığı, 2 çocuğu ile birlikte kendi evinde oturduğu, davalının yeniden evlendiği, 2013 doğumlu bir çocuğunun ve Pasat marka aracının olduğu, emekli olduğu, bu durumda tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında önceki nafakanın azaltılmasına ilişkin davadan sonra olağanüstü bir değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır....

      Somut olayda, davalı tarafından 11.05.2009 tarihinde açılan dava ile nafakanın kaldırılması istenilmiştir. Mahkemenin davayı kabulü ile nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş ve bu hüküm kesinleşmiştir. Yine, temyiz incelemisine konu olan nafakanın artırılması dava tarihi ise 11.01.2007 olup, her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir. O halde mahkemece, nafakanın artırılması dava tarihi itibariyle tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile tüm delilleri araştırılıp gerekirse resmi birimlerden kayıt ve belgeler de getirtilerek incelenip sonucuna göre bir miktar nafakanın artırılmasına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 23/02/2007 tarih ve 2006/151 Esas, 2007/31 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanmayla birlikte davacı lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafakanın yetersiz kaldığını beyan ederek nafakanın aylık 400 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı taraf davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı kadın için hükmolunan yoksulluk nafakasının 150 TL daha artırılarak aylık 350 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsili yönünde hüküm tesis edlmiş; hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. TMK’nun "Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi" başlıklı 176.maddesinin 4.fıkrasında tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebileceği açıklanmıştır. Bu düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için, ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

            Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 01.05.2001 tarihli karar ile boşandıkları; 1995 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, daha sonra tarafların anlaşması ile 2005 yılında nafakanın 350,00 TL'ye çıkarıldığı, eldeki artırım davasının ise 7 yıl sonra 28.08.2012 günü açıldığı, davacı annenin çalışmadığı; davalı babanın ise üniversite öğretim görevlisi olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında 7 yıl gibi uzunca bir zamanın geçmesi, ekonomik göstergelerdeki değişim ile ....in yayınladığı ... artış oranı nazara alındığında; artırılan nafaka miktarı az olup, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

              UYAP Entegrasyonu