Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davalılardan Süheyla'ya yönelik olarak kaldırılması istenilen yıllık nafaka miktarı (250,00 TL X 12 = 3.000,00 TL ) 5.880,00 TL'nin altında olup, davalı Süheyla'ya karşı açılan nafakanın kaldırılması davası yönünden, hüküm davacı açısından kesin niteliktedir. Bu nedenle davacı tarafın, davalı Süheyla yönünden nafakanın kaldırılması davası kapsamında istinaf kanun yoluna başvurma talebinin usulden reddi gerekmiştir. Davacı tarafın istirdat talebi yönünden istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde ise; mahkemenin vakıa ve hukukî değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacının bu yöndeki istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün 2007/2738 E. sayılı ilamlı takip dosyasında küçük çocuk ... için hükmedilen iştirak nafakasının tahsili için anne ... tarafından borçlu ... aleyhine işlemiş ve işleyecek nafakanın tahsili için takip başlatıldığı, bu takipte borçlunun çocuğun 12.07.2012 tarihinde reşit olması nedeniyle bu tarihten sonra nafakanın kesilmesini talep ettiği, icra müdürlüğünce bu talebin reddedildiği anılan kararın şikayet edilmesi üzerine ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/169 E. - 2013/164 K. sayılı kararı ile müşterek çocuk ...'in reşit olması nedeniyle 10.07.2012 tarihli icra müdürlük kararının iptaline karar verildiği, bunun üzerine alacaklı olarak ... tarafından borçlu olarak ... aleyhine ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2007/2738 E. dosyasında fazla ödenen nafakanın geri alınması için 17.11.2014 tarihinde ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2014/3222 E. sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine bu takibin durduğu, Torbalı 1....

    Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 2 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

    Bu durum, ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda, boşanma ile yoksulluğa düşen davalıya 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olup, karardan sonra da babasından yetim aylığı bağlanmıştır. Zira, aldığı nafaka miktarı ile, bağlanan yetim aylığı miktarı toplamı, onu, yoksulluktan kurtaracak miktara ulaşmamıştır. Davalının babadan maaş almış olması nafakanın kaldırılması için yeterli neden değildir, ancak indirim şartları oluştuğu gözetilerek, davalının savunması da dikkate alınmak suretiyle, makul bir miktar nafakanın indirilmesine karar verilmesi gerekirken; nafakanın tümden kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolünün Uyarlanması (Nafakanın Kaldırılması) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan nafakanın kaldırılması davasında, ilk derece mahkemesince anlaşmalı protokolde kararlaştırılan aylık 1.000Euro nafakanın 200 Euroya düşürülmesine ve protokoldeki diğer hususların kaldırılmasına karar verilmiş, tarafların istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine kadının vekalet ücretine ilişkin istinafı kabul edilerek, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. Taraflar hükmü temyiz etmiştir. Ne var ki, davalı kadının, temyize konu miktar üzerinden nispi harcı yatırması gerekirken maktu harç yatırdığı anlaşılmaktadır....

        Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve özellikle boşanma davasına ilişkin hükmün kesinleşmesine kadar davacının ayrı yaşama hakkına dayalı olarak tedbir nafakası alabileceği gözetildiğinde nafakanın, boşanma kararının kesinleşmesinden önce açılan nafakanın kaldırılması dava tarihinden (20.03.2008) itibaren kaldırılması yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “dava tarihi olan 20.03.2008 tarihinden” ibarelerinin karar metninden çıkartılıp yerine “boşanma kararının kesinleştiği 13.05.2009 tarihinden” ifadesi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 1.55 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 25.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Davacının nafakanın kaldırılması yönündeki talebi için ayrıca harç alınmamıştır. Kaldırılması talep edilen nafakanın yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nispi harç alınmadan (Harçlar Kanunu m. 30-32) davaya devam edilmesi doğru olmamıştır. O halde, mahkemece davacıya "nafakanın kaldırılması" yönündeki talebiyle ilgili nispi harcın tamamlattırılması ve sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devamla bu talep hakkında yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.29.02.2016 (Pzt.)...

            Aile Mahkemesine aylık 300 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılması davası açtığını, yargılama sonucunda ......

              Davada; aylık 200,00 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının 400.00 TL'ye; 225,00 TL olarak ödenen iştirak nafakasının 500,00 TL'ye çıkartılması istenilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 300,00 TL'ye iştirak nafakasının aylık 400,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Somut olayda dosya içeriğinden; tarafların 2003 yılında boşandıkları; en son 13.01.2010 günü açılan nafaka artırım davası ile davacıya ödenen nafakanın aylık 200,00 TL'ye; müşterek çocuğa ödenen nafakanın 225,00 TL'ye çıkarıldığı, iş bu artırım davasının 30.04.2012 günü açıldığı, nafaka yükümlüsü davalının aylık 1.800,00 TL; nafaka alacaklısı davacının aylık 600,00 TL geliri bulunduğu; velayeti davacı annede bulunan 15.03.1998 doğumlu müşterek çocuğun öğrenci olduğu anlaşılmaktadır....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, yardım nafakasının kaldırılması ve fazla ödenen nafakanın tarafına iadesine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Somut olayda; bu yönde taraflarca gösterilen ve toplanan tüm delillere göre, ilk derece mahkemesince kararda gösterilen gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu