Ancak, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ve Hakimin takdir yetkisi kapsamında kalmadığından hükmün 1.fıkrasında yeralan; "...125.00.- TL nafakanın yıllık ÜFE artış oranı ile 400.00.- TL'ye çıkarılmasına..." ifadelerinin çıkarılarak yerine; "...125.00.- TL nafakanın 400.00.- TL'ye çıkarılmasına, nafakanın gelecek yıllarda kararın kesinleştiği tarih başlangıç tarihi olarak kabul edilerek, yıllık ÜFE artış oranında artırılmasına..." ifadelerinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava; nafakanın kaldırılması talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı lehine Giresun Aile Mahkemesinin 2013/347 Esas, 2013/561 Karar sayılı dosyası ile aylık 350,00.-TL nafakaya hükmedilmiş, Muğla Aile Mahkemesinin 2016/75 Esas, 2016/553 Karar sayılı kararı ile nafakanın 150,00.-TL artırılarak 500,00.-TL'ye yükseltilmesine ve her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiş, davacı, halen ödediği aylık 800,00.-TL nafakanın kaldırılması talebi ile eldeki davayı açılmıştır....
Tanıklarıma davetiye çıkartılsın, dava dilekçemi tekrar ederim, eksiklikler giderilsin, benim istediğim 1.200,00TL'lik nafaka her iki çocuk için toplam miktardır, kızım için nafakanın 500,00 TL'ye yükseltilmesini, oğlum için de nafakanın 700,00 TL'ye yükseltilmesini talep ediyorum demiştir. Davalı erkek vekili 21/03/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince;davanın kısmen kabulü ile Ordu 2. Aile Mahkemesinin 2020/129 esas, 2020/92 karar sayılı ilamı ile tarafların müşterek çocuğu T2 için hükmedilen aylık 300,00- TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 10/02/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 350,00- TL arttırılarak 650,00- TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, nafakanın her yıl Ocak ayından itibaren TÜİK'in belirlediği bir önceki yılın ÜFE oranında arttırılmasına, Ordu 2....
ve değişen ekonomik koşullar karşısında nafakanın yetersiz kaldığını belirterek, aylık 3.000,00 TL'ye yükseltilmesini, her yıl ÜFE oranında artırılmasını talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili dilekçesinde; tarafların ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28.03.2001 tarih ve 2000/1227 E. 2001/296 K. sayılı karar ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verildiğini, müşterek çocuk lehine aylık 700 ... iştirak nafakasına hükmedildiğini, bu güne kadar nafakanın ödenmediğini, davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın günün ekonomik koşulları, çocuğun büyümesi ve eğitim masrafları ile ihtiyaçları karşısında yetersiz kaldığını belirterek, nafakanın aylık 2.000 ... ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....
.-2011/329 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ile müşterek çocuklar Yunus ve Hasan'ın velayetinin annesine verildiğini, aynı ilam ile davacı için 250 TL, müşterek çocuklar için 200'er TL nafakaya hükmedildiğini, ancak ağırlaşan hayat şartları karşısında, çocukların okul ve dershane giderlerinin artması sonucu müvekkilinin zor durumda kaldığını, 2010 yılında hükmedilen nafakanın yetersiz kaldığını bildirerek, davacı için takdir edilen 250 TL nafakanın 500 TL'ye, müşterek çocukların her biri için takdir edilen 200'er TL nafakanın 500'er TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen nafakanın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir....
kesinleşen nafakanın kararın kesinleşmesinden sonra bir yıl aynen devamına, sonrasında nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen yıllık ÜFE oranında arttırılarak devamına.." şeklindeki kısmının karar aynen geçirilmesi gerekirken bu da yapılmadığı, ayrı bir karar oluşturulduğu, nafakaya dava tarihi olan 25.12.2018 tarihinden itibaren hükmedilmiş olması da ayrı bir hukuksuzluk olduğunu, zira 25.12.2018 tarihinde asgari ücret 1.600,00 TL'dir ki hükmedilen nafakanın o tarihten geçerli addedilmesi 4 asgari ücret tutarında bir meblağa tekabül ettiği, 1.000,00 TL'den 7.000,00 TL'ye yükseltilen nafaka 25.12.2018 tarihinden bugüne farklar hesaplandığında, 6.000,00 TL/...
, mahkemeden talep ettikleri ve yükseltilmesine karar verilen nafakanın her yıl Mahkemenin öngöreceği oranda artışına karar verilmesi taleplerinin dayanağının Türk Medeni Kanunu' nun 182/4....
Aile Mahkemesi' nin... sayılı boşanma dosyasında müvekkili lehine aylık 250 TL nafakaya hükmedildiğini, müvekkilinin hiçbir gelirinin olmadığını, üniversite öğrencisi olup .... okuduğunu, hükmedilen nafakanın müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini belirterek; nafakanın 1500TL'ye artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesinde; boşanma ilamının kesinleşmesi ile davacıya ödemekte olduğu nafakanın 350TL olduğunu, ödeme gücünün bulunmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, ....Aile Mahkemesince hükmedilen aylık 350TL yoksulluk nafakasının, dava tarihinden itibaren 300TL arttırılarak aylık 650 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırımına ilişkindir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile nafakanın aylık 475 TL'ye artırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK'nın 331. maddesi gereğince; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı gözönünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır....