AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2014 NUMARASI : 2014/357-2014/794 Taraflar arasında görülen nafakanın arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 01.07.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE : Asıl dava, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası arttırım davası, karşı dava ise, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davasıdır. Davalı-k.davacı erkek istinafında, nafaka arttırım talebinin kabulünün hatalı olduğunu, nafakanın kaldırılmasını aksi takdirde indirilmesini talep etmiştir. Davacı dava dilekçesinde, boşanma kararında lehine hükmedilen 1.400 TL nafakanın 800 TL arttırımı ile 2.200 TL'ye çıkartılmasını talep etmiş olup, mahkemece HMK 31.maddesi gereğince arttırım miktarının ne kadarının yoksulluk, ne kadarının iştirak nafakasına ilişkin olduğu hususunun açıklattırılması gerekirken bu hususa dikkat edilmeden yargılamanın sonuçlandırıldığı görülmüş olup, bu yönde istinaf olmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir....
Davalı vekili duruşmada; kendilerinin ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları davada nafakanın arttırılmasına ilişkin kararın kesinleştiğini, burada hükmedilen ayrı ayrı 100,00 TL'lik nafakanın bağımsız iştirak nafakası olarak değerlendirilebileceğini, her ne kadar hüküm kısmında arttırılması şeklinde söylenmiş ise de, bu nafakanın iştirak nafakası olduğundan 100,00 TL üzerinden devam etmesinin gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir....
kurtaramadıklarını,nafakanın çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini belirterek nafakanın 1500 TL' ye çıkartılmasına,üfe oranında artırılmasına ve belirlenecek nafakaya yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda; Davacı yan nafakanın kaldırılmasını/bu olmadığı takdirde indirilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında daha önce Aydın Aile Mah.nin 2010/1337 E-2011/1549 K.sayılı ve 21.03.2013 kesinleşme tarihli boşanma ilamı ile birlikte kadın lehine aylık 250 TL.yoksulluk nafakasına ve nafakanın gelecek yıllarda dava tarihi esas alınmak suretiyle her yıl üfe oranında artırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Dolayısıyla eldeki dava tarihi itibarı ile nafakanın ulaştığı miktar aylık 250 TL.den daha fazla olmasına hatta mahkemece nafakanın kaldırılması ya da indirilmesi talebi reddedilmesine rağmen fiilen indirilmesi anlamına gelecek şekilde aylık 250 TL.üzerinden gelecek yıllarda artırılması şeklinde karar verilerek kendi içerisinde çelişkili ve infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesisi uygun olmamıştır....
Her ne kadar ilk derece mahkemesince, davacı lehine en son hükmedilen nafakanın aylık 250,00 TL olduğu dikkate alınarak davacının istemi ve gerekçedeki hususlar dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile aylık 250,00 TL arttırmak suretiyle netice olarak davacı lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de ilk hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiğinden hükmedilen nafakanın iş bu dava tarihi itibariyle aylık 250,00 TL olmadığı, 721,00 TL'ye tekabül ettiği halde mahkemenin bu miktarı en son yoksulluk nafaka miktarı olarak dikkate alıp davacının nafaka arttırımı istemini TMK 175 ve devamı maddelerince değerlendirmesi gerekir iken en son nafaka miktarının 250.00 TL olduğundan bahisle yapılan değerlendirmenin eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yapıldığı gözetilerek davacı vekilinin istinaf başvurusu kabul edilmiş, kararın kaldırılması gerekmiştir. 22.07.2020 tarihli ve 7251 Sayılı Yasa ile Değişik HMK'nın 353/(1)-a-...
Aile Mahkemesinin 2017/188 esas 2019/699 karar sayılı ilamı ile nafakanın arttırılmasına karar verildiği,alacaklı vekilinin nafaka arttırım kararı gereğince borçluya muhtıra gönderilmesi talebinde bulunduğu, talebin 06.12.2019 tarihli müdürlük kararı ile kabul edildiği borçluya gönderilen 10.12.2019 tarihli muhtıra ile 113.743.62 TL bakiye alacağın tahsilinin istendiği görülmüştür. Nafakanın arttırılmasına ilişkin ilamın istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye mahkemesi 38. Hukuk Dairesinin 2019/2441 esas 2020/775 karar sayılı ilamı ile hüküm kısmen kaldırılarak nafakanın gelecek yıllar için kesinleşme tarihi esas alınarak TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranında arttırıma tabi tutulmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından dosyaya sunulan raporda nafakanın arttırılmasına ilişkin İstanbul Anadolu 9....
Aile Mahkemesinin 07/02/2014 kesinleşme tarihli, 2013/91 Esas, 2013/207 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Melek için aylık 500 TL bağlanan iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 1.000 TL artırılarak 1.500 TL'ye yükseltilme sine, nafakanın kesinleşmesinden sonraki her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yönünden yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; iştirak nafakasının arttırımı talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Kaldırılması - Evlilik Birliğine Hakimin Müdahalesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı erkek dava dilekçesinde nafakanın kaldırılması talebinde bulunmuştur. Davacı erkeğin nafakanın kaldırılması davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafakanın Kaldırılması- Tedbir Nafakasının Artırımı Taraflar arasındaki "boşanma", "nafakanın kaldırılması" ve "tedbir nafakasının artırımı" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından; yararına hükmedilen tazminatların miktarı, nafakanın kaldırılması davasında tedbir verilmemesi yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise; kocanın boşanma davasının kabulü ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz...