FAİZİHTİYATİ TEDBİR KARARININ KALDIRILMASI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 72 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 113 ] "İçtihat Metni" Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin 2003/185 Esas sayılı menfi tespit davası sırasında verilen 8.5.2003; tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırıldığı tarihe kadar, alacaklının mahkemece belirlenen borç miktarı için; borçlunun sorumlu olduğu kısma hasren, faiz talep etmesi mümkündür. Tedbir kararı kaldırılmadığı sürece ödeme ertelendiği için ve borç miktarının tahsilini sağlamak üzere para alacaklıya ödenemeyeceğinden hesaplamada faiz istenmesinde yasaya uymayan bir yön yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Etkin direnme, tehlikeli araç kullanma HÜKÜM : Hükümlülük, temyiz isteminin reddi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz süresinin geçmesi, nedeniyle Yerel Mahkemenin temyiz isteğinin reddine ilişkin kararına karşı yapılan itiraz, kararda "...tebliğden itibaren 7 gün içinde..." denmesi gerekirken "tefhim ve tebliğden itibaren...." denilmek suretiyle temyiz süresinin başlangıcı hususunda sanık yanılgıya düşürülmek suretiyle CYY 232/6. maddesine aykırı davranılmasından dolayı yerinde görüldüğünden, RED KARARININ KALDIRILMASI suretiyle işin esasına geçildi. 1- Tehlikeli araç kullanma suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre hükmün temyiz edilemez olduğu, Anlaşıldığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1 ve 1412 sayılı CYY.nın 317.maddesi uyarınca sanık ...'...
göre başvurularak kanun yolunun hangisi olduğu, süresi, merci ve şekli tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıkça gösterilmediğinden Sanıklar ve müdafiilerinin temyiz taleplerinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 5271 S.K 272 Maddesinin 3/2 fıkrasına göre 01,06,2005 tarihinden sonra işlenen suçlarda hapisten çevrilse bile sonuç ceza iki bin TL nin altında ise kesin nitelikte olur, ancak 1.6.2005 tarhinden önce işlenen suçlarda verilen para cezaları ancak doğrudan para cezası olarak verilirse kesin nitelikte olabilir, sanıklar ..., ..., ... ..., ..., ... ..., ... ... ...’in işlediği davaya konu olan suçlar 01.06.2005 tarihinden önce işlendiği ve hükmedilen para cezaları hapisten çevrildiğinden 21/7/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı yasanın 3-b maddesi ile değişik 1412 Sayılı CMUK’un 305/1.maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, verilen para cezaları ile ilgili temyiz yolu acık olduğu anlaşılmakla mahkemenin TEMYİZ TALEBİNİN REDDİ KARARININ KALDIRILMASI...
Anayasa'nın 40/2 ve CYY.nın 34/2, 232/6. maddelerinde düzenlenen mahkeme kararına karşı kanun yollarına başvurma süresinin, merciinin ve sürenin ne zaman başlayacağının tereddüte yol açmayacak şekilde açıkça belirtilmesi kuralına aykırı olarak, temyiz süresinin başlangıcında tereddüte yol açılması nedeniyle sanık müdafiinin temyiz isteği süresinde kabul edilerek RET KARARININ KALDIRILMASI suretiyle işin esasına geçildi. Temyiz isteğinin vekalet ücretiyle sınırlandırılmış olması karşısında, bu kapsamla sınırlı olarak yapılan incelemede: 5271 Sayılı CYY 327/1, 328 ve "Avukatlık Ücret Tarifelinin 13/1-5 madde ve fıkraları uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret HÜKÜM : Mahkumiyet,temyiz isteğinin reddi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun, 305. maddesinin ikinci fıkrasının Anayasa Mahkemesi'nin 2006/65 Esas, 2009/114 Karar sayılı ve 23.07.2009 tarihli kararı ile iptal edilmesi ve bu kararın 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında, ceza miktarı itibariyle Yerel Mahkemece verilen temyiz isteğinin reddine ilişkin karara karşı yapılan itiraz yerinde görüldüğünden, RET KARARININ KALDIRILMASI suretiyle işin esasına geçildi....
nın temyiz isteğinin reddine ilişkin KARARININ KALDIRILMASI suretiyle işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; İddianamede "...sanık ...'nın bıçağı mağdur ...'a salladığı, yere düşen bıçağı alan diğer sanık ...'nın mağdurların üzerine yürüyüp kovaladığı" biçiminde tarif edilen silahla yaralamaya kalkışma suçundan kamu davası açılmasına karşın tehdit suçundan hüküm kurulmak suretiyle; "hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil hakkında verilir" ilkesini düzenleyen CYY'nın 225/1. maddesine aykırı davranılması, Yasaya aykırı sanıklar ... ve ...'nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, sanık ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Temyiz isteğinin reddi, mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Hükmün temyiz edilemez olması nedeniyle Yerel Mahkemenin temyiz isteğinin reddine ilişkin karara karşı yapılan itiraz temyiz, istemi suç vasfına yönelik olduğundan yerinde görülmekle RED KARARININ KALDIRILMASI suretiyle işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Müşteki ve tanık beyanlarına göre, sanık ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL-İPOTEĞİN KALDIRILMASI Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları adına kayıtlı 638, 395, 756, 682, 709 parsel sayılı taşınmazlarını satış göstermek sureti ile davalı oğlu adına temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların üzerindeki ipoteklerin fekkine ve payları oranında tapularının iptal edilerek adlarına tesciline, olmadığı takdirde şimdilik 20.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, murisin son iki yılını hasta ve yatalak olarak geçirdiği dönemde tüm bakım ve gözetiminin kendisi tarafından yapıldığını, ayrıca babasının borçlarını ödediğini, bu nedenle dava konusu taşınmazların kendisine satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
İPOTEĞİN KALDIRILMASI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 148 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 153 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: İpotek borçlusu tarafından kendi taşınmazı üzerine konulan ipotek bedelinin icra dosyasına yatırdığını konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ipotek bedelinin yatırıldığında alacaklı namına hıfsına, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmîştir. İpotek alacaklısı temyiz dilekçesinde, söz konusu ipoteğin İmar Kanunu uyarınca konulduğunu, ipotek bedeli arttırımı davası açtığını ileri sürmüş, ipotek borçlusu vekilinin 11.04.2005 tarihli İcra Müdürlüğüne hitaben verdiği dilekçesinde, ipoteğin İmar Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca konulduğunu belirttiği görülmüştür....
BOŞANMANAFAKANIN KALDIRILMASI 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "boşanma ve nafakanın kaldırılması " davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11.Aile Mahkemesince davanın reddine dair verilen 24.1.2008 gün ve 2007/975 E. 2008/26 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 30.09.2009 gün ve 2008/13671 E. 2009/16276 K. sayılı ilamı ile, (...Davacı dava dilekçesinde delillerini bildirmiştir. Davacı tanıklarının dinlenilmesinden vazgeçmiştir. Davacının, tanıkları dinlenmeden ve dayandığı dava dosyası getirtilmeden, tüm deliller birlikte değerlendirilmeden, eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir....