Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı lehine hükmolunan ilk nafaka tarihinin 19.01.2001 olup; sözkonusu ilamla davacı lehine aylık 50.000,00 TL, müşterek çocuk lehine aylık 30.000,00 TL ye hükmolunduğu, sözkonusu nafakanın 26.09.2002 tarihinde müşterek çoçuk için 50.000,00 TL, davacı için 75.000,00 TL ye çıkarıldığı; 3.artışın ise 29.03.2005 tarihinde yapıldığı ve sözkonusu tarihte davacı lehine hükmolunan nafakanın 125.00 TL; müşterek çoçuk için hükmolunan nafakanın 75.00 TL ye çıkarılmasına dair karar alındığı ve sözkonusu ilamla nafakanın her yı... tarafından yayınlanan... oranında arıtırılması yönünde karar alındığı anlaşılmıştır. Ancak, somut olayda; tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile ...'in yayınladığı... artış oranları nazara alındığında takdir edilen miktar çok olup, TMK.'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece , davanın kısmen kabulü ile, tarafların müşterek çocuk Lamia'nın davalı anneye verilen velayetinin değiştirilerek davacı babaya verilmesine, çocukların birbirini görmeleri de dikkate alınarak belirlenen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine, Lamia lehine verilen iştirak nafakasının kaldırılmasına, Eylül Naz'ın velayetinin değiştirilmesi talebinin reddine, Eylül Naz için belirlenen nafakanın kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların Ereğli (Konya)Aile Mahkemesinin 23.03.2021 tarih ve 2020/68 Esas 2021/304 karar sayılı kararı ile boşandıklarını, müşterek çocukları Alperen Göksel ile Serra Göksel'in velayetleri müvekkilime verildiğini, müvekkilim lehine 350,00TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı 250,00'şer TL iştirak nafakası hükmedildiğini, hükmedilen nafakanın yetersiz kaldığını, müvekkil lehine hükmedilen nafakanın 750,00TL'ye müşterek çocuklar lehine hükmedilen nafakanın ayrı ayrı aylık 750,00'şer TL ye yükseltilmesini, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini, yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

    Toplanan delillerden; davacı erkek tarafından açılıp ret ile sonuçlanan ilk boşanma davasının 10.12.2010 tarihinde kesinleştiği, erkeğin bir başka kadınla uzun süredir evlilik dışı ilişki yaşadığı bu ilişkinin halen devam ettiği, davalı kadın tarafından erkek aleyhine 02.01.2006 tarihinde nafaka davası açıldığı,kadın için tedbir nafakasına hükmedildiği, tedbir nafakanın kaldırılmasına ilişkin bir davanın da bulunmadığı böylelikle yanlar arasındaki nafaka davası, temyize konu boşanma davasındaki erkeğin halen başka bir kadınla birlikte yaşadığına dair tanık beyanları dikkate alındığında, tarafların ilk boşanma davasının reddinden sonra ortak hayatı yeniden kurmak için bir araya gelmedikleri, ortak hayatın yeniden kurulamadığı, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi koşullarının açılan bu davada oluştuğu anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafakanın Kaldırılması ve Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden nafakanın kaldırılması veya azaltılması, karşı dava yönünden nafakanın artırılması istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.27.01.2013 (Pzt.)...

        gerekçesi ile; "1- Davacının müşterek çocuklarla ile kurulan şahsi ilişkinin düzenlenmesi talebinin KABULÜ İLE Alanya 1. Aile Hukuk Mahkemesinin 2020/117 Esas-2020/248 Karar sayılı ilamı ile tarafların müşterek çocukları İlayda ve Mehmet Efe ile davacı baba arasında kurulan ŞAHSİ İLİŞKİNİN DEĞİŞTİRİLEREK davacı baba T1 ile ortak çocuk İlayda ve Mehmet Efe arasında her ayın son haftasında bulunan Cumartesi günü saat 10.00’dan 18.00’e kadar, sonraki gün Pazar saat 10.00’dan 17.00’ye kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00’dan 18.00’e kadar ve babalar günü saat 10.00’dan 18.00’e kadar başlangıç saatinde anneden alınıp bitiş saatinde anneye bırakılması sureti ile ŞAHSİ İLİŞKİ TESİSİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili hükmün; çocuklarla ayrı şehirde bulunması ve devlet memuru olması hususları gözetilerek kişisel ilişkinin talepleri gibi düzenlenmesi gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma kararıyla velayetleri davalıya bırakılan tarafların müşterek çocukları ... 2005, ... ise 2008 doğumlu olup, eğitim çağındadırlar. Her hafta sonu Cumartesi günü saat 10.00'dan, takip eden Pazar günü saat 18.00'e kadar kişisel ilişki, velayet hakkına sahip olan anneyi eve bağımlı duruma getireceği gibi, eğitim çağındaki çocukların eğitim ve öğretimlerine de engel teşkil eder ve menfaatlerine uygun değildir. Bu bakımdan ayın belirli hafta sonları kişisel ilişki tesisi gerekir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakasının Arttırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, velayeti annede olan ortak çocuk ile davacı baba arasında yaz tatili için düzenlenen kişisel ilişkinin ortak çocuğun doğum günü ile ay olarak aynı tarihe denk geldiği annenin doğum günlerinde ortak çocukla görüşmesini engelleyici nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerekitrmediğinden hükmün bu yönden düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir. (HUMK m.438/7)....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi....

              İlk derece mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, Boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar davacı kadın yararına TMK’nın 169.maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafakanın miktarında, Herhangi bir malvarlığı ve kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde geliri bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan davacı kadın yararına TMK’nın 175. maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafakanın miktarında, Boşanma veya ayrılık...

              UYAP Entegrasyonu