Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı 02/03/2022 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuklarının velayetinin davacı anneye verildiğini, müvekkil baba yatılı kalmak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, tarafların daha 5 gün önce boşandıklarını, çocukla baba daha hiçbir araya gelmediklerini, kişisel ilişki kuramadıkları halde kişisel ilişkinin kaldırılmasını talep ettiğini, davacı tarafın asılsız beyanlarını kabul etmediklerini, davacı daha ilk kişisel ilişkinin kurulması noktasında çocuğu davalıdan kaçırdığını, kişisel ilişkiyi engellediğine dair 05/03/2022 muhtarlıkla irtibata geçilmiş ve muhtarın bu konuda tutanak tuttuğunu, ilk kişisel ilişki kurulması tarihinde davacı müvekkili çocukla görüştürmediği için 07/03/2022 tarihinde Bor İcra dairesinden (2022/347) çocukla kişisel ilişki kurulmasını talep ettiğini, davacı anlaşmalı boşanma esnasında kendi hür iradesi ile boşanma protokolünü imzaladığı gibi hakim karşısında da müşterek...
Mahkemece velayetin değiştirilmesi talebi reddedilmiş, kişisel ilişki kurulmasına ilişkin talep ise " her ne kadar sosyal inceleme raporunda müşterek çocukla şahsi ilişki kurulması yönünde görüş bildirilmişse de, davalı-karşı davacının yargılama aşamasında gelirine ilişkin bilgileri gizlediği, tanık ayarlayarak davacı-karşı davalının fotoğraflarını çektirdiği, müşterek çocukla uzun süre ilgilenmediği ve babalık sorumluluğu taşımadığı, nafaka ödememek için kötüniyetli hareket ettiği" gerekçesi ile reddedilmiştir. Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK.md. 323). Türk Medeni Kanununun 324/2 maddeleri uyarınca kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların evlilik birliği devam etmekte olup fiilen ayrı yaşadıklarının anlaşılmasına, çocukla kişisel ilişki tesisine ilişkin talebin Türk Medeni Kanununun 197/son maddesine dayanmakta olup, "tedbir" mahiyetinde bulunmasına, bu sebeple kişisel ilişkiye dair düzenlemede yer itibarıyla eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olmasına (TMK.m.201) göre, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediği gibi aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan hususlara ilişkin temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. 2-Davada davacı kendisini vekille temsil ettirmemiş,...
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple velâyetin değiştirilmesi davasının kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.13.12.2021 (Pzt.)...
Hafta sonları Cumartesi günü saat 10.00'dan Pazar günü saat 19.00 arasında, sömestr tatili, dini bayramlar ve yaz tatillerinde de yatılı olacak şekilde ortak çocukla kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
O halde Gebze 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/250 esas sayılı dosyasının getirtilmesi, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan her iki ebeveyn ve ortak çocukla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip; davacının iddialarının çocuk üzerindeki etkisinin ve tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için davalı babanın kişisel ilişkiye engel bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması ve diğer tüm deliller de göz önüne alınmak suretiyle kişisel ilişki konusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Çocuklar ile ana veya baba arasında düzenlenen kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından, velayetin değiştirilmesi davasının reddi, nafaka ve kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, velayeti annede bulunan müşterek çocukla baba arasında “aynı şehirde oturmaları hali” ve “farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Annenin, velayetine bırakılan çocukla birlikte ...'da, baba'nın ise ...'da oturduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, velayeti annede bulunan ortak çocukla baba arasında “farklı il veya ilçede olmaları hali ” ve “aynı il veya ilçede olmaları hali " için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Annenin, velayetine bırakılan çocukla birlikte ....’ın .... ilçesinde , baba'nın ise ....’nın ... ilçesinde oturduğu anlaşılmaktadır....
Yine çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilamlar da kesinleşmedikçe icra edilemez (Baki Kuru-İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, sayfa 923- 924). Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan G.Osmanpaşa 3. Aile Hukuk Mahkemesinin 17/06/2022 tarih, 2021/421 Esas ve 2022/616 Karar sayılı ilamı, boşanma kararı ve çocukla şahsi ilişki kurulmasına ilişkin olup, takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline ilişkin kararı yerinde olup, davalının istinafında isabet bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan sebeplerle davalının yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....