Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi üzerine yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının emekli maaşından kesilen nafaka alacağının haksız yere kesildiği iddiasıyla icra dosyasında fazladan kesilen nafakanın kaldırılması istemine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemesince, nafakanın kaldırılmasına ilişkin istemin Aile Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tedbir nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; önceki nafaka takdirinden itibaren geçen sürede, masrafların arttığını ileri sürerek; davacı için ödenen aylık 300.00 TL nafakanın 500.00 TL'ye, ortak çocuklar için ödenen 200.00'er TL nafakanın 325.00' er TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vasisi, cevap dilekçesi ile; davacının 150.00 TL, ortak çocukların 125.00'er TL olmak üzere her ay nafaka aldığını, davacının eve dönmediğini belirterek davanın reddini istemiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından nafakanın kaldırılması ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı erkeğin nafakanın kaldırılması davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi ve Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki "velayet ve nafakanın kaldırılması" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından; davacı-davalı kadının kabul edilen velayet davası, müşterek çocuk ....'...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * nafakanın kaldırılması ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 28.12.2007 (Cuma)...

            Aile Mahkemesinin 24/12/2014 tarih 2014/707 esas sayılı dosyasında verilen kararla ise davalıya ödenen yoksulluk nafakasının 200 TL'den 300 TL'ye yükseltilmesine ve nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiğini, halen 575,03 TL tutarında bir miktar müvekkilinin emekli maaşından kesildiğini, müşterek çocukların artık büyüdüğünü, İbrahim Yıldız'ın Hatay İl Jandarma Komutanlığında Astsubay olarak, Burak Yıldız'ın ise site yönetimi elemanı olarak sigortalı çalıştıklarını, Davalı T3 de bir inşaat ofisinde sigortalı olarak çalışıp asgari ücret aldığını, müvekkilinin ise düzenli bir işte çalışmadığını, emekli maaşından yapılan nafaka kesintileri sebebiyle de ekonomik zorluklar yaşadığını, 29 ve 31 yaşlarındaki çocukların ve davalı T3, müvekkilinden hiçbir nafaka almaksızın rahatlıkla hayatlarını sürdürebilir durumda olduklarını belirterek, çocuklar ve davalı için ödenen nafakaların kaldırılmasını, bu mümkün olmadığı takdirde indirilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin...

            O hâlde mahkemece yapılacak iş, anlaşmalı boşanma kararının verildiği 23.10.2009 tarihi itibariyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını belirlemek, belirlenen bu durumun nafakanın kaldırılması amacıyla açılan eldeki davada aldırılan ekonomik ve sosyal durumlar ile kıyaslamak, boşanma kararından sonra tarafların mal varlığında ve gelirinde bir değişiklik olup olmadığını detaylı şekilde araştırmak, değişiklik var ise, bunun kararlaştırılan nafaka miktarına ne ölçüde etkisi bulunduğunu tartışmak ve Özel Daire bozma kararında da değinildiği gibi başlangıçtaki denge gözetilmek suretiyle, bununla birlikte "çoğun içinde az da bulunur” kuralı gereği, nafakanın tamamen kaldırılması yerine, hakkaniyet ölçüsünde indirim yapılabileceği de gözetilerek, oluşacak sonuca göre bir karar vermek olmalıdır. " Yukarıdaki Yargıtay Hukuk Genel kurulu kararında da belirtildiği üzere; davacı tarafın nafakanın kaldırılması talebinin yanında nafaka miktarında indirim yapılması talebinin de bulunduğu, davacının...

            Davalının çalışması sonucunda mali durumunun olumlu yönde değiştiği dikkate alınarak ve Medeni Kanundaki düzenleme itibariyle kaldırıldığı takdirde yeniden nafaka bağlanması olanağının bulunmadığı hususu değerlendirilerek nafakanın TMK'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun bir oranda indirilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde nafakanın tümden kaldırılması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet-Nafakanın Artırılması-Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyada birleşen dava olan nafakanın artırılması davası 18.11.2014 tarihinde açılmış, davacı anne yargılama devam ederken 04.12.2014 tarihinde vefat etmiş ve boşanma sonucu velayeti annede olan ve lehine nafakanın artırımı talep edilen ...'a Diyarbakır 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.03.2015 tarihli 2015/552 esas, 2015/546 karar sayılı kararı ile Türk Medeni Kanununun 404. maddesi gereğince ... vasi olarak atanmıştır. Daha önce davacının bizzat kendisi tarafından tayin edilen vekilin vekalet görevi sona ermiş olup, bundan sonra küçüğün vasisi tarafından aynı avukata verilmiş bir vekaletname dosyada bulunmamaktadır....

                Açıklanan nedenlerle mahkemece verilen istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararın kaldırılarak davalının gerekçeli karara yönelik istinaf isteminin esastan incelenmesi gerekmiştir. 2- Davalılar vekilinin gerekçeli karara yönelik istinaf isteminin incelenmesinde; Davacı, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle davalı kadına bağlanan yoksulluk nafakası ile müşterek çocuğa bağlanan yardım nafakasının kaldırılmasına, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise her iki nafakanın azaltılmasına karar verilmesini istemiştir. Davacının nafakanın kaldırılması talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş ise de terditli taleplerinden olan nafakanın azaltılması talebi kabul edilmiştir. Davacının terditli taleplerinden olan nafakanın azıltılması talebi kabul edildiğinden diğer terditli talebi yönünden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasında bir yanlışlık bulunmadığı anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu