WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafakanın Artırımı - Boşanma Taraflar arasındaki "nafaka artırımı" ve "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen Samandağ Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2005/203 esas, 2006/91 karar sayılı dosyasının eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.21.06.2012 (Prş.)...

    Somut olayda;Dava açıkça yoksulluk nafakasının artırımı talebinden ibaret olmasına,mahkemece öninceleme duruşmasında da uyuşmazlık bu şekilde tespit edilmesine ve gerekçeli kararın başlığında dava türü"nafakanın artırımı"olarak belirtilmesine rağmen TMK 166/1 md.kapsamındaki boşanma şartlarının gerçekleşmediğine ve ispatlanamadığına,sadece davacının isteği dikkate alınarak kabul kararı verilemeyeceği şeklinde gerekçe bulunmaktadır.Bir başka deyiş ile davacının talebi ile ilgili yukarıda belirtilen HMK 297 nci maddesine uygun herhangi bir gerekçe bulunmamaktadır.Dolayısı ile davada talep edilen miktara ilişkin kesinlik değerlendirilmesinin yapılabilmesi de mümkün olmamıştır. Belirtilen eksiklik HMK 353/1- a-6 md.kapsamında giderilebilecek nitelikte bulunmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesisi uygun görülmüştür....

    Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde; icra kesintisi ile davalı-karşı davacının eline 180 TL geçtiğini, davalı-karşı davacının almış olduğu nafakanın 100TL'den 225TL'ye artırımına ilişkin davada davalı-karşı davacının çalışmakta olduğu gözönünde bulundurularak bu bedele hükmedildiğini, yoksulluk halinin devam ettiğini belirterek, davanın reddini istemiş; karşı davasında ise kira gideri, sağlık harcamaları ve zorunlu ihtiyaçları nedeniyle nafakanın yetersiz kaldığını belirterek, nafakanın aylık 600TL olarak artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davalı-karşı davacının emekli maaşının kendisini yoksulluktan kurtarmayacağı, davacı-karşı davalının ise üzerine kayıtlı malvarlığının arttığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 300TL'ye artırımına karar verilmiş, hüküm davacı- karşı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir....

      Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 5 yıldan fazla bir süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

      Cari nafakanın belirlendiği davada dava tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 4 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

      Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 7 yıldan fazla bir süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

      Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleşme tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 3 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocukların yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocukların bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocukların menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış, artırım miktarı da makul olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

      Cari nafakanın belirlendiği davada dava tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 5 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

      Somut olayda: Tarafların boşanmaları sonucu çocukların velayetleri ilkin davalı anneye verilmiş,sonrasında baba tarafından velayetin değiştirilmesi,anne tarafından iştirak nafakasının artırılması davaları açılmış,taraflar arasında 21.02.2018 tarihli protokol düzenlenmiş,bu protokol kapsamında kadın açtığı nafakanın artırımı davasından feragat etmiş ,velayetlerin değiştirilmesi hususunda da anlaşma üzerine erkeğin açtığı davada velayetin değiştirilmesine ve babaya verilmesine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakası artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, davalı babanın ödediği aylık 350,00 TL iştirak nafakasının çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığı yetersiz kaldığı ileri sürülerek, nafakanın 1.500,00 TL'ye çıkarılması talep edilmiş; mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; 50,00 TL artırımla nafakanın aylık 400,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....

        UYAP Entegrasyonu