Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe ve geçerli bir sebep olmadıkça çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir. Bu bakımdan velayeti annede bulunan çocukla baba arasında kişisel ilişki tesis edilirken, ayın belirli hafta sonları, yaz tatilleri ile yarıyıl tatilleri ve dini bayramlarda yatılı kalacak şekilde bir düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....

    Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir....

      Günü saat 17.00’ye kadar ve her yıl 1 temmuz saat 10.00’dan 7 temmuz saat 17.00’ye kadar şahsi ilişki kurulmasına" karar verilmiştir. Verilen karar davalı anne tarafından temyiz edilmiştir. Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere ve özellikle hısımlarına da tanınabilir (TMK m. 325/1). Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle, sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK m.182/2). Baba öldüğüne göre, dede ve babaanne torunları ile kişisel ilişki kurulmasını istemekte haklıdırlar. Kişisel ilişki tesis edildiğinde çocuğun huzurunun tehlikeye gireceği ve davacıların bu hakkı amacına aykırı kullanacaklarına dair dosyada delil de yoktur. Bu sebeple davacılar ile çocuk ... arasında kişisel ilişki kurulması isabetli ise de; kurulan kişisel ilişki süresinin uzun olduğu anlaşılmaktadır....

        Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kendilerinden alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4). Babanın cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması kural olarak çocukla kişisel ilişki kurmasına engel değildir. Ceza ve tutukevinin, tutuklu ve hükümlülerin yakınlarıyla mevzuat çerçevesinde görüşme imkanı ölçüsünde, çocukla tutuklu veya hükümlü ebeveyni arasında kişisel ilişki tesis edilebilir....

          Çocuğun huzurunun tehlikeye girmesi, ana ve babanın yükümlülüklerine aykırı davranmaları, çocuk ile ciddi olarak ilgilenmemeleri ya da önemli sebeplerin varlığı halinde kişisel ilişki kurma hakkının reddedilmesi veya kendilerinden alınması mümkündür. Dosya kapsamından davalı-karşı davacı baba ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmasına engel böyle bir durumun varlığı tespit edilemediği gibi, 02.06.2014 tarihli uzman raporunda da davalı-karşı davacı baba ile küçük arasında kişisel ilişki kurulması yönünde rapor tanzim edilmiştir. O halde, velayeti annede bulunan müşterek çocuk Boramir Ege ile baba arasında kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde davalı-karşı davacı babanın bu talebinin de reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

            Cumartesi günü saat 09.00 ile Pazar günü saat 17.00 arasında, dini bayramların 3.günü saat 09.00-18.00 arasında, ayrı yerde oturmaları halinde ise her yılın 1 Temmuz saat 09.00 ile 31 Temmuz saat 18.00 arasında ve dini bayramların 3. günü saat 09.00-18.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına" karar verilmiştir. Kişisel ilişki kurulurken analık ve babalık duygularından önce çocukların yararı dikkate alınmalıdır. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalı-davacı baba alkol bağımlısıdır. Mahkemece ilişki sırasında davalı babanın “alkolsüz olması” koşulu belirtilmiş ise de, bu husus infazda tereddüt yaratacak niteliktedir. O halde velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk ile alkol bağımlısı olan baba arasında yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki tesisi, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini olumsuz etkileyeceğinin kabulü gerekir. Bu nedenle, müşterek çocuk ile baba arasında yatılı kalacak şekilde ve uzun süreli kişisel ilişki kurulması doğru değildir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır....

                tesisine karar verildiği görülmüş ise de; kişisel ilişki düzenlenirken infazda zorluk ve tereddüt oluşturmayacak şekilde kişisel ilişki tesis edilmesi gerekmektedir....

                  Kişisel ilişki kurulmasına ilişkin kararların ileriye dönük olarak kesin hüküm teşkil etmeyeceği, değişen durum ve koşullar ile çocuğun yaşına göre, her zaman için yeniden dava açılıp yeniden kişisel ilişki düzenlenmesinin kararlaştırılabileceğinin tabii bulunmasına göre, davalı annenin istinaf itirazlarının kısmen kabulüne, bulunulan aşamada küçük ile baba arasında yaz tatilinde 15 gün süre ile kişisel ilişki kurulmasının ve pazar günü kurulan kişisel ilişki süresinin saat.17.00'ye kadar olmasının küçüğün yüksek yararına olacağı kabul edilerek, bu doğrultuda yeniden karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadının açtığı boşanma davası, ilk derece mahkemesince kabul edilmiş, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin davacıya anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, 300 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, davacı kadın tarafından süresinde kişisel ilişki yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 19.04.2017 tarihli kararıyla davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ortak çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki süresinin sınırlandırılmasına karar vermiş, davalı erkek tarafından bu karara karşı süresinde temyiz yoluna başvurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu