Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocuk ile Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemece davanın konusuz kaldığından bahisle "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulmuştur. Çocuk ile kişisel ilişki kurulmasına ilişkin bu dava, davalı kadın tarafından açılan boşanma davasının dava dilekçesinin tebliği tarihinden önce açılmıştır. Anılan boşanma davası yargılaması sırasında 1.4.2009 tarihli ara kararı ile ...ile baba arasında kişisel ilişki kurulması, keza aynı dosyanın nihai kararında çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulması nedeniyle bu davada davacının haklılığı kanıtlanmıştır. Dava açıldığında davalı tarafın haksız olduğu gözetilmeden vekalet ücretinden davacı tarafın sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırıdır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişki düzenlemesinde aslolan çocuğun yararıdır. Tarafların ortak çocuğu... 22.02.2010 doğumlu olup, yaşı nazara alındığında ana bakım ve şefkatine muhtaç olup 1-31 temmuz tarihleri arasında kurulan kişisel ilişki süresi çoktur . Şu halde daha uygun süreli kişisel ilişki kurmak gerekirken , yazılı şekilde, düzenleme yapılması doğru bulunmamıştır....

      Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının boşanma davasının açıldığı tarihten sonra müşterek çocuğu görmeye gelmediğini, herhangi bir çaba sarf etmediğini, boşanma davalarına red kararı verildiği, tarafların evliliklerinin devam ettiğini, davacının davasının kötü niyetli olduğunu, davacının kişisel ilişki tesisi talep etmişse de müşterek çocuğun şuanda ne davacı babasını ne de davacının ailesinden kimseyi tanımadığını, kişisel ilişki kurulması çocuğun psikolojisini olumsuz olarak etkileyecek olduğundan davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulüne, fiilen anne yanında kalan müşterek çocuk Can Ahmet Gürsel'in baba ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından nafaka ve tazminat miktarları, ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişki yönünden; davalı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar ve nafakalar yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır....

        gerekçesi ile; "1- Davacının velayetin değiştirilmesi talebinin REDDİNE, 2- Davacının ortak çocukla kişisel ilişki kurulması talebinin KABULÜ İLE Davacı anne ve ortak çocuk arasında her ayın 1. Cumartesi günü saat 10.00’dan akşam 18.00’e kadar, her ayın 3. Cumartesi günü saat 10.00’dan Pazar saat 13.00’e kadar ayda bir gün yatılı olmak üzere toplamda 3 gün, dini bayramların 3. Günü sabah 10.00’dan akşam 18.00’e kadar, anneler gününde sabah 10.00’dan aynı gün akşam 18.00’e kadar olmak sureti ile KİŞİSEL İLİŞKİ TESİSİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; kişisel ilişki ve vekalet ücreti kısmı hariç olmak üzere velayet yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili hükmün; davacının davasının ve tüm taleplerinin reddi gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile davacının kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, müşterek çocukla davalı arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili; vekalet ücreti yönünden, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, çocukla kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkindir. Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323)....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı baba yönünden davanın reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı babanın yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı dede yönünden davanın reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Kişisel ilişki kurulması talep edilen çocuk 2012 doğumlu olup, çocuğun yaşı dikkate alındığında, davacı dedesiyle kişisel ilişki kurulması çocuğun yararına olup, kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....

          Davalı tarafça, kişisel ilişki yönünden verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, istinaf nedeni doğrultusunda yapılan değerlendirmede; Dosya kapsamında bulunan 16/01/2019 tarihli sosyal inceleme raporunda "davalı annenin psikoz tanısı ile %45 sürekli engelli raporu bulunduğu, çocuğun baba yanında okul başarısının arttığı, çocuğa baba yanında psikolojik destek verildiği, baba ve üvey annenin çocukla ilgili olduğu, çocuğun üvey anneyi benimsediği, babası ile de ilişkilerinin iyi olduğu, çocuk ile anne arasında yatılı şahsî ilişki kurulabileceği" görüşünün açıklandığı, 19/04/2021 tarihli sosyal inceleme raporunda çocuğun annesi ile sınırlı zamanlarda görüşmek istediğini beyan ettiği, bilirkişi tarafından "annenin psikozu ve söylemlerinin çocuğun trikotillomani hastalığı açısından risk teşkil ettiği" açıklamasının yapıldığı ve anne ile çocuk arasında pedagog ya da psikolog gözetiminde yatılı olmadan şahsî ilişki kurulması gerektiği kanaatinin açıklandığı, idrak çağındaki...

          DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacılar (baba, babaanne ve dede) tarafından davalı anne aleyhine 2008 doğumlu ..... ile kişisel ilişki kurulması talebi ile dava açılmıştır. Davacılardan baba ile davalı anne hakkında.... sayılı dosyası ile 16/05/2016 tarihinde boşanma yönünden karar verildiği ve velayetlerinin anneye bırakıldığı; ancak kararın halen kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Ortak çocuklar hakkında boşanma davasında verilen karar, kişisel ilişki tesisi için açılan eldeki davayı etkileyeceği açıktır....

            Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....

            UYAP Entegrasyonu