Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nafakanın takdir edildiği tarih gözetildiğinde, aradan geçen sürede ekonomik göstergedeki değişiklikler nazara alındığında, paranın enflasyon oranında değer kaybettiği bir gerçektir. Bu durumda; nafakanın, en azından aylık nafakanın 500 TL olarak belirlendiği ilamın kesinleştiği tarihten itibaren TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekmektedir. Mahkemece; bu husus gözetilmeden, arttırım talebinin reddine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. ./.....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesinde; davalı ile 2009 yılında boşandıklarını, lehine aylık 200TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede hükmedilen nafakanın yetersiz kaldığını, davalının yüksek miktar gelire sahip olduğunu belirterek, nafakanın, artırılarak aylık 1.000 TL' ye çıkartılmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; konfeksiyon işleri yaptığı atolyesini borçları nedeniyle kapatmak zorunda kalabileceğini, ödeme gücü bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

      Aile Mahkemesinin 2009/607 Esas 2012/65 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müvekkili lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede nafakanın yetersiz kaldığını, müvekkilinin çocuklarının yardımı ile geçindiğini belirterek nafakanın aylık 900TL'ye artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; nafaka kararından sonra gelirinde artış olmadığını, kredi borcu bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tarafların sosyal ekonomik durumu, aradan geçen sürede paranın alım gücündeki düşüşe göre mevcut nafakanın düşük kaldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 900TL'ye artırımına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının artırımına ilişkindir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/283 Esas sayılı dosyasında davacı olarak bulunan T3 T1 vasisi Ömer Atsız ile birlikte hareket ederek nafakanın kaldırılması davası açtığını, T1'ın rızası ve lehine bir durum olmamasına rağmen ve bu konuda Sulh Hukuk Mahkemesinden açık bir yetki veya izin almadan nafakanın kaldırılması davasında muvafakatname imzalatarak nafakanın kaldırılmasına sebebiyet verdiğini, bu davada vasinin yetkisiz işlem yaparak nafakanın kaldırılmasına sebep olmasının hukuka aykırı olup müvekkilini mağdur ettiğini, bu kararın 04/02/2010 tarihinde verildiğini, temyiz edilmesine rağmen miktar itibariyle temyiz edilemez olduğundan temyiz incelemesinin reddedildiğini, müvekkili bu dosyadan sonra defalarca nafakanın artırılması davası açsa da davalarının nafakanın kaldırılmış olması sebebiyle hep reddedildiğini, müvekkilinin dosyalarının taraflarınca incelendiğini, müvekkilinin yaşı ve sağlık sebeplerinden dolayı bir işe devam edip kendi zaruri ihtiyaçlarını karşılayamayacağını beyan...

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması davası olup, mahkemece nafakanın, kaldırılmasına karar verilmiş, hangi tarihten itibaren kaldırıldığı belirtilmemiştir. Bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1.fıkrasından "nafakanın kaldırılmasına" sözleri çıkartılarak yerine "nafakanın dava tarihinden itibaren kaldırılmasına" sözleri ilave edilmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 21.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi ,davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış ise de, artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına, boşanma davasının açıldığı tarih ile iştirak nafakasına hükmedildiği tarih arasında geçen süre, iştirak nafakasının boşanma dava tarihindeki şartlara göre belirlenmiş olmasına göre yetersiz kaldığı aylık 1.500,00 TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine ve...

          hükmedilen 250 YTL nafakanın, kararın kesinleşmesinden sonraki dönemlere ilişkin olarak talep edilebileceği gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir....

            Açıklanan nedenle, davacının temyiz dilekçesinin nafakanın indirilmesi davası yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeple davacının nafakanın indirilmesi davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.07.2021 (Salı)...

              Davacının nafakanın kaldırılması yönündeki talebi için ayrıca harç alınmamıştır. Kaldırılması talep edilen nafakanın yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nisbi harç alınmadan (Harçlar Kanunu md. 30-32) davaya devam edilmesi yanlış olmuştur. O halde, mahkemece davacıya "nafakanın kaldırılması" yönündeki talebiyle ilgili nispi harcın tamamlattırılması ve sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devamla bu talep hakkında yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.10.2015 (Per.)...

                GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline verildiğini ve çocuklar yararına aylık 175,00 TL iştirak nafakası hükmedildiğini, nafakanın bağlandığı tarihten bu yana yaklaşık 6 yıl geçtiğini, bu sürede müvekkilinin ekonomik koşullarında gerileme olduğunu, müşterek çocukların giderlerinin arttığını, davalının ekonomik durumunun ise arttığını, müvekkilinin tek başına çocukların ihtiyaçlarına yetişemediğini, hükmedilen nafakanın çocukların masraflarını karşılamadığını belirterek nafakanın çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 600,00TL'ye yükseltilmesini ve nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasını talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Cevap dilekçesi sunulmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın KISMEN KABULÜ ile; Konya 2....

                UYAP Entegrasyonu