WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Asıl dava, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası arttırım davası, karşı dava ise, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davasıdır. Davalı-k.davacı erkek istinafında, nafaka arttırım talebinin kabulünün hatalı olduğunu, nafakanın kaldırılmasını aksi takdirde indirilmesini talep etmiştir. Davacı dava dilekçesinde, boşanma kararında lehine hükmedilen 1.400 TL nafakanın 800 TL arttırımı ile 2.200 TL'ye çıkartılmasını talep etmiş olup, mahkemece HMK 31.maddesi gereğince arttırım miktarının ne kadarının yoksulluk, ne kadarının iştirak nafakasına ilişkin olduğu hususunun açıklattırılması gerekirken bu hususa dikkat edilmeden yargılamanın sonuçlandırıldığı görülmüş olup, bu yönde istinaf olmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakası arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; Yığılca Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/42 Esas, 2011/37 Karar sayılı ilamı ile kendisi lehine 300 TL'sı yoksulluk nafakası bağlandığını, aradan geçen sürede takdir edilen nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 500 TL'sına yükseltilmesi ile birlikte dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, davanın reddini istemiştir....

      , 5- İstinaf gider avansından kalan kısım varsa tarafa mahallinde iadesine, 6- Kararın bilgi mahiyetinde mahallinde mahkemesince taraflara tebliğine, 7- HMK'nun 302/5 maddesi (20/07/2017 tarih 7035 sayılı kanunda yapılan değişilik) gereğince dosyanın kesinleşme şerhi ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; iştirak nafakasının arttırımı yönünden yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1- a maddesi gereğince; miktar itibarıyla kesin, yoksulluk nafakası yönünden HMK'nın 346. ve 352. maddeleri gereğince olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl davanın yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi davası olduğu, karşı davanın yoksulluk nafakasının yükseltilmesi ve iştirak nafakasının yükseltilmesi davası olduğu, mahkemece asıl davanın reddine karar verildiği, karşı davada yoksulluk nafakası talebinin arttırımı yönündeki talebin reddine, iştirak nafakası arttırımı talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, davacı-davalı erkek asıl davanın reddini, karşı davanın kısmen kabulünü istinaf ettiği, davacı-davalı erkek istinaf talebinin incelenmesinde istinaf kanun yoluna başvurma harcı olarak 148,60 TL, istinaf karar harcı olarak 54,40 TL yatırdığı, davacı-davalı erkeğin hem asıl davanın reddini hem karşı davanın kısmen kabulünü istinaf ettiği anlaşılmakla 54,40 TL daha istinaf karar harcı yatırması gerektiği halde yatırmadığı anlaşılmıştır....

      Buna göre; arttırımı reddedilen iştirak nafakalarının miktarı ile arttırımı reddedilen yoksulluk nafakası miktarı ayrı ayrı yıllık olarak kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla reddedilen nafaka arttırım miktarı yıllık onyedibinsekizyüzotuz-TL'nı geçmemektedir. Hüküm, kabul edilen bir yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf dilekçesinin HMK'nun 341/2- 4 ve HMK 352. maddeleri gereğince usulden reddi gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

      Mahkemece 09.03.2011 tarihli ilk hükümde, ...’ün velayetinin anneye verilmesine, ... için 50,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın ve ortak çocuk ... için ödenmekte olan nafakanın artırılması yönündeki talebinin reddine karar verilmiş, verilen bu karar davacı kadın tarafından ortak çocuk ... için takdir edilen nafaka miktarı, yoksulluk nafakasının ve ... için taktir edilen iştirak nafakasının arttırımı talebinin reddi yönünden temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 10.01.2017 tarihli ilamı ile “mahkemece , davacı kadına arttırılmasını talep ettiği bir yıllık yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları üzerinden nispi harcın ikmali için süre verilmesi, harç noksanlığı giderildiği takdirde, bu talebin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi, harcın ikmal edilmemesi halinde ise Harçlar Kanunun 30. maddesi gereğince işlem yapılması” gerektiğinden bahisle bozulmasına, diğer yönlerden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, Ortaca Aile Mahkemesi'nin boşanma kararının Yargıtay tarafından bozulduğu, nafaka yönünden devam eden davada 400,00.TL tedbir nafakasının kesinleşmeden itibaren 250,00.TL yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiği, ancak Ortaca l.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin nafakanın arttırılmasına ilişkin kararının iş bu dava açıldığında halen kesinleşmediğini, tedbir nafakasının icra kanalıyla müvekkilinin emekli maaşından kesildiğini , davacının yıllardan beri 250,00 TL olan yoksulluk nafakası yerine 400,00 TL tedbir nafakası ödediğini, tarafların sadece 20 gün evli kaldıklarını, müvekkilinin tek başına emekli aylığının ihtiyaçlarına yetmediğini, Fethiye' de bir bakım evinde yatmayı düşündüğünü ancak aldığı maaşın bu ücreti karşılamadığını, eksik inceleme yapıldığını delillerin ve tanıkların toplanmadığını kararın kaldırılarak davanın reddini istemiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...tarafların yaptırılan ekonomik ve sosyal durum araştırma sonuçlarına, gelir durumlarına, sosyal durumlarına göre mevcut nafakanın makul bir miktar olduğu, yeniden nafaka arttırımı yapılsa dahi daha fazla olamayacağı kabul edilerek davacının davasının reddine." karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; tümü yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış yoksulluk nafakasının arttırımı istemine ilişkindir....

        Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. O halde, mahkemece yapılacak iş; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranı nazara alınmak suretiyle, TMK’nun .... maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktara hükmetmekten ibarettir....

          Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası DİE’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın DİE’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu