AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2022 NUMARASI : 2021/121 ESAS 2022/24 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Mahkemece; davacının müşterek çocuğu davalı babanın açık rızası olmaksızın okumakta olduğu devlet okulundan alıp özel okula vermiş olduğu akabinde nafakanın artırılması açmış olduğu, nafakanın artırılmasına ilişkin önceki kararda nafakanın ayrıca her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği ,tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında davalıdan kaynaklanan bir değişiklik söz konusu olmadığı, nafaka yükümlüsüne ek yük getiren, çocukların özel okula gönderilmesinin, taraflarca birlikte kararlaştırılması gerektiği, davalının ücret karşılığı bir işte çalışıp geçimini bu şekilde sağladığı, elde ettiği gelirlerde nafakanın artırılmasını gerekli kılan artış olmadığı ,önceki nafakanın tayin edildiği tarih ve ÜFE oranında artırımının varlığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir....
Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların 27/04/2009 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, nafakanın en son İzmir 12. Aile Mahkemesinin 03/04/2012 tarihinde kesinleşen kararı ile aylık 625,00 TL'ye yükseltildiği, bu nafakanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekilince istinaf edilmiş, davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, nafakanın bağlandığı tarihle dava tarihi arasında geçen süre, çocuğun yaşının büyümesi ve ihtiyaçlarının artması, paranın satınalma gücünün düşmesi nedeniyle hükmedilen nafaka artışının düşük kaldığını belirterek, nafakanın aylık 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 23/02/2007 tarih ve 2006/151 Esas, 2007/31 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanmayla birlikte davacı lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafakanın yetersiz kaldığını beyan ederek nafakanın aylık 400 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı taraf davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı kadın için hükmolunan yoksulluk nafakasının 150 TL daha artırılarak aylık 350 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsili yönünde hüküm tesis edlmiş; hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. TMK’nun "Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi" başlıklı 176.maddesinin 4.fıkrasında tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebileceği açıklanmıştır. Bu düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için, ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin açtığı nafakanın artırımı davası sonucunda, 07.10.2005 tarihinden geçerli olmak üzere aylık yoksulluk nafakasının 75.00 TL'den 160.00 TL'ye yükseltildiğini; müvekkilinin ev hanımı olup nafakadan başkaca gelirinin bulunmadığını; meme kanseri olması nedeniyle kemoterapi uygulandığını, ayrıca diyabet hastası olduğunu, aldığı nafaka ile ihtiyaçlarını karşılayamadığını iddia ederek; 2005 yılından beri almakta olduğu 160.00 TL nafakanın 300.00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen artış oranının fahiş ve müvekkilinin geliri ile orantılı olmadığını, müvekkilinin sadece almış olduğu emekli maaşı ile geçindiğini; kaldı ki davalının da diyabet, hipertansiyon ve kalp hastası olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; "......
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacının ev hanımı olduğu, kızı ile kaldığı, kızının çalıştığı, kızının yardımı ile geçindiği, davalının ... müdürü olduğu, 2.350.00 TL kazandığı, 290.00 TL lojman kirası ödediği, evlendiği, eşinin ev hanımı olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmaktadır....
(TMK m.176/4) Bu yasal düzenlemeye göre iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. ./.. -2- Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası.oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası....’in yayınladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 10/09/2013 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlar, eldeki nafaka artırım davası 13/10/2014 tarihinde açılmıştır. Ekonomik ve sosyal durum araştırma yazılarına göre, davacının ev hanımı olduğu, 264.00.TL yetim aylığı aldığı; nafaka yükümlüsü davalının ise, emekli olduğu, 2.300.00.TL emekli aylığı aldığı, makine kalıp şirketine % 17 paydaş olduğu, 3 evi olduğu anlaşılmaktadır....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Yargıtayın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların boşanma davası sırasındaki sosyal ekonomik durumları ile eldeki davanın açıldığı tarih itibariyle mevcut sosyal ekonomik durumları arasında olağanüstü bir değişiklik olmadığı gibi, buna ilişkin bir iddia da ileri sürülmemiştir....