"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Kişisel ilişkiden amaç, çocuğun fikri ve bedeni gelişiminin sağlanması yanında, annelik ve babalık duygularının da tatminini sağlamaktır. Mahkemece velayeti annede bulunan müşterek çocuklar ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin süresi yetersiz olduğu gibi, ilişkinin gözetim altında yapılmasını gerektirecek bir delil ve olgu bulunmadığı halde, psikiyatrist veya psikolog refakatinde olmasına karar verilmiştir. Düzenlenen bu kişisel ilişki, babalık duygularını tatmine elverişli değildir. Velayet kendisinde bulunmayan ebeveynlerden her biri müşterek çocukla doğrudan kişisel ilişki kurma hakkına sahiptir....
Mahkemece bu yasal zorunluluk yerine getirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, boşanma hükmünün münhasıran bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı babanın ortak çocukla tedbiren kişisel ilişki kurulmasına ilişkin birleşen davası, mahkemece; "birlikte görülen boşanma davasında baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesis edildiği" gerekçesiyle reddedilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, ortak çocukla tedbiren kişisel ilişki kurulması davasının (TMK m. 197/4) açıldığı 23.05.2014 tarihinde tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, ortak çocuğun fiilen anne ile birlikte kaldığı, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasını engelleyecek bir halin de (TMK m.324/2) mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Her dava açıldığı tarihteki şartlara tabidir ve davaların birlikte görülmesi halinde her dava bağımsız niteliğini korur....
Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323). Düzenli kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi sürdürmek, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kendilerinden alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4). Babanın cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması kural olarak çocukla kişisel ilişki kurmasına engel değildir. Ceza ve tutukevinin, tutuklu ve hükümlülerin yakınlarıyla mevzuat çerçevesinde görüşme imkanı ölçüsünde, çocukla tutuklu veya hükümlü ebeveyni arasında kişisel ilişki tesis edilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının dava dilekçesinde, müşterek çocuk ....'ın velayetinin tedbiren anneye verilmesine dair talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Anne ve babanın her ikisinin de ... İlinde yaşadıkları göz önüne alındığında, çocukla kişisel ilişki konusunda, anne ve babanın aynı-ayrı şehirde yaşama durumlarına göre seçenekli kişisel ilişki düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması-Nafakanın Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesinde verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından, yarıyıl tatiline ilişkin görüş süresinin kaldırılması, davalı-karşı davacı anne tarafından ise, asıl davanın kabulü ve kişisel ilişkinin kaldırılmasına yönelik davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 176.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın...
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk..... 20.07.2010 doğumlu olup okul çağındadır. Çocuk ile baba arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulması doğru olmakla birlikte, tarafların farklı ilçelerde yaşadıkları da dikkate alındığında müşterek çocuğun Pazartesi günü sabah saat 09:00 da anneye teslim edilmesi çocuğun okul durumunu etkileyecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafakanın Kaldırılması Olmadığı Takdirde Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından velayetin değiştirilmesi, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasının kaldırılması, talebin kabul edilmemesi halinde ise nafakanın azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması taleplerinin reddi ile iştirak nafakasının artırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece hükmolunan iştirak nafakasının yıllık miktarı 3.600 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 3.920 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; Davalı baba ile çocuk arasındaki tesis edilen kişisel ilişkinin değiştirilebilmesi için mevcut kişisel ilişki nedeniyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikeye girmiş olması veya kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan ebeveynin bu hakkını amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanmış bulunması veya çocukla ciddi şekilde ilgilenmemiş olması gerekir....
Davalı baba ile velayeti davacı anneye bırakılan ortak çocuk 25.04.2013 doğumlu ...arasında kişisel ilişki tesis edilirken günümüz ulaşım koşulları da dikkate alındığında, aynı şehir-farklı şehir ayrımı yapılması doğru olmadığı gibi, tarafların ayrı şehirlerde yaşamaları halinde çocukla baba arasında her ayın belirli hafta sonları kişisel ilişki kurulmaması sebebiyle belirlenen kişisel ilişki düzenlemesi babalık duygularını tatmin etmekten uzaktır. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....