Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

karar vermek gerektiği, davacı için önlem nafakası verilmesi, nafaka miktarı hakimin takdirine bağlı olduğundan kısmi reddedilen kısım için davalı lehine vekalet ücreti verilmemesinin doğru olduğu anlaşıldığından, davalı erkeğin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

karar vermek gerektiği, davacı için önlem nafakası verilmesi, nafaka miktarı hakimin takdirine bağlı olduğundan kısmi reddedilen kısım için davalı lehine vekalet ücreti verilmemesinin doğru olduğu anlaşıldığından, davalı erkeğin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

Bu husus nazara alınmadan aleyhinde "kesin hüküm" oluşturacak şekilde nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. 3-Üçüncü kişinin temyiz itirazlarına gelince; Babanın babası tarafından bağımsız olarak açılan ve boşanma davasıyla birleştirilerek görülen davada; velayetin ana ve babadan kaldırılması istenmiştir. Sebep olarak her iki ebeveynin de "akıl hastası" olduğu gösterilmiştir. Davalı (baba)nın akıl hatası olduğu tıbben belirlenmiş, bu sebeple kısıtlanmış, velayet altına konulmuştur. Boşanma davası da akıl hastalığı sebebine dayanılarak açılmış ve kabul edilmiştir. Boşanma kararı ile birlikte velayetin davacı anneye bırakılmasına karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velâyetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması-Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından reddedilen velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacının reddedilen velayetin değiştirilmesi davası ve iştirak nafakası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. (HMK m.362/1-ç)....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı baba tarafından velayetin değiştirilmesi davasının reddi ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı babanın velayetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin değiştirilmesine ilişkin dava, çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç)....

        Velayetin düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgilidir. Velayetin düzenlenmesi ile ilgili davada kesin yetki kuralı bulunmayıp ancak davalılar tarafından bu hususun ilk itiraz olarak ileri sürülmesi halinde yetki hususu dikkate alınır. Hâkim, yetkinin kesin olmadığı hallerde, bu hususu re'sen nazara alamaz. Davalıların yetkiye ilişkin bir itirazı bulunmamaktadır. Buna göre davanın, ilk açıldığı yer olan İstanbul Anadolu 6. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince;.. 6. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 02/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların daha önce aralarındaki “velayetin değiştirilmesi” ve “nafaka artırılmasına” ilişkin davaların görülmesi sırasında yaptıkları 22.02.2008 tarihli uzlaşma tutanağında davacının, kızları için ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği nafaka, “üçüncü kişi yararına sözleşme” (B.K.md.111) niteliğinde olduğunun anlaşılmasına, davacının akit tarihinden bu yana ekonomik durumunda önemli ölçüde olumsuz yönde bir değişiklik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın...

            İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile kadın için aylık 750,00 TL, çocukların her biri için 350,00'şer TL önlem nafakasına hükmedilmiştir. Çocuklara verilen nafaka istinafı yönünden; Zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan çocukların her biri için ayrı ayrı verilen nafaka miktarı aylık 350,00'şer TL olmakla kesinlik sınırı içinde kalmaktadır. Bu haliyle çocuklara verilen nafaka yönünden istinaf dilekçesinin reddi gerektiğini düşünüyorum....

            Davacı kadın yönünden 200,00 TL önlem nafakası verilmiş, incelemeye konu karar ile nafaka miktarı 350,00 TL ye yükseltilmiş olup artış miktarı talebinden reddedilen miktar (500- 150) 350,00 TL, çocuklar yönünden ise 150,00 TL lik önlem nafakalarının ayrı ayrı 100,00 er TL artırılarak 250,00 şer TL ye yükseltildiği, reddedilen miktarın ( 500- 100) 400,00 TL olduğu, reddedilen miktarların ayrı ayrı yıllık kesinlik sınırı altında kaldığı görülmüştür. HMK'nın 341/2 " Miktar veya değeri 5.390,00 (2020 yılı itibarıyla) Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, davacı kadın ve çocuklar için ayrı ayrı nafakanın reddedilen yıllık miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan davacı kadının istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu