Yoksulluk nafakasının takdir edildiği 2010 yılından bu davanın açıldığı 2013 yılına kadar davacının ihtiyaçları arttığı gibi, ülkenin ekonomik koşullarının da değiştiği, paranın alım gücünün de en azından enflasyon oranında değer kaybına uğramış olduğu bilinen bir gerçektir. Hal böyle olunca; mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının çalışmasının sürekli olmadığı ve ihtiyaçları nazara alınarak, yoksulluk nafakası TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece bu yönün gözardı edilerek yoksulluk nafakasının reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bundan ayrı olarak; TMK.nun 182/2 maddesi gereğince; "Çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf kudretine göre onun infak ve terbiye masraflarına iştirak ile mükelleftir" hükmü getirilmiştir....
Asıl dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkin olup birleşen dava yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının kaldırılması veya 100 TL'ye indirilmesi talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacı S.. G..'ün temyiz itirazının reddine karar verilmiştir. TMK'nın 331. maddesi gereğince; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir. Boşanma kararı ile velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.(TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, masrafların arttığını ileri sürerek aylık 150.00.-TL olan yoksulluk nafakasının 800.00.-TL ye, aylık 100.00.-TL iştirak nafakasının 1.200.00.-TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir . Davalı, davanın reddini istemiştir ....
için aylık 200 TL iştirak nafakası, kendisi için de 250 TL yoksulluk nafakasına hükmediliğini, aradan 2 yıl kadar süre geçtiği çocuğun okul çağına geldiği açıklanarak kendisi için bağlanan nafakanın 600,00 TL'ye çocuk için bağlanan iştirak nafakasının da aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir.Davalı düzenli olarak nafakaları ödediğini, 2300 TL maaş aldığını, giderlerinin fazla olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.Davacının yoksulluk nafakasının artırımı yönündeki talebinin reddine, çocuk için davanın kısmen kabulü ile 200 TL olan nafakanın 300 TL’ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Beldesinde çalıştığını, bu nedenlerle davacının davalıya ödemekle yükümlü olduğu aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının iptaline, bunun söz konusu olmadığı durumda nafakanın aylık 100,00 TL'ye indirilmesini, yine müşterek çocuk Kurtuluş için hükmedilen 175,00 TL iştirak nafakasının aylık 100,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kazancında düşüş olmadığını, davalının çalışmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalı için hükmedilen aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 200,00 TL'ye indirilmesine, müşterek çocuk için hükmedilen aylık 175,00 TL iştirak nafakasının aylık 100,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının indirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir....
Mahkemece, yoksulluk nafakasının artırılan yıllık tutarı ( 3.600 TL) karar tarihi itibariyle istinaf kesinlik sınırı olan 5.390 TL'yi aşmadığından davalının bu yöndeki istinaf dilekçesinin HMK'nın 341/2- 4 ve HMK 352. maddeleri gereğince usulden reddi gerekmektedir. Davacının iştirak nafakasının artırımı talebi yönünden; incelenen dosya kapsamı, müşterek çocukların yaşı gereği artan ihtiyaçları, tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, aradan geçen süredeki paranın alım gücü birlikte değerlendirildiğinde, ilk derece mahkemesince çocuklar yararına iştirak nafakasının artırımına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gibi, takdir edilen nafaka artırım tutarları TMK'nın 4. maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesi de nazara alındığında makul bulunmuştur....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; tarafların Körfez Aile Mahkemesinin 30/05/2007 kesinleşme tarihli ve 2014/5 Esas ve 2015/193 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin davacıya verildiği ve müşterek çocuk için 250 TL iştirak nafakasına, davacı için 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, davacı tarafından davalı aleyhinde aynı mahkemede 16/11/2017 tarihinde 2017/561 Esas sayılı dosyasında yoksulluk nafakasının 700 TL, iştirak nafakasının 500 TL artırılması istemiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonuncunda 06/09/2018 tarihli, 2017/561 Esas ve 2018/484 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 220 TL artırılarak aylık 520 TL çıkarılmasına, müşterek çocuk için hükmedilen 250 TL iştirak nafakasının aylık 210,00 TL artırılarak aylık 460,00 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, bu kararın tebliğe çıkartılmadığı, eldeki davanın 29/03/2021 tarihinde açıldığı, yoksulluk nafakası...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/58 Esas 2018/365 Karar nolu ilamı ile, davacı T1 için hükmolunan aylık 800 TL yoksulluk nafakasının aylık 1000 TL'ye yükseltilmesine, ortak çocuk 09/11/2016 doğumlu Ece için hükmolunan aylık 600 TL iştirak nafakasının aylık 800 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, her iki nafaka miktarının takip eden yıllar için ÜFE oranında arttırılmasına, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması talebinin öncelikle reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi takdirde davacının sosyal ve ekonomik durumunun ayrıntılı bir şekilde araştırılması için dosyanın yerel mahkemeye iadesine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması isteğine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2014 NUMARASI : 2014/815-2014/1009 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine- kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı,davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verildiğini,Konya 2. Aile Mahkemesinin 2012/763 E. 2012/950 K. sayılı ilamı ile kendisi için aylık 140,00 T.L. Yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için de aylık 110,00 T.L. iştirak nafakasına karar verildiğini, ihtiyaçlarının arttığını,nafakaların yetersiz kaldığını belirterek yoksulluk ve iştirak nafakasının aylık 300,00'er TL.'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece; davacının yoksulluk nafakasının azaltılması ve kaldırılması davasının reddine, davacının iştirak nafakasının azaltılması davasının kısmen kabulü ile; daha önceden müşterek çocuk için takdir edilen 450,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 250,00 TL’ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....