Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Velayetin Değiştirilmesi KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline çocuklar için ödenen 500,00 TL nafakanın 3.000,00 TL'ye çıkarılmasını, müşterek Çocuk NİLAY AYŞE'ye ödenen 250,00 TL nafakanın 1.000,00 TL'ye çıkarılmasını, müşterek Çocuk ALIYE'ye ödenen 250,00 TL nafakanın 1.000,00 TL'ye çıkarılmasını, müşterek Çocuk NİHAL için nafakanın 1.000,00 TL olarak belirlenmesi, durumunda müvekkilinin ve çocuklarının boşanma davası sebebiyle kaybettikleri yaşam standartlarını ancak karşılayabileceklerini, davalının ekonomik durumundaki düzelme de göz önüne alınarak, önceki dava ile bu davanın açılmasının üzerinden geçen süre ve günümüz ekonomik şartları göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu 500,00 TL miktarın çok yetersiz bir hale geldiğini, adli yardım talebinin kabulü ile müvekkilinin dava ile ilgili harç ve masraflar bakımından adli yardımdan faydalanmasına, haklı davalarının...

Davalı vekili; öncelikle davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, “yargılamanın iadesine konu 2011/594 E.sayılı dosyada talebin incelenerek reddi halinde eski hükmün bir nevi tasdiki, kabulü halinde ise eski hükmün kısmen veya tamamen değiştirilmesi gerekeceğinden yargılamanın iadesi davası sürerken işbu nafakanın kaldırılması davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın HMK 114/1-h ve HMK.115. maddesi uyarınca dava şartı noksanlığına nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Aile Mahkemesi kararı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verildiğini çocuk lehine aylık 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkili tarafından nafaka artırım davası açıldığını nafakanın 100 TL daha artırıldığını, evliliğin davalının sorumluluklarını yerine getirememesinden kaynaklı sona erdiğini, müvekkilinin memur davalının işçi olduğunu, davalının nafaka dışındaki borçlara giderlere karışmadığını, davalının ekonomik durumunun işi olduğunu, aylık 7000- 11000 TL civarında gelirinin olduğunu, aradan geçen süre içerisinde çocuğun ihtiyaçlarının arttığını bu nedenle çocuk lehine hükmedilen 300 TL nafakanın dava tarihinden itibaren aylık 2500 TL yükseltilmesini, nafakanın yıllık tefe tüfe üfe oranında artırılmasını yargılama gideri vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

    O nedenle, işlem temelinin çökmesi veya tarafların mali durumlarının değişmesi irat şeklinde ödenmesine karar verilen nafakanın kaldırılmasını veya yeniden belirlenmesini gerektirebilir. Dairemizin istikrar kazanmış içtihatları bu doğrultudadır. (Yargıtay 3.H.D. 06.10.2008 tarih ve 2008/11801 E.-2008/16060 K.) Somut olayda, tarafların boşanma davası sonucunda velayetin anneye verildiği ve müşterek çocuk için 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, daha sonra 21.04.2015 tarihinde kesinleşen velayetin değiştirilmesi kararı ile velayetin babaya verildiği ve iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yapılan Velayetin Değiştirilmesi Protokolünde ‘Baba ... anneye verdiği iştirak nafakasının kaldırılmasına ve çocuğun eğitim ve bakımı için anne ... herhangi bir nafaka ödemeyecektir.’ şeklinde düzenleme mevcuttur. İştirak nafakasında nafaka doğmadan feragat mümkün değildir....

      Tarafların 2012 tarihinde boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiği, en son çocuğa lehine verilen nafakanın İzmir 10. Aile Mahkemesi'nin 2020/191Esas, 2021/175 sayılı kararı ile 500,00 TL nafakanın 350,00 TL arttırılarak 850,00 TL'ye çıkarıldığı, ancak çocuğun fiilen baba yanında olduğundan dolayı velayetin değiştirilmesi davası açıldığı ancak bu dava dikkate alınmadan nafakanın artırıldığı, velayet annede bulunmasa bile fiilen çocuğun bakımı baba tarafından yapıldığından dava tarihi olarak 08/03/2021 tarihinden itibaren nafakanın kaldırılmasını istemiştir. İlk derece mahkemesince, boşanma davası sırasındaki ekonomik durum ile dava açıldıktan sonraki ekonomik durum arasında farklılık bulunmadığı halen nafaka ödeyecek güçte olduğu, nafakanın artırılması yada indirilmesini gerektiren bir durum bulunmadığndan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

      Tarafların 2012 tarihinde boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiği, en son çocuğa lehine verilen nafakanın İzmir 10. Aile Mahkemesi'nin 2020/191Esas, 2021/175 sayılı kararı ile 500,00 TL nafakanın 350,00 TL arttırılarak 850,00 TL'ye çıkarıldığı, ancak çocuğun fiilen baba yanında olduğundan dolayı velayetin değiştirilmesi davası açıldığı ancak bu dava dikkate alınmadan nafakanın artırıldığı, velayet annede bulunmasa bile fiilen çocuğun bakımı baba tarafından yapıldığından dava tarihi olarak 08/03/2021 tarihinden itibaren nafakanın kaldırılmasını istemiştir. İlk derece mahkemesince, boşanma davası sırasındaki ekonomik durum ile dava açıldıktan sonraki ekonomik durum arasında farklılık bulunmadığı halen nafaka ödeyecek güçte olduğu, nafakanın artırılması yada indirilmesini gerektiren bir durum bulunmadığndan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması ve Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 28.04.2015 günü temyiz eden davalı-davacı ... ile vekili Av. ..... geldiler. Karşı taraf davacı-davalı ... ile vekilleri gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre velayeti anneye verilen müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası çoktur. Mahkemece Medeni Kanunun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafakanın Kaldırılması-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması" davası ile aynı davacı tarafından bağımsız olarak açılan "velayetin değiştirilmesine" ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların müşterek çocuğu ... 18.05.2001 doğumlu ve idrak çağında olup, velayet konusunda görüşüne değer verilerek hüküm tesis edildiğinin anlaşılmasına, görüşünün menfaatine aykırı olduğunu gösteren bir delil ve olgu bulunmamasına göre, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediği gibi, diğer hususlara ilişkin temyiz itirazları da yersiz olup, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı...

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların anlaşarak boşandıklarını, bizzat davacı vekilinin hazırladığı protokolün sonuçlarının davacı tarafından bilinmemesinin mümkün olamayacağını, boşanma kararından sonra davacı tarafın nafaka yükümlülüklerini yerine getirmediğini, nafakanın yarısını ödediğini ve harici bir anlaşmada olmadığını, maddi durumunun sıkıntılı olduğunu iddia eden davacının bu süreçte yeni bir evlilik için para bulabildiğini, davacının seyahatleri ve yaşam tarzının maddi olarak yetersiz olmadığını da gösterdiğini, davalı annenin ise ekonomik kriz bahane edilerek işten çıkarıldığını halen müşterek çocuğun nafaka dışında herhangi bir gelirinin bulunmadığını, davacının maaş durumunun iddiasından daha yüksek olduğunu, yine davacının protokol de yazılmasına karşı çocuğun eğitim giderlerinin yarısını karşılamak konusunda üzerine düşeni de yerine getirmediğini, nafakanın indirilmesi ve protokol maddelerinin değiştirilmesi şartlarının gerçekleşmediğini belirterek...

            UYAP Entegrasyonu