WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki baba ile çocuk arasında düzenlenen kişisel ilişkinin arttırılması ve baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yatısız olarak düzenlenmesi, çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının arttırılması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince , asıl davadaki baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin arttırılması talebinin reddine karşı davada talep edilen kişisel ilişkinin yatısız olarak düzenlenmesi talebinin reddine, çocuk için talep edilen iştirak nafakasının arttırılması talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    Taraflar arasındaki boşanma ve nafakanın kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından boşanma ve nafakanın kaldırılması davası yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince nafakasının kaldırılması davası yönünden yıllık nafaka miktarının istinaf kesinlik sınırı altında kaldığı gerekçesi ile başvurunun usulden reddine, boşanma davası yönünden başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı erkek vekili tarafından boşanma ve nafakanın kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacının ev hanımı olup gelirinin olmadığı, davalının ise emekli olup, 1.650TL emekli aylığının olduğu, bunun yanında kira geliri elde ettiği taşınmazları bulunduğu, boşanma davasından sonra tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır....

        Mahkemece; tarafların ekonomik durumunda nafakanın tamamen kaldırılmasını gerektirir bir değişme olmadığı gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminin reddine, davacının yeniden evlenmesiyle kişisel giderlerinin arttığından bahisle nafakanın aylık 200,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın arttırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu bağlamda; nafakanın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir....

          etki eden olgulardan kabul edilmediği, nafakanın azaltılması hususunda vicdani kanaat oluşmadığı, davacı tarafın her zaman nafakanın azaltılması için dava açabileceği, nafaka miktarının şimdilik indirilmesinin hakkaniyete aykırı olacağına dair tam bir vicdani kanaate varıldığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir....

            İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda; Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde rapor düzenlenmesi olasılığının bulunmaması nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde düzenlendiği belirtilmiş olmakla, raporun kaza tarihi olan 05/09/2014 tarihinde yürürlükte bulunan Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde rapor düzenlenmesi olasılığının bulunmaması nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde düzenlenmiş olduğu, mahkemece kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmelik çerçevesinde yetkili kuruldan rapor alındığı, söz konusu raporla davacının maluliyetinin %5.1 oranında olduğunun tespit edildiği, rapor içeriğinde davacının göz bölgesindeki maluliyetin de değerlendirildiği, raporun davacının son film ve grafileri ile tedavi belgeleri incelenmek ve bizzat muayene edilmek sureti ile hazırlandığı, davacı vekilinin rapora itiraz...

              Şti arasında 20.06.2015 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, dava konusu senetlerin davacı tüketici tarafından dava dışı bu şirkete verildiği, dava dışı şirketin dava konusu senetleri davalı bankaya cirolayarak devrettiği ancak söz konusu senetlerin tüketici senedi olması nedeniyle nama yazılı olarak düzenlenmesi ve devredilecek ise alacağın temliki sözleşmesi ile devredilmesi gerekmekte olup emre yazılı olarak düzenlenen bu senetlerin geçersiz olduğu, bu hususun herkese karşı ileri sürülebileceği, ciro yoluyla devralınan bu senetlerde davacı bankanın iyi niyetli hamil savunmasında da bulunamayacağı anlaşıldığından, geçersiz olan seneler dolayısıyla hak talep edilemeyeceğinden davacının menfi tespit talebi kabul edilerek davanın kabulüne; davacının İstanbul Anadolu ...İcra Müdürlüğünün ......

                Davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkiline ait aracın sürücüsüne %100 kusur verilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca, müvekkilinin, yalnızca kazaya karışan aracın sahibi olması nedeniyle, kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kaza nedeniyle davacının meslekte kazanma gücünü %22 oranında kaybettiği yönündeki tespitin hatalı olarak belirlendiğini, kaza tarihi gözönüne alındığında raporun, Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği'ne göre düzenlenmesi gerektiğini, manevi tazminattan müvekkilinin sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. Davalı ......

                  Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda davacının yaralanmasına neden olan kaza 30.04.2015 gününde meydana gelmiş olup buna göre davacının maluliyet raporunun Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği hükümlerine (ATK tarafından bu yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlenmesi olasılığının bulunmadığının bildirilmesi durumunda ise bu yine bu dönemde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine) uygun olarak alınması gerektiği halde davacının maluliyet durumuna ilişkin ATK 2. İhtisas Kurulunun düzenlediği 31.01.2020 tarihli raporun Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlendiği anlaşıldığından davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi haklı bulunmuştur. Kaldırma sebebi dikkate alınarak davalı vekilinin sair istinaf sebepleri hususunda inceleme yapılmamıştır. HMK'nın 355....

                    Sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diger malların Tİcaretinin düzenlenmesi hakkında kanun ile bu kanuna bağlı olarak yayımlanan Sebze ve Meyve Ticareti ile Toptancı Halleri Hakkındaki Yönetmelik hükümleri gereğince ... plaka sayılı aracın muhtelif kg ve cinste malları hal kayıt sistemine bildiriminin yapılmadan sevk ettiği tespit edildiği firma hakkında gerekli cezai işlem uygulandığını, ancak davalı tarafın Adana Hal Hakem Heyetine itirazda bulunduğunu ve adana Hal Hakem Heyetinin 18/02/2019 tarih ve ... nolu kararında cezanın iptaline karar verdiğini beyan etmekle dava konusu Adana Hal Hakem Heyeti'nin ... nolu Adana Hal Hakem Heyeti kararının görevsizlik ve yetkisizlik sebebi ile usulden iptaline, mahkemeniz aksi kanaat halinde ise esastan iptaline, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu