Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden nafakanın kaldırılması, birleşen dava yönünden nafakanın artırılması istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarihli 263 sayılı kararının 2. maddesi ve 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.05.12.2016(Pzt.) ......

    Aile Mahkemesinin 2016/862 Esas 2016/878 Karar sayılı kararı ile nafakanın 300,00 TL'ye arttırıldığını, taraflarca 2019 yılı Ocak ayı itibariyle 350,00 TL'ye yükseltildiğini, günümüz ekonomik koşulları, hayat şartları, müşterek çocuğun okula başlaması ve ihtiyaçlarının artması nedeniyle hükmedilen nafakanın arttırılarak aylık 1.000,00 TL ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların 04/01/2019 tarihinde nafakanın aylık 350 TL olması konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin, nafaka dışında da çocuğun ihtiyaçlarını karşıladığını, istenen nafaka artış miktarının fahiş olduğunu, davanın haksız ve kötü niyetle açıldığını belirterek öncelikle davanın reddini, aksi kanaate ulaşıldığı takdirde hakkaniyet ölçüsünde nafakanın arttırılmasını ve nafakanın her yıl artış oranının belirlenmesi gerektiğine karar verilmesini talep etmiştir....

    Buna göre, önceden hükmedilen nafakanın karardaki yıllık artış miktarına göre bu davanın açıldığı tarihti ulaştığı rakam olan 600 TL nafakanın, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, aradan geçen süre ile artan müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, paranın satın alma ve davalının ödeme gücü, hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde az olduğu anlaşılmış olup, bu nafakanın 800 TL'ye yükseltilmesi, talep uyarınca her yıl ÜFE oranında arttırılması şeklinde hüküm kurulması gerektiğinden davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile mahkeme kararının (1) nolu fıkrasındaki miktarların düzeltilmesi şeklinde hükmün düzeltilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    kaldırılmasına, mümkün görülmediği taktirde nafakanın eski hali olan 500,00 TL'ye azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Aile Mahkemesi'nin 2018/1125 Esas, 2020/42 Karar sayılı kararı ile nafakanın azaltılması ve sonraki yıllar için enflasyon oranında artırım yapılması davası açtığını, söz konusu dosyada nafakanın 3.587 TL'ye çıkarılmasına ve her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verildiğini, ÜFE oranında yapılacak artışların ülkenin şu anki somut gerçekleri ve ekonomik kriz ortamında uygulanması ve sürdürülebilmesinin mümkün olmadığını, aksi takdirde tarafların birinin fakirleşmesi ve cezalandırılması, diğerinin ise sebepsiz zenginleşmesi sonucunun ortaya çıkacağını ileri sürerek, nafakanın aylık 3.587,00 TL'ye indirilmesi ile artış oranının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış ise de artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre yüksek belirlendiği aylık 800,00 TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu kabul edilerek iştirak nafakası 800,00 TL olarak belirlenmiş, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilerek erkeğin istinafının kısmen...

    kaldırılmasına, mümkün görülmediği taktirde nafakanın eski hali olan 500,00 TL'ye azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Arttırılması-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davalının nafakanın arttırılması davasında vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince kabul edilen iştirak nafakalarının ayrı ayrı yıllık arttırım miktarı karar tarihindeki istinaf kesinlik sınırı olan 5.390,00.- TL'yi aşmadığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 346, 352 ve 362. maddeleri gereğince istinaf ve temyiz sınırı altında olmakla, nafakanın arttırılmasına ilişkin ilk derece mahkemesince verilen karar kesindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafakanın Kaldırılması Olmadığı Takdirde Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından velayetin değiştirilmesi, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasının kaldırılması, talebin kabul edilmemesi halinde ise nafakanın azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması taleplerinin reddi ile iştirak nafakasının artırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece hükmolunan iştirak nafakasının yıllık miktarı 3.600 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 3.920 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....

        Ancak, 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre; nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir. Somut olayda, nafakanın dava tarihinden itibaren tahsiline karar vermek gerekirken infazda güçlük yaratacak şekilde bu hususun eksik bırakılmış olması doğru görülmemiş ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 1. fıkrasında “nafakanın” sözünden sonra gelmek üzere “dava tarihinden itibaren” sözleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 14,85 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi...

          UYAP Entegrasyonu