Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin velayetinin müvekkiline verildiğini, kararın kesinleşmesi ile müşterek çocuk için 125 TL iştirak nafakası, müvekkili için 150TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafaka miktarlarının aradan geçen süre içerisinde değişen mali ekonomik şartlar, paranın alım gücü, müşterek çocuğun ihtiyaç ve giderlerinin artması sonucu yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk ve iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 500'er TL'ye artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; müvekkilinin ödeme gücü olmadığını, ekonomik durumunun kötü olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren davacı için hükmolunan aylık 150 TL yoksulluk nafakasının 300 TL'ye; müşterek çocuk S.. C.. için hükmolunan aylık 125 TL iştirak nafakasının 250 TL' ye artırılarak davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/279 Esas 2016/361 Karar sayılı ilamı ile aylık 300,00 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının 250,00 TL artırılarak aylık 550,00 TL yoksulluk nafakasının, müşterek çocuk Nisa Gül Tırtır lehine 400 TL olarak hükmedilen iştirak nafakasının 300 TL arttırılarak aylık 700 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, bu nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği görülmüştür....

    Somut olayda, davacı-davalı için reddolunan iştirak ve kaldırılan yoksulluk nafakasının yıllık miktarının toplamı (150+150+350=650x12=7.800 TL), davalı-davacı yönünden arttırılan iştirak nafakasının yıllık miktarının toplamı (300x2x12=7200), 8.000 TL kesinlik sınırı altında olduğundan, hüküm kesin niteliktedir. Bu nedenle, tarafların istinaf kanun yoluna başvurma talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Arttırımı kabul edilen yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası ile kaldırılması reddedilen yoksulluk nafakasına yönelik Hüküm, yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir.Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı yönünden kaldırılması reddedilen yoksulluk nafakası ve arttırımı kabul edilen iştirak nafakasının miktarı dikkate alındığında, mahkeme kararı kesin olduğundan davalı-karşı davacının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı isteminden ibarettir. Yoksulluk nafakası bakımından: HMK'nın 352. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir. Hangi kararların kesin olduğu HMK'nın 341. maddesinde belirtilmiştir. 6763 sayılı yasanın 41'nci maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinde ön görülen 1.500,00 TL kesinlik sınırı 02/12/2016 tarihinden itibaren 3.000,00 TL'ye çıkarılmış, ek 1. madde ile de parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında arttırılacağı düzenlenmiş olup, 01/01/2022 tarihinden itibaren kesinlik sınırı 8.000,00 TL'dir. Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

    K.sayılı dosyası incelendiğinde; mahkemece, davalı lehine 175 TL yoksulluk, müşterek çocuk lehine 75 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edildiği, ... ....HD'nin 07.04.2011 tarih 2010/5305 E-2011/6129 K sayılı ilamı ile davacının tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden feragat etmesi hususu gözetilmeden davacı yararına maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile hükmün bozulduğu, mahkemece bozmaya uyulduğu ve davacı kadın lehine yoksulluk nafakası talebinin reddedildiği, hükmün bu yönden ....02.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı her ne kadar yoksulluk nafakasının arttırımını talep etmiş ise de dava tarihi (06.08.2012) itibariyle daha evvel verilmiş bir nafaka hükmü yoktur. Ancak HMK'nun 33.maddesi gereğince, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme ise hakime aittir....

      Aile Mahkemesinin 2019/402- 2020/529 E-K sayılı kararı ile boşandıklarını, müvekkili lehine yoksulluk, çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin son dönemlerde yükselen enflasyon ve hayat pahalılığı içerisinde zorlanmaya başladığını, nafaka ilamının üzerinden bir buçuk yıldan fazla süre geçtiğini, TÜİK'in yayınladığı verilerde en az 3 katlık bir artış görüldüğünü, müvekkilinin çalışmadığını, yoksulluk nafakası ile geçimini sürdürmeye çalıştığını, müşterek çocukların eğitim giderlerinin arttığını, müşterek çocuk Elif Su için nafaka artırımı talebinde bulunma haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik müşterek çocuk Duru için taleplerinin bulunduğunu, davalının aile hekimliği mesleği yaptığını, sabit maaş dışında ek ödemeler yapıldığını, davalının yüksek gelir grubunda yer aldığını, bu nedenlerle müvekkili yararına hükmedilen 1.100,00- TL yoksulluk nafakasının 4.000,00- TL'ye çıkartılmasına, müşterek çocuk Duru yararına hükmedilen 600,00- TL iştirak nafakasının 2.000,00...

      Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk Hayati için 75.00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 325,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş ve yoksulluk nafakası talebine ilişkin herhangi bir karar verilmemiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. HMK 297/2 maddesi uyarınca; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmü kanunda yer almaktadır. Somut olayda; davacı vekili, ... 2. Aile Mahkemesi'nin 2004/1024 Esas ve 2005/576 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakası ile birlikte davacı lehine takdir edilen aylık 125,00 TL yoksulluk nafakasının da 425,00 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir....

        Davalı-karşı davacı cevap dilekçesi ile; davacının çalıştığını, yoksulluk nafakasına ihtiyacı olmadığını, müşterek çocuğun ihtiyaçlarının da bir buçuk yıllık zaman dilimi içinde değişkenlik göstermediğini, davacının davasının reddi ile, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bu istem kabul edilmediği takdirde aylık 250 TL olan yoksulluk nafakasının 100 TL'ye indirilmek suretiyle azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davacı-karşı davalının davasının kısmen kabulü ile müşterek çocuk için hükmedilen aylık 150,00 TL iştirak nafakasının 150,00 TL artırılarak aylık 300,00 TL'ye çıkartılmasına, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine; davalı-karşı davacının davasının kabulü ile davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılması nedeniyle temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yoksulluk nafakası yönünden feragat nedeniyle reddine, iştirak nafakası yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....

            UYAP Entegrasyonu