Yoksulluk nafakasının maddî koşulları; nafaka isteyenin ağır kusurlu olmaması, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olması ve boşanma sebebiyle yoksulluğa düşülmesi arasında nedensellik bağının gerçekleşmesi ile oluşurken, biçimsel koşulları ise; talep, süre ve evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesi şeklinde ayrımlanmaktadır. Yoksulluk nafakası, boşanmanın isteğe bağlı fer'i sonuçları arasındadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki boşanma ve karşı boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanma kararı ile müşterek çocukların velayetleri babaya verildiği halde, velayet kendisine verilmeyen davalı-karşı davacı (anne)'nin çocuklarıyla kişisel ilişkisinin düzenlenmemesi usul ve yasaya aykırı (TMK md. 182/2) ise de, temyiz edenin sıfatına göre bu eksiklik bozma sebebi yapılmamış, yanılgıya değinilmekle yetinilmiştir. 2-Temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ara kararı ile davalı-karşı davacı (kadın) yararına dava tarihinden hükmün kesinleşmesine...
Ancak, tedbir nafakası, boşanma davasının açılmasıyla birlikte hakim tarafından hükmedilen ve gerekli görüldüğü hallerde dava sonucu kesinleşinceye kadar devam edebilen, tarafların boşanma sürecinde yaşam seviyelerinin olumsuz yönde değişmemesi açısından verilen bir nafaka türüdür. Boşanma kesinleştikten sonra ise TMK 175. madde koşulları oluşmuşsa yoksulluk nafakasına hükmedilebilir. Boşanma kesinleştikten sonra tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru değildir. Ancak anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı (kadın)'ın tüm, davacı-davalı (koca)'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK.m.175). Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı (kadın), diğer tarafa göre daha ağır kusurludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek tarafından davacı-davalı kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, davacı-davalı kadına verilen tazminatlar, yoksulluk nafakası ve nafaka miktarları yönünden; davacı-davalı kadın tarafından ise tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 12.10.2015 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... ve vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davaların birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-davacı kadın ise, 08.01.2016 tarihinde açtığı birleşen davasında, Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca tedbir nafakası talep etmiştir. Mahkemece, erkek tarafından açılan boşanma davasında kadın yararına tedbir nafakası (TMK m. 169) verildiğinden bahisle, kadının birleşen nafaka davasının reddine karar verilmiştir. Dava ve birleşen dava birbirinden bağımsız ayrı davalardır ve davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurmak gerekir (HMK m. 297/2)....
Aile Mahkemesinin 2014/589 Esas sayılı dosyasında davacı Elvan tarafından davalı Zehra aleyhine boşanma davası açıldığı, bu dava içerisinde davacısı Zehra tarafından davalısı Elvan aleyhine açılan önlem nafakası davasının birleştirilmesine karar verildiği, yapılan yargılama sonunda 2016/359 Karar sayılı 19.04.2016 tarihli karar ile "asıl davanın kabulüne, tarafların TMK 166/2.madde gereği boşanmalarına, çocukların velayetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için aylık 250,00'şer TL tedbir/iştirak nafakasını, kadın için aylık 300,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası, 7.500,00 TL maddi, 7.500,00 TL manevi tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, asıl davada tedbir nafakası hakkında karar verildiği gözetilerek birleşen dava hakkında yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verildiği, bu kararın T4 tarafından velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat ile kusur yönünden temyiz edildiği, Yargıtay 2....
Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlaki düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir. Dolayısıyla boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacını taşıyan yoksulluk nafakası, hiçbir surette nafaka yükümlüsüne yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmamalıdır. 16....
GEREKÇE : Asıl davanın önlem nafakası, karşı davanın boşanma davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Taraf vekilleri tarafından davacı kadının boşanma davasının kabulü ile, davalı erkeğin karşı davasının reddine ilişkin kararlar yönünden istinaf başvurusu yapılmadığından asıl davada boşanma ve karşı davada red kararlarının kesinleştiği anlaşılmıştır....
Dava tarihinde başka bir erkekle fiilen evliymiş gibi yaşamakta iken dava sırasında bu erkekten ayrılmış olması, kadın lehine yoksulluk nafakası takdirini gerektirmez. Nafaka alacaklısının bir başka erkekle evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşamasını, nafakanın kaldırılması sebebi kabul etmiş (m. 176/2) olan Yasakoyucunun, boşanma davasının başında bir başka erkekle karı koca gibi birlikte yaşıyorken, dava sırasında bundan da ayrılarak baba evine dönmüş olana, boşanmada kusuru daha ağır olmasa ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olsa bile, yoksulluk nafakası verilmesini amaçladığı kabul edilemez. Bu bakımdan davalı-davacı (kadın) yararına yoksulluk nafakası tayin edilmesi doğru değildir. Hükmün bu yönden bozulması gerektiği düşüncesiyle onama kararına bu yönüyle katılamıyorum. KARŞI OY YAZISI Tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu oldukları doğru ise de; davalı-davacı (kadın) nın dava tarihinde ... isimli bir başka şahısla birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır....