WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayımladığı ÜFE(TEFE) artış oranı nazara alındığında mahkemece davacı ... için takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı çok olup Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “davacı için takdir edilen 120 TL nafakanın 130 TL artırılarak aylık 250 TL olarak belirlenmesine” cümlesinin çıkartılarak yerine "120 TL nafakanın 80 TL artırılarak aylık 200 TL olarak belirlenmesine" ifade ve rakamının yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 23.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından katılma yoluyla nafakanın süresi ve miktarı, vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise, nafakanın başlangıç süresi, miktarı, erkek lehine verilen vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına ve özellikle davalı-davacı kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası davasında hükmedilen nafakanın başlangıç tarihinin dava tarihi olacağının ve terke dayalı boşanma davasının reddedilerek kesinleşmesi sebebiyle davacı-davalı erkeğin kesinleşme tarihinden sonraki feragatinin...

      hükmün 1. fıkrasından “nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına” sözleri çıkartılarak 2. fıkra başına “ dava tarihinden itibaren ” sözleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 38.25 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 06.12.2012 günü oybirliğiyle karar verildi....

        Türk Medeni Kanununun 176/3.maddesinde yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılacağı, 176/4.maddesinde ise tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması yada azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. Anılan maddede yoksulluğun hukuksal kavramı tanımlanmamış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656 E.-688 K.sayılı kararında yeme, giyinme, barınma, sağlık ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edileceği belirtilmiştir....

          Aile Mahkemesi’nin 2019/707 E., 876 K. sayılı kararı ile anlaşmalı olarak (TMK md.166/3) boşanmalarına, davalı kadın yararına aylık 1000,00TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın 18/02//2020 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 23/06/2020 tarihinde açıldığı, mahkemece nafakanın değişen koşullar dikkate alınarak 800,00 TL’ye düşürüldüğü anlaşılmıştır. Somut olayda yoksulluk nafakasının kaldırılması şartları oluşmamakla birlikte tarafların sosyal ekonomik durumu, nafakanın niteliği, davacının azalan gelir durumu ve Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında mahkemece hükmedilen nafakanın miktarında bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan sebeplerle karar usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

          vermediğini beyanla, nafakanın aylık 2.000,00- TL ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış, artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına uygun olduğu TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine aykırı bir yönünün bulunmadığı kabul edilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine davar aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

          Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 3 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2022 NUMARASI : 2022/211 ESAS 2022/25 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müşterek çocuğa Konya Ereğli Aile Mahkemesinin 2018/295 Esas, 2018/638 Karar sayılı ilamı 500,00 TL nafakaya hükmedildiğini, çocuğun okul giderlerinin arttığını, sağılık giderlerinin bulunduğunu, davalının ekonomik durumunun iyi olduğunu, kuru yemiş iş yaptığını, yüksek enflasyon karşısında paranın alım gücünün düştüğünü, bu nedenle müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın 1.000,00 TL artırılarak 1.500,00 TL ye yükseltilmesini ve nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

          Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, , müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi ,davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış, artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına uygun olduğu TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine aykırı bir yönünün bulunmadığı kabul edilerek taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu