AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2021 NUMARASI : 2020/158 ESAS, 2021/460 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA ARTIRIMI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili lehine 2011 yılında 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk nafakasının müvekkilin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini belirterek, hükmedilen nafakanın 1.250 TL artırılarak 1.500 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
zamanaşımının sanıkların 26.01.2004, 11.05.2004 tarihli sorgu ve temyiz inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği,sanıkların üzerine atılı özel belgede sahtecilik suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı süresinin;suç tarihi olan 20.01.2002'den inceleme tarihine kadar dolması nedeniyle, 5271 sayılı CMK.nun 223/8 maddeleri gereğince kamu davasının düşmesine karar verilmesi yerine, 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2.maddeleri gereğince kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 Sayılı CMUK'nun 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılıklar aynı kanunun 322.Maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; aynı Yasanın 322. maddesine göre hüküm fıkrasından ''zamanaşımı nedeniyle ORTADAN KALDIRILMASI...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,KAYYIM KARARININ KALDIRILMASI Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, kayyım kararının kaldırılması davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Hazine tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, 5737 sayılı yasanın 17. maddesine dayalı olarak açılan tapu iptal, tescil ve kayyımlık kararının kaldırılması isteğine ilişkindir....
ın TUTUKLULUK HALİNİN KALDIRILMASI ve başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse DERHAL SALIVERİLMESİNE, tahliye kararının yerine getirilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 21.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Hükümlülük Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: CYY.nın 231/6. maddesine aykırı olarak temyiz süresinin başlangıcının kararda tereddüde yol açacak biçimde gösterilmesi karşısında temyiz süresinin geçmesi, nedeniyle Yerel Mahkemenin temyiz isteğinin reddine ilişkin kararına karşı yapılan itiraz yerinde görüldüğünden, RET KARARININ KALDIRILMASI suretiyle işin esasına geçildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Tehdit, mala zarar verme HÜKÜM : Hükümlülük Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından ve sanığın yokluğunda verilen ve sanığa tebliğ edilen gerekçeli kararda, Anayasa'nın 40/2, CYY.nın 34/2,232/6. maddelerine aykırı biçimde temyiz süresinin ne zaman başlayacağı açıkça belirtilmediğinden, sanığın temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek RET KARARININ KALDIRILMASI suretiyle isin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, Sanığın yüklenen suçları kabul etmemesi karşısında, katılanlar ... ve ...'...
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-İPOTEĞİN KALDIRILMASI Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ... görevlisi dava dışı ... tarafından Hazine adına kayıtlı dava konusu 314 ada 13 parsel sayılı taşınmazın ilgisi olmaksızın 10.04.2013 tarih 161 yevmiye numaralı işlem ile davalı ... adına kaydedildiğini, 25.08.2015 tarihinde tekrar Hazine adına kaydedildiğini, 27.08.2015 tarihinde ise tekrar ... adına tescil edilerek tek imzayla davalı ... Bank lehine 140.000 TL'lik ipotek konulduğunu, işlemlerde harç ödenmemesi, değer farkı gibi hususlar dikkate alındığında davalıların iyiniyetli olmadığını ileri sürerek taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılarak tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., yolsuz tescil ile ilgisinin olmadığını, tapuya düzeltilmesi için muvafakatname verdiğini beyan etmiştir....
SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442 maddeleri gereğince davalının karar düzeltme talebinin KABULÜNE, Dairemizin 28.05.2015 gün 2014/25249 esas, 2015/10973 karar sayılı kısmen onama, kısmen bozma ilamının KALDIRILMASI, hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.22.12.2015(Salı)...
"İçtihat Metni"Daire : ALTINCI DAİRE Karar Yılı : 1993 Karar No : 1657 Esas Yılı : 1992 Esas No : 4448 Karar Tarihi : 22/04/993 AKARYAKIT İSTASYONUNUN ÖNÜNDEKİ KALDIRIMIN ALTINA YAKIT TANKI YERLEŞTİRİLDİĞİ ANLAŞILDIĞINDAN, KAMUYA AİT YERDE İNŞAİ FAALİYETTE BULUNULMAYACAĞI NEDENİYLE MAHKEMECE, BİLİRKİŞİ RAPORUNDA YERALAN GÖRÜŞLER GÖZÖNÜNDE BULUNDURULARAK TANKIN KALDIRILMASI YOLUNDAKİ İŞLEMİN İPTALİNE KARAR VERİLMESİNDE İSABET GÖRÜLMEDİĞİ HK.< Dava, ......
DAVA TÜRÜ : BAZ İSTASYONUNUN KALDIRILMASI Taraflar arasında görülen davada; Davacılar... adresinde bulunan davalı gerçek kişilerin maliki oldukları binanın çatı katına, davalı şirketin 2008 yılı Temmuz ayında baz istasyonu kurduğunu, daha sonra aynı yere 2 adet daha baz istasyonu eklendiğini, bu binanın hemen yanında kendi taşınmazlarının bulunduğunu, kurulan baz istasyonlarının yoğun yerleşim alanı içinde ve insan sağlığını tehdit eder nitelikte olduğunu, kötü koku yaydığını, yasal mevzuata uygun olmadığını, bulantı ve başağrısı gibi şikayetler yaşadıklarını, psikolojik olarak rahatsızlık duyduklarını ileri sürerek, muarazanın giderilerek baz istasyonunun sökülerek kaldırılmasını istemişlerdir. Davalı şirket vekili, dava konusu yerde tek bir baz istasyonunun bulunduğunu ve yasal mevzuata uygun olduğunu, iddiaların farazi olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur....