TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. ../.. -2- Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın takdir edildiği boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir....
Aile Mahkemesinin 2013/211 esas 2013/816 karar sayılı 12.11.2013 tarihinde kesinleşen ilamı ile davalıdan boşandığını, boşanma ilamıyla kendisi için 250 TL, müşterek çoçuk için 250 TL nafaka takdir edildiğini, bu nafakayla geçinemediğini bildirerek aradan geçen zaman , değişen ve gelişen sosyo ekonomik koşullar nazara alınarak kendisi için takdir edilen 250 TL nafakanın 500 TL'ye, müşterek çocuk için takdir edilen 250 TL nafakanın 500 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligatın çıkartıldığı taraf teşkilinin sağlandığı anlaşılmıştır....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ....’in yayınladığı...oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacının ev hanımı olup gelirinin olmadığı, davalının ise fabrika işçisi olup asgari ücret seviyesinde gelirinin olduğu anlaşılmaktadır....
Anılan ihbarnamede; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19/04/2005 tarihli ve 2005/17-7 esas, 2005/37 sayılı kararında belirtildiği üzere, 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesinde düzenlenen ve şikâyete tabi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilamda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikâyet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerektiği, Somut olayda, sanık hakkında nafaka alacağına...
Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmalarına göre, davacının gelirinin olmadığı, babasının evinde kaldığı; davalının ise başka bir kadınla yaşadığı ve bu kadından bir çocuğu olduğu, düzenli işinin olmadığı, şoförlük yaptığı anlaşılmış; davalı tarafından, nafaka kararından sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/94 Esas ve 2001/101 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ilamı ile davacı için aylık 40 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 50 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, takdir edilen bu nafakaların yetmediğini belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 500 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 600 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, paranın satın alma gücündeki düşüş nedeniyle hükmedilen miktarın ihtiyaçlarını karşılamayacağının sabit olması, nafaka miktarlarının yeniden belirlenmesi gerektiği belirtilerek davacı için takdir edilen nafakanın 260 TL artırılarak aylık 300 TL'ye, müşterek çocuk için takdir olunan nafakanın aylık 200 TL artırılarak 250 TL çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası...’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın...’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Anılan yasal düzenlemelere göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, tarafların 2000 yılında boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 20 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, eldeki davanın 19.03.2014 tarihinde açıldığı, davacının hurda toplayarak geçimini sağladığı, davalının çalışmadığı anlaşılmaktadır....
Anılan yasal düzenlemelere göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, tarafların 2011 yılında kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, eldeki davanın 07/07/2014 tarihinde açıldığı, davacının ev hanımı olduğu, aylık 308.73 TL yetim aylığı aldığı, kendi evinde kaldığı, davalının ise elektrikçi olduğu, 1.500.00 TL ile 2.000.00 TL arasında kazandığı, işyeri, evi, bağı, araçları olduğu anlaşılmaktadır....
Anılan yasal düzenlemelere göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda, yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası, TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların 2009 yılında evlendiği, 2011 yılında açılan davada verilen boşanma kararının 2012 yılında kesinleştiği, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 350,00.- TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği; eldeki davanın, 26/06/2013 tarihinde açıldığı; davacının ev hanımı olduğu, geçimini ailesinin sağladığı; davalının ise, Büyükşehir Belediyesinde mühendis olarak çalıştığı,3.317.04.- TL maaş aldığı anlaşılmaktadır....