WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre; davacı (k.davalı) kadının yoksulluğunun zail olmadığı gözetilerek, davalının (k.davacı ) nafakanın kaldırılmasına yönelik davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulmasına karar verilmiştir.O halde Mahkemece yapılacak iş; davalının yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine dair davayı reddetmek; davacının nafakanın artırılması talebini ise; TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan "hakkaniyet" ilkesini de gözeterek tarafların nafaka tesisi ile işbu dava tarihindeki sosyal ve ekonomik durumunu değerlendirerek; davalının gelir durumunun düşük olmasının nafakanın artırılması gerekliliğini büsbütün ortadan kaldırmayacağı hususunu dikkate almak suretiyle, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları ile nafakanın niteliğine göre değerlendirerek hasıl olacak sonucuna göre hüküm kurmak olmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan...

    Dosya kapsamından, tarafların 03.04.1998 tarihinde boşandıkları, boşanma ilamı ile davacı lehine 3.500.000Lira yoksulluk nafakasına hükmedildiği, aradan geçen sürede davacı tarafından nafakanın artırımı talepli beş(5) dava, davalı tarafından nafakanın kaldırılması talepli bir(1) dava açıldığı, en son nafaka davasının dava tarihinin 29.04.2013, karar tarihinin ise 13.06.2013 olup, aylık yoksulluk nafakasının 95TL' den 200TL'ye artırımına ilişkin kararın 17.07.2013 tarihinde kesinleştiği, davacının ev hanımı olduğu, kirada oturduğu, davalının ise 900 ila 1.000TL emekli maaşının bulunduğu, evli olduğu, evli olduğu eşinden ilköğretime devam eden iki çocuğunun bulunduğu anlaşılmaktadır....

      İştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede nafakanın yetersiz hale geldiğini, davalının ablalarının sahibi olduğu bir şirkette mali müşavir olarak çalıştığını, müşterek çocuğun aylık masrafının 4.500-5.000 TL olduğunu ileri sürerek; nafakanın 1.500,00 TL'ye artırılmasını talep etmiştir. Davalı; dava dilekçesinde ileri sürülen olayların abartıldığını, ablalarının işyerinde çalışmadığını, ... Adliyesinde arabuluculuk ve bilirkişilik yaptığını, resmi kayıtlarda da sabit olduğu üzere gelirinin 260 TL olduğunu, başka bir geliri olmadığını, geçimini ablalarının maddi ve manevi desteği ile sürdürdüğünü belirterek davanın reddini istemiştir....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1306 KARAR NO : 2021/1244 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOLVADİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2021 NUMARASI : 2020/402 ESAS 2021/106 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının kazancının karşısında verilen nafakanın müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamadığını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini, nafakanın 400,00 TL den 600,00 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Birleşen dava dilekçesi ve asıl davaya cevap dilekçesi: Davalı vekili birleşen dava dilekçesi ve asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; Nafakanın kaldırılmasını talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Mahkemece; taraflar arasındaki boşanma kararından sonra nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre önemli bir menfi değişiklik olduğu ve bu nedenle TMK'nın 4.maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesi gereğince nafakanın artırılması şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....

            Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın takdir edildiği boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın ./.. TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

              Alacaklının açtığı nafakanın arttırılmasına ilişkin 2012/44 E- 2012/144 .... sayılı davanın tarihi 30.03.2012 olup, bu tarihten itibaren nafakanın arttırılması kararının geçerli olduğu, bu tarihten itibaren arttırılmış nafakanın talep edilebileceği kabul edilir ise de, alacaklının takip talebinde 30.03.2012 tarihinden itibaren değil, 01.08.2012 tarihinden itibaren nafaka talep ettiği dikkate alınarak, bu talebiyle bağlı kalınarak şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının ukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK.m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde arar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile istemin tümden reddi doğru görülmemiştir....

                  Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı; davalı ile... 1.Aile Mahkemesinin 2007/624 esas, 2008/1187 sayılı kararı ile boşandıklarını, kendisi için aylık 150,00.TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, kararın verildiği tarihten bu yana hem ekonomik hem de sosyal şartlardaki değişiklik nedeniyle nafakanın yetersiz kaldığını belirterek 1.000.TL’ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı; özel bir şirkette çalıştığını ancak bu işin geçici olduğunu, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu, kendisini mağdur etmeyecek şekilde enflasyon oranında bir attırımı kabul ettiğini, duruşmada nafakanın aylık 150.TL arttırılmasını kabul ettiklerini beyan etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile aylık nafakanın 400,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.TMK'nun 176/4. maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya...

                    UYAP Entegrasyonu