AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/11/2012 NUMARASI : 2010/830-2012/959 Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile Gaziantep 2. Aile Mahkemesinin 2005/474 Esas ve 2006/1291 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, Mahkemece davalı lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafakanın takdir edildiği tarihte davalının çalışmadığını ancak aradan geçen süreç içerisinde davalının işyeri açmak suretiyle çalışmaya başladığını ileri sürerek davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, nafakanın indirilmesine dava tarihten itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın hangi tarihten itibaren indirilmeye başlayacağının belirtilmemiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Ne var ki; bu eksikliğin düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından hükmün HUMK 438/..., C2 hükmü ve 6100 sayılı HMK 370/... ek .../... maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. Hükmün ....fıkrasında yer alan "...nafakanın aylık 400.00.-TL ye indirilmesine ..." ifadelerinin çıkarılarak yerine " ...dava tarihinden itibaren nafakanın aylık 400.00....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece dava açılış tarihi olan 10/06/2019 tarihinde müşterek çocuk 28/08/1997 doğumlu Dilara'nın reşit olduğu ve Dilara için takdir edilen nafakanın müşterek çocuğun reşit olmasıyla kendiliğinden sona ereceğinden Dilara bakımından açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine; 28/01/2002 doğumlu olan müşterek çocuk Sümeyye'nin yargılama sırasında reşit olduğu ve nafakanın kendiliğinden sona ereceği anlaşıldığından Sümeyye bakımından dava konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına; müşterek çocuk Feyzanur bakımından ödenen nafakanın ise oldukça cüzi olması nedeni ile kaldırılması talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....
O halde; çoğun için de az da vardır kuralı gereğince nafakanın kaldırılması isteminin azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının nafaka dışında sabit geliri olmadığı ve yoksulluğu tamamen ortadan kalkmamkla birlikte davalının edinimleri karşısında mali durumunun olumlu yönde değiştiği de dikkate alınarak nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken nafakanın tamamen kaldırılması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA TARİHİ : 16.01.2023 KARAR : Davanın kabulüne Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen yardım nafakasının kaldırılması davasında davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının yardım nafakası aldığını ancak eğitim hayatının sona erdiğini ve çalışmaya başladığını belirterek icra dosyasında nafakanın kaldırılmasının istendiği 18.11.2022 tarihinden aksi halde dava tarihinden itibaren yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde dava tarihi itibariyle nafakanın kaldırılması yönünden davayı kabul ettiğini beyan etmiştir. III....
Aile Mahkemesinin 2018/8 esas sayılı dosyasında 03/01/2018 tarihinde nafakanın kaldırılmasına ilişkin dava açıldığı ve anılan Mahkemenin .../10/2018 tarihli ve 2018/8 esas, 2018/802 sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla, şikayet tarihi olan 21/03/2018 tarihinde... 3. Aile Mahkemesinde derdest olan nafakanın kaldırılmasına dair davanın bulunduğu ve dolayısıyla sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde, 2-Şikayete konu ... 1....
Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın arttırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu bağlamda; nafakanın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir. Sözleşmede, edimler arasındaki denge, umulmadık gelişmeler yüzünden bozulacak olursa sözleşme koşulları değişen maddi koşullara uyarlanır....
Davalı cevap dilekçesinde; davacının tedavi sürecinde aksatılan nafakalar ile ilgili herhangi bir girişimde bulunmadığını ancak bu aşamadan sonra hastalığını bahane ederek nafaka yükümlülüğünden kurtulmak isteyen davacının bu talebini kabul etmediğini, nafakanın müşterek çocuk için ödendiğini, kendisinin de öğretmen olduğunu, gelirinin davacıdan farklı olmadığını, farklı olarak aylık 300 TL ek ders ücretinin olduğunu, zaman zaman ailesinden maddi destek aldığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile İştirak nafakasının tamamen kaldırılması ya da tenkisine dair açılan davanın reddine, 16. Aile Mahkemesinin 2013/39-58 sayılı kararında nafaka miktarının her yıl % 20 oranında arttırılması ile ilgili kararın kaldırılmasına, nafakanın 18 Ocak dönem başlangıç tarihi kabul edilerek TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı vekili, Burak Efe için ödenen nafakanın aylık 200,00 olarak belirlenmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur, davalı kadın ise buna karşılık süresinde vermiş olduğu katılma yoluyla istinaf dilekçesinde müvekkilinin müşterek çocukları ile birlikte ikamet ettiği konutun ek ödemelerine ilişkin davacı tarafın yükümlülüğünü kaldıran kararın kaldırılması yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Katılma yoluyla istinaf isteği asıl istinaf isteğine sıkı sıkıya bağlıdır....
Davalı vekili, boşanma davası ile hükmolunan 600,00 TL nafaka miktarının henüz derdest olan ....Aile Mahkemesinin 2012/313 Esas sayılı dosyası ile 750,00 TL'ye yükseltildiğini, derdestlik itirazlarında bulunduklarını, davacının maddi durumunun kötüleştiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, küçüğün bakım giderlerinin araştırılmasını, nafakanın artırılması davasındaki şartların değişmediğini bu nedenle haksız ve dayanaksız davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece, müşterek çocuğa ödenmesine karar verilen nafakanın artırılmasına ilişkin ... .Aile Mahkemesinin 2012/313 Esas sayılı dava dosyası temyiz edilmekle kesinleşmediğinden, henüz kesin olmayan nafakanın kaldırılması veya olmadığı takdirde indirilmesinin istenilemeyeceği nedeniyle özel dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir....