Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Buna göre somut olayda; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği 2017 yılına göre olağanüstü bir değişiklik bulunmadığından, iştirak nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması gerekmektedir. O halde; iştirak nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2015 NUMARASI : 2015/197-2015/672 Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2014 tarihinde boşandıklarını, geçen sürede ihtiyaçların artması nedeniyle nafakaların yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 150 TL'den 300 TL'ye, iştirak nafakasının ise 100 TL'den 250 TL'ye artırılmasını talep etmiştir. Davalı cevabında; nafaka ödeyecek gücü bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 200 TL'ye, yoksulluk nafakasının ise 250 TL,'ye yükselmesine karar verilmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, anlaşmalı boşanma ile kabul edilen davalı kadın yararına aylık 350 TL yoksulluk ile müşterek çocuk için aylık 350 TL iştirak nafakasının artırılması yönünden davalı tarafından en son 10.02.2009 tarihinde açılan dava neticesinde, davalı kadın için aylık 530 TL yoksulluk, müşterek çocuk için aylık 660 TL iştirak nafakasına hükmedilip ayrıca nafakaların her yıl %15 oranında artırılmasına karar verildiği, ancak davalının boşanmadan sonra maddi durumunun iyileşmesi, davacının da işlerinin kötüye gitmesi ve gelirinin azalması nedeniyle hükmolunan nafakaların katlanılamaz hale geldiği belirtilerek öncelikle yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde aylık 150 TL'ye indirilmesi, iştirak nafakasının da aylık 150 TL'ye indirilmesi istenilmiştir....
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiş, kendisini vekil ile temsil ettirmemiş duruşmaya katılarak toplam 1500 TL nafaka ödemeyi kabul ettiğini istenen nafakaların çok yüksek olduğunu ödemesinin mümkün bulunmadığını beyan etmiş, davacı 1.500 TL Toplam nafakayı kabul etmediği taktirde davasının reddine karar verilmesi iştemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince davacının yoksulluk nafakasının arttırımına dair davasının reddine, davacının iştirak nafakasının arttırımına dair davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; Kayseri 5....
Dava dosya içeriğine ve dosyadaki yazılara göre; ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın reddi kararının ve gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, müşterek çocuk lehine iştirak nafakasının bağlandığı boşanma davasının kesinleştiği tarih üzerinden 1 yıl bile geçmeden davacı tarafından iştirak nafakasının artırımı davası açıldığı, müşterek çocuğun eğitim durumu ve yaşı gibi kıstaslarda ele alındığında iştirak nafakasının artırılması davasının açılması için tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişikliğinde mevcut olmadığı, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin Tarsus 2....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın takdir edildiği boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl davanın kısmen kabulü ile çocuk Koray için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 500 TL'ye yükseltilmesine, tefe/tüfe oranında artırılmasına, çocuk Giray için iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile çocuk Giray'ın velayetinin babaya verilmesine, kişisel ilişki tesisine, çocuk Koray'ın velayetinin değiştirilmesi talebinin reddine, çocuk Giray için takdir edilen iştirak nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; çocuk Giray için verilen iştirak nafakasının kaldırılmamasını asıl davada vekalet ücretini istinaf etmiştir....
Somut olayda, kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının toplam miktarının ve iştirak nafakası yönünden ve artırılan iştirak nafakasının yıllık nafaka miktarı 5.390,00 TL'yi aşmadığından HMK 341/2.maddesi gereğince istinaf sınırı altında kalan nafakaya ilişkin karar kesin olmakla yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının kaldırılmasına ve iştirak nafakasının artırılmasına yönelik istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince davacı-davalı erkeğin ödemelerin tenzili talebinin reddi yönündeki karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılmakla davacı-davalı erkeğin bu yöndeki istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk ... için 250,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere 180,00 TL arttırılarak aylık 430,00 TL 'ye ve müşterek çocuk ... için 250,00 TL iştirak nafakasının 150,00 TL arttırılarak aylık 400,00 TL 'ye yükseltilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İBK.'...
Hukuk Mahkemesinin 2019/40 Esas sayılı dosyası ile takdir edilen aylık 700,00 TL iştirak nafakasının aylık 800,00 TL'ye, müşterek çocuk Yusuf için takdir edilen aylık 500,00 TL iştirak nafakasının aylık 600,00 TL'ye çıkartılmasına, karşı davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....