Çocuk için önlem nafakası verilmesi gerektiğinden kadın lehine maktu vekalet ücreti verilmesinin doğru ve yerinde olduğu, kadın için önlem nafakası talebinin reddine karar verildiğinden erkek lehine vekalet ücreti verilmemesinin hatalı olduğu anlaşıldığından tarafların istinaf taleplerinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Çocuk için önlem nafakası verilmesi gerektiğinden kadın lehine maktu vekalet ücreti verilmesinin doğru ve yerinde olduğu, kadın için önlem nafakası talebinin reddine karar verildiğinden erkek lehine vekalet ücreti verilmemesinin hatalı olduğu anlaşıldığından tarafların istinaf taleplerinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Mahkemece tedbir nafakasının hükümle karar altına alınan geçici önlem nafakası niteliğinde olduğunu, tedbir nafakasının hüküm fıkrasında yer alması onu hükmün parçası yapmayacağından ilamlı takip yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi üzerine; hüküm alacakl Aile Mahkemesi'nin 2011/889 Esas-2013/175 Karar sayılı ilamında "tarafların boşanmalarına, dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 250,00 TL tedbir nafakasına" hükmedildiği, takibe ise anılan bu nafakanın konulduğu anlaşılmaktadır. Talep edildiği aşamada tedbir nafakası alacağı ilama bağlanmış olduğundan ilamlı takip yapılabilir. Bu nedenle Mahkemece şikayetin reddi gerekirken aksi düşünce ve yazılı gerekçeyle takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararın yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden davacı lehine Seydişehir Aile Mahkemesinin 2018/145 Esas ve 2018/361 Karar sayılı ilamı ile aylık 500 TL önlem nafakasına hükmedildiği, kararın 30/12/2019 tarihinde kesinleştiği, önlem nafakasının kesinleştiği tarihten eldeki dava tarihine kadar geçen süre içerisinde nafaka ile geçinemeyen kadının asgari ücretle çalışmaya başladığı, kadının zorunlu nedenlerle çalışmasının nafaka artışı talep etmesine engel olmadığı, 400 tl kira ödediği, erkeğin emekli olduğu, ayrıca asgari ücretle otelde bekçi olarak çalıştığı, 1800 tl kira ödediği, 2 taşınmaz ve 2 aracının bulunduğu, önlem nafakası takdir edildikten sonra davacı kadının ekonomik ve sosyal durumlarında değişiklik yaşandığı, ÜFE artış oranları nazara alındığında ilk derece mahkemesince yapılan artış miktarının fazla bulunduğu, nafakanın 1900 TL'ye yükseltilmesi ile davalının istinaf talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/03/2023 NUMARASI : 2022/631 ESAS 2023/170 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik dışı ilişkisinden müşterek çocuk Dudu Lina'nın dünyaya geldiğini, davalının çocuğu tanımadığını belirterek çocukla davalı baba arasında nesep ilişkisinin kurulup davalının babalığına hükmedilmesine, kadının doğum giderleri ile doğumdan önceki ve sonraki 6 şar haftalık iaşe giderlerine ve çocuk için aylık 2000 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiş, eldeki dosya nafaka talebi yönünden tefrik ile oluşturulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2022 NUMARASI : 2021/588 ESAS 2022/520 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2022 NUMARASI : 2021/588 ESAS 2022/520 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması veya davacının çalışması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ortak giderlere (elektrik, su, telefon, kira, yakıt parası vs.) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir. Davacı kadının gelirinin bulunması ona tedbir nafakası bağlanmasını engelleyici bir hal değildir. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4). Hâkim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları hâlinde de korunması gerektiğini gözetmelidir. 1- Davacı tarafın istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemelerce verilen kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Müşterek KonutunTahsisi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, müşterek konutun tahsisi talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde nafaka isteği yanında Türk Medeni Kanununun 197/2. maddesi gereğince konuttan ve ev eşyasından yararlanması için gerekli önlemlerin alınmasını da talep etmiştir. Sözü edilen hükme göre, birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri almak zorundadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış önlem nafakası istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı kadının tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....